English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Rum

Rum tradutor Turco

1,036 parallel translation
Rum se nega absolutamente a que as coisas sem importância se voltem importante.
Ron önemsiz şeylerin önemli olmasına asla izin vermez.
Confio em que ambos sejam justos. Dêem a Rum uma oportunidade.
İkinizden de adil davranmanızı ve Ron'a bir şans vermenizi istiyorum.
- George, te apresento Rum Kirby.
- George, Ron Kirby'yle tanış.
- A esse barril de rum?
- O yaşlı ve şişko rom fıçısına mı?
Rum será.
- Derhal.
Camareiro, traga uma medida grande de rum.
Evlat, koca bir rum getir.
É útil para cravar cunhas, dar juizo a algum marinheiro brigão, e particularmente bom para abrir barris de Rum.
Bir şeyler kesmek veya denizcileri sakinleştirmek için ideal bir şey. Ve dahası bir şişe açmak için.
Traz rum.
Rum getir.
Run para todos.
Pip. Herkese rum.
- Traga-me uma garrafa de rum!
- Bana bir şişe rom getirin.
Aposto 50 imperiais com o Príncipe Anatole... que consigo beber a garrafa de rum sem tirá-la da boca... equilibrado no batente, sem me segurar na janela.
Prens Anatol'a karşı ben, 50 rubleye bir şişe romu ağzımdan çekmeden içeceğim. Pencerenin pervazına dokunmadan ucunda dengede duracağım.
Tome um bom copo de rum
Güzel bir içki iç
Mas estou a avisar-te, Pop.
Fakat seni uyaryoırum, Pop.
Ei, tu! Diz ao Dr. Stein que quero a minha dose de rum!
Doktor Stein'e rom istediğimi söyle.
"Bate três vezes para mostrares que percebeste, depois traz-me uma malga de leite misturado com rum."
Anladıysan üç defa kapıya vur ve bana rom katılmış bir şişe süt getir.
Davam rum ao negro.
Zenciye rom içiriyorlardı.
Uma vez, depois de beber rum, | o negro fez a sua aposta máxima.
En sonunda, romu içtikten sonra, zenci bütün gücünü ortaya koydu.
O Joe da Segunda Avenida e Frank Pinataro não pagam ao Fanucci.
Rum Joe ve Frank Pignattaro. Fanucci'ye hiç bir şey ödemiyorlar.
- Que é aquilo, rum?
Rom mu?
Lembras-te daquelas bebidas com rum?
Rom içmiştik, hatırlıyor musun?
Nunca mais bebi rum.
O günden beri rom içmedim.
Devia beber aquela coisa com rum. Jack...
Bir de yeni romlu içeceği denemelisin.
"Ló ho ho e uma garrafa de rum!"
"Hey, hey, hey gidi rom şişesi!"
Um barril de rum ao diabo do mar Vamos dar.
Şu deniz gezgini serseriye, Verelim bir rom fıçısı
Com esse bafo a rum, ele morre feliz!
İçtiğin o kadar romla mutlu olarak ölür!
Um pouco de rum.
- Biraz rom. - Biraz rom.
Forte e com um cheirinho de rum para mim.
Benim için de koyu ve birazcık romlu.
Frutas com rum.
Romlu.
Rum holandês. - Rum holandês?
Schnapps.
Sim, claro, mas por que tem de tomar rum holandês?
Evet, tabii ki. Ama neden schnapps içmeniz gerekiyor ki?
Rum... duplo.
Rum - bir duble.
- Rum Collins, Sr. Bond?
- Rum Collins, Bay Bond? - Evet.
Leva uma garrafa de Rum bem forte... porque quanto mais este homem bebe, mais ele fala.
Bence güzel ve güçlü bir fıçı rom alın çünkü bu arkadaşımız içtikçe konuşuyor.
Havia um barril de rum no cavalo.
O yükte bir fıçı rom var.
Foi o rum. Bebi demais daquilo.
Dün gece şu romdan çok içtim.
Um rum.
Bir kadeh rom.
Seu garrafão de rum dum raio!
Seni ihtiyar rom fıçısı!
- Rum. Está escrito "rum", não está?
Rom diye okunur, değil mi?
Mas, Coronel, isto é rum jamaicano.
Ama Albay, bu kaliteli içki. Jamaika romu.
Não acha que vai enganar-me com esse rum barato, porque não vai funcionar.
Beni yine o losyonla kandıramazsın, artık işe yaramaz.
O Joe da Segunda Avenida e Frank Pinataro não pagam ao Fanucci.
Kimler? Rum Joe ve Frank Pignattaro. Fanucci'ye hiç bir şey ödemiyorlar.
Três garrafas de rum com Weetabix e por aí adiante...
Tahıl gevreğiyle üç şişe rom...
Mas algo mudou e quero que o vejas.
Ama çok da değiştin. Nasıl değiştiğini görmeni istiroyırum.
Quando ele era xerife, havia contrabando de rum na praia e não se perdia uma gota. Ele deve ser capaz de lhe olhar pela água.
Serifken, rom tüccarlar sahile tonlarca içki depolad ve bir damlasn dahi kaybetmediler.
Trouxe algum rum?
Rom getirdiniz mi?
Há outro barril de rum por perto?
Etrafta baska bir fıçı rom var mı?
De pé sob o sol com a cabeça descoberta, limpando bagres vermelhos com rum branco.
Güneşin altında, kafan çıplak balığını beyaz şarapla yediğini görür gibiyim.
Poês um pouco de vaselina, e de rum para enganar os guardas... Isso vai completar a farsa!
Sınır görevlilerine biraz para ve rom karşılığında tiyatro tamamlanmış olacak!
- Rum! - Mary Ann!
- Mary Ann!
Rum!
- Rum.
- Sim, rum holandês.
- Schnapps mı? - Evet, schnapps.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]