English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Ruth

Ruth tradutor Turco

2,500 parallel translation
Percebi então, como estava a tentar racionalizar com a minha esposa e filhos que é uma coisa segura e que é uma coisa boa ir ao Everest e é uma coisa nobre. Eram as mesmas respostas que Mallory tinha para Ruth.
O anda Everest'e çıkmanın güvenli, güzel ve asil bir şey olduğunu karımla çocuklarıma anlatmaya çalışırken....... Mallory'nin de aynı cevapları Ruth'a verdiğini düşünmeye başladım.
A 29 de Fevereiro de 1924, Mallory saiu de Liverpool, depois de fazer uma solene promessa a Ruth.
29 Şubat 1924'de Mallory Ruth'a söz verdikten sonra Liverpool'dan gemiye biner.
A 8.000 km de distância, Mallory e Ruth escreviam-se com frequência.
8000 kilometrelik mesafe rağmen Mallory ve Ruth sık sık birbirlerine mektup yazdılar.
Os correios levavam as suas cartas através do mundo, e depois de terem atravessado meses de tensão, ele e Ruth fizeram as pazes.
Haberciler mektuplarını dünyanın öbür tarafına ulaştırdı ve gerilimli aylardan sonra o ve Ruth'un arası düzelmişti.
O teu amor, Ruth. "
"Seni seven Ruth."
Podemos pensar na relação entre Mallory, Everest e Ruth como uma espécie de triângulo amoroso.
Mallory, Everest ve Ruth arasındaki ilişkiyi bir aşk üçgenine benzetebiliriz.
Quando ele estava na sua casa com Ruth, sonhava com o Everest.
Ruth'un yanındayken Everest'i düşlüyordu.
Quando ele estava no Everest, sonhava com Ruth. Até certo ponto, até estar suficientemente perto da montanha que lançava o seu feitiço sobre ele.
Dağa iyice yaklaştığı ve büyüsü altına girdiği o ana kadar ise Ruth'u düşlüyordu.
" Minha querida Ruth,
" Sevgili Ruth,
" Minha querida Ruth.
" Bir tanem Ruth,
Ruth. "
Ruth. "
Acho que a forma de conciliar o conflito primordial na sua vida, que na verdade era subir a montanha e não pensar mais nisso, voltando para casa para a Ruth e dizer que tinha conseguido.
Bence hayatının en önemli çelişkisinden kurtulmak tırmanmak ve dağdan kurtulmaktan geçiyordu.
Acabou. Agora podemos seguir com o resto das nossas vidas.
Sonra eve gidip Ruth'a "başardım bitti, artık hayatımızı yaşayabiliriz." demekti.
Seria impossível fazer a Ruth passar por isto outra vez.
Ruth'a aynı acıları yaşatamazdı.
Ruth recebeu as notícias numa noite.
Ruth kötü haberi akşam vakti aldı.
Ruth Fischer?
Ruth Fischer?
Não a viram. Está no armário de antiguidades da minha avó Ruth.
Büyük annem Ruth'un antika dolabının içinde olduğu için görmediniz.
- Eu não tenho casa. Aqui diz que vais ficar com uma Sra. Ruth Byatt.
Burada Bayan Ruth Byatt ile kalacağın yazıyor.
A Ruth diz que és a sua maior criação.
Ruth senin için yarattığım en iyi şey diyor.
Meu Deus, Ruth...
Tanrı'm! Ruth!
Olá!
- Selam. - Selam, Ruth.
Ruth, podes ir buscar o Larry? Acorda-o.
Ruth, Larry'i bulabilir misin?
Ruth!
Ruth!
Ruth, vai manter-lhe a IV a 75 cc por hora.
Ruth, serumunu saatte 75 cc.'ye ayarlayalım.
Ruth, Ruth, sou eu, o Luther!
Ruth, Ruth, benim ben Luther!
Agora, fizeste a tua parte?
Ruth-Ann o rolü kaptı mı?
Devia ser sobre um encontro imaginário entre Babe Ruth e Hitler.
! Babe Ruth ve Hitler'in hayali bir buluşması hakkında olsun.
Ruth Cavanagh.
Ruth Cavanagh.
Com a minha mãe Ruth e a minha irmã Tirzah.
Annem Ruth ve kız kardeşim Tirzah'yla.
A Ruth e a Tirzah voltarão à vida ou meu pai viverá sem dores?
Ruth ve Tirzah yaşayacak mı, babamın ağrıları sona erecek mi?
Tirzah, a Ruth está aqui?
Tirzah, Ruth burada mı?
- Não, Ruth, não diga isso.
- Hayır Ruth, öyle déme.
Ruth, e se ele morrer nesta corrida?
Ruth, ya bu yarışta ölürse?
E Ruth, e se ele não morrer?
Peki Ruth, ya ölmezse?
Shalom, Ruth e Esther!
Merhaba Ruth ve Esther!
A Nate e o Ruth vão ter um filho?
Nate ile Ruth'un bebeği mi oluyor?
Sinto-me como a minha tia Ruth.
Teyzem Ruth gibi hissediyorum.
A minha tia Ruth é muito feliz, mas... o resto da família fica um bocado assustada.
Ama Ruth teyzem çok mutluydu ama ailenin diğer fertleri biraz korkuyordu.
Ruth Simmons, a Presidente da Universidade de Brown, ganha mais de 300 mil dólares por ano na direcção do Goldman Sachs.
Brown Üniversitesinin rektörü Ruth Simmons Goldman Sachs'ın yönetim kurulunda yılda 300.000 dolardan fazla alıyor.
Ruth, encontrou o corpo dela, não foi?
Ruth, cesedini sen bulmuşsun, öyle mi?
Então, Ruth?
Ruth, ne yapıyorsun?
A colega de quarto, a Ruth, disse que ele nunca saiu do carro.
Oda arkadaşı Ruth, arabasından hiç çıkmadığını söylemişti.
O Queixo de Sansão, o Bastão de Babe Ruth... e o Saco de Pancadas de Bruce Lee.
Samson'ın çenesi, Bebek Ruth'un sopası ve Bruce Lee'nin kum torbası.
Mica Ruth Gray.
Mica Ruth Gray.
A Meredith e a Ruth, as duas outras mulheres que trabalhavam para a sua empresa. Não.
- Meredith ve Ruth senin şirketinde çalışan diğer iki kadın.
A Meredith, a Ruth e a Roxanne foram mortas.
Meredith, Ruth ve Roxanne öldürüldüler.
Seis no total, sem a Abby. Pauline, Sophie, Ed Saban, duas empregadas e o primo de Ethel, Ruth.
Abby hariç altı kişi Pauline, Sophie, Ed Saban, iki hizmetçi, Ethel'in kuzeni Ruth.
Tu e os teus olhinhos piscos e o teu corte de cabelo à Ruth Buzzi.
Küçük ve parlak gözlerinle, Ruth Buzzi tarzı saçlarınla.
Chamo-me Ruth Buggs.
Ben Ruth Buggs.
- Olá, Ruth.
Selam, Evelyn.
Sou a Ruth.
Ben Ruth.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]