Translate.vc / Português → Turco / Sangre
Sangre tradutor Turco
157 parallel translation
Se tiverem de lhes bater, façam-no onde não sangre.
Vurmanız gerekirse, kanamayacak bir yere vurun.
Não quero que sangre sobre as almofadas.
Yastığım kan lekesi olsun istemem.
Absorveu o sangre dos outros dois e agora utiliza a Carroon.
Diğer ikisinin kanını kurutmuş ve şimdi Carroon'u kullanıyor.
Sei o caminho para Sangue de Cristo.
Sangre de Cristo yolunu bili, yorum.
Coronel, os índios de San Blas enviaram mensageiros aos vaqueiros das minhas terras em Sangre de Cristo.
Albay, San Blas kızılderilileri haber iletmek için, Sangre de Cristo'ya bir kaç adam gönderdiler.
Avise a Guarda Florestal de El Sangre para procurar alguma fogueira.
El Sangre'deki orman korucularına ulaş. Her kamp ateşini kontrol etmelerini söyle.
- Embora o meu coração sangre por ti...
- Sana büyük merhamet duyuyorum...
- Não quero que mamãe sangre. - vou despertar ao capitão.
- Annemin daha fazla kanamasını istemiyorum.
Não nos mata a sangre frio.
Korkma dostum bizi vurmayacak.
Dir-te-ei tudo o que queres saber. Sangrarei por ti. Queres que sangre?
Ayrıca kimse Doktor Raglan gibi yapamıyor.
O corrente valor de mercado da Sangre de Coeur é de $ 350,000, Michael.
Sangre de Coeur'un cari piyasa değeri 350.000 dolar, Michael.
E embora nao seja do conhecimento público Elliot é o dono do Sangre de Coeur.
Ve ayrıca, muhtemelen Elliot Sangre de Coeur'un sahibi.
Alguem limpou o seu cofre e fugiu com o colar Sangre de Coeur.
Biri, kasanızı boşalttı ve Sangre de Coeur kolyesini alıp gitti.
Não, eu quero dizer a Sangre de Coeur que ele me mostrou.
Hayır, bana gösterdiği Sangre de Coeur'u kastettim.
Eu aposto que é por isso que o Elliot tinha o falso Sangre de Coeur.
Eminimim bu yüzden Sangre de Coeur'un sahtesini saklıyor.
Não quero que sangre por toda a minha mobília.
Kanının üstüme başıma bulaşmasını istemiyorum.
Então, que sangre.
Öyleyse kanasın.
Sangre-os. Está além disso, senhor.
O kadar basit değil.
Depois, pegas em papel higiénico, rasgas em quadradinhos que aplicas aqui, ali e em qualquer local que sangre.
Sonra, bir tuvalet kağıdı al küçük kareler seçklinde kopar ve şuraya yapıştır ve şuraya, ve kanayan her yerine.
O sangre é mais espesso que a água, Lionel.
Şimdi beni susturdun, Lionel.
Estou aqui para para aumentar o volume... para empurrar a cara da humanidade... contra o sangre negro do seu próprio coração secreto.
Ben onu duyurmak için buradayım. İnsanlığı onun bilinmeyen kalbindeki kara kan içinde boğmak için.
Este é o meu corpo, este é o meu sangre.
Bu benim vücudumdur. Bu benim kanımdır.
A central de sangre não Vai dar uma lista?
New York Kan Merkezinin bana bağışçıların listesini vermeyeceğini mi söylüyorsun?
Em troca, vão-nos guiar até Sangre, economizaremos horas.
Karşılığında ise, devriyeleri geçmemize yardım edecekler. Sangre Köyü'ne daha kısa sürede varmış olacağız.
O nosso contato é um padre da vila de Sangre.
Yerel bir kaynak... Peder Ruiz. Sangre köyünün rahibi.
Manchas de sangre? 50 dólares.
Kan lekesinin bunun üzerinde işi ne?
Rios de sangre, o Inferno na Terra.
Kan gölleri. Yeryüzünde cehennem.
Tens a etiqueta de patético desde o primeiro ano e tens medo de que a ferida sangre para o resto da vida.
Acınacak bir durumdasın. Birinci sınıftan beri. Ve bu yaranın hayatın sonuna kadar kanayacağını biliyorsun.
Desculpe, mas eu não confio em nada que sangre por cinco dias e não morra.
Üzgünüm ama ben bir şeyin beş gün boyunca kanayıp ölmediğine inanmıyorum.
Devo lhe dizer, Sr. Nappa, que não sou partidário do exagero... mas possivelmente seja o melhor livro sobre um crime real depois Da sangre fria.
Siz söylüyorum Bay Nappa mübalağa yapmayı sevmem... ama bu "Cold Blood" dan bu yana yazılmış en iyi gerçek suç kitabı.
por que há sangre no Nilo?
Neden Nil'in suyu kan oldu?
Sangre por sangue, Álvarez.
Kana kan Alvarez.
Mortas a sangre frio.
mahkemeye sunulmuş deliller var.
Mudou o testemunho para que parecesse que eu a matei a sangre frio.
Bana karsi sahitlik etmisti. Turku soguk kanli oldurdugumu soylemisti.
Isso sei agora, Beecher, mas esta tatuagem não irá a nenhum lado, não sem muita mais sangre.
Bunu şimdi biliyorum Beecher, ama bu dövme daha fazla kan dökülmeden silinip gitmez.
E se atingires alguém, é melhor que não sangre.
Ateş edeceksen iyisi ona isabet etme.
Há sangre no pericárdio.
Perikardda da kan var.
- Está isquémico. Mais sangre. - Um momento.
- İskemik.Biraz daha kan
- Mais sangre.
- Bekle - Biraz daha kan
Necessita líquidos, oxigênio e possivelmente sangre.
Sıvı, oksijen ve belki kan lazım.
Quero que esse cabrão sangre até ao cu, chefe.
O şerefsizin götünden kan gelmesini istiyorum patron.
Sangre o libertad.
Kan ya da Özgürlük.
Traz-o na jodida sangre, bode.
Ama yine de, Latin Amerikalı olacaksın. Bu, kanında var.
Vou fode esse cu até que sangre!
Kıçını kanayana kadar becereceğim!
Não há sangre em fossas nasais. O rosto está estável. Não há dor no pescoço.
Burun deliklerinde kan yok, boyunda hassasiyet yok.
- Terá que ver se há sangre na urina.
İdrarında kan olup olmadığına bakmalıyız.
- Virá uma enfermeira a te tirar sangre.
- Hemşire gelip senden kan alacak.
- Para ver se há sangre nos sedimentos...
- Çünkü. - Dışkısında kan varsa... - Heparin.
- Há sangre nos sedimentos?
- Dışkısında kan var mı?
- Sangre no conduto auditivo.
- Kulak kanalından kan geliyor.
- Sangre em ouvido esquerdo.
Sol kanalda kan var.