Translate.vc / Português → Turco / Sanjay
Sanjay tradutor Turco
303 parallel translation
Sanjay, voce é um rato.
Sanjay sen bir sıçansın.
Eu peço ao meu irmão Sanjay para me substituir.
Sanjay, beni koruyor
Não estou a falar do Ratan, mas do seu filho mais novo, o Sanjaylal.
- Ratan'değil de... ama küçük oğlunuz, Sanjay.
O Sanjay acha-se muito esperto.
Sanjay kendisini çok kurnaz sanıyor.
Sanjay, a tua casa é muito linda.
Sanjay, evin gerçekten etkileyici.
Sanjay, eu sei o que estás a tentar dizer.
Sanjay, ne anlatmaya çalıştığını anladım.
Quando te conheci, eu não sabia quem tu eras, mas era como se eu estivesse à tua espera.
Sanjay, seninle ilk kez tanıştığımda, kim olduğunu bilmiyordum. Sanki senin gibi birini bekliyordum.
É a verdade, Sanjay. Eu não ligo para o dinheiro.
Bu bir gerçek, Sanjay.
O filho do Ramlal, o Sanjay, comproui-o esta manhã.
Ramlal'oğlu Sanjay onu bu sabah satın aldı.
Foste absolutamente maravilhoso, Sanjay. É mesmo? Estás a falar a sério?
Kesinlikle harikasın, Sanjay.
Vai vestindo o teu colete à prova de balas Sanjay.
Kurşun geçirmez yeleğini giy.
Sanjay, ajuda a Mrs. Simpson com o saco.
Sanjay, Bn. Simpson'a paketi taşımasında yardım et ve gitmişken :
Daqui a pouco, tento beber néctar da cabeça do Sanjay.
Birkaç dakika sonra Sanjay`ın kafasından akan nektarı içmeye çalışacağım.
Sanjay, à entrada com limpa-vidros.
Sanjay, cam temizleyicisiyle girişe gel.
Sanjay, nunca a festarola foi tão fixola.
Sanjay, ne zamandır böyle eğlenmedim.
89B267, Nasim Bismilla, 85A245, Sanjay Afsana.
89B267, Busmilla. 85A245, Sanjay Afsana.
Bom, Sanjay, é o fim do nosso espectáculo de aberrações.
Pekala, Sanjay. İşte ucube gösterimizin sonu.
Ostras, botas gravitacionais, cama Sanjay, todas as posições.
İstiridye, yerçekimi ayakkabıları, Sanjay'ın yatağı. Mümkün olan her pozisyonu.
Não estou a controlar-te, Sanjay.
Seni kontrol etmiyorum, Sanjay.
Sanjay, és uma ratazana.
Sanjay sen bir sıçansın.
Aquele é o Sanjiv.
Bu da Sanjay.
Estes são o Amit e o Sanjiv.
Bunlar Ahmet ve Sanjay.
O pequeno Sanjay sempre a praticar trompete.
Trompet çalışıp duran ufak Çinli hani?
Quando Sanjay e eu recolhemos o carro deixamos o suplente.
Sanjay ve ben arabayı yüklerken yedek lastiği bıraktık.
Vamos Sanjay.
Gidelim Sanjay.
- Sanjay, és tu quem vai decidir.
- Sanjay, karar oyu senin dostum.
Vamos Sanjay.
Hadi Sanjay.
- Ou podes casar-te com Sanjay, Stacey.
- Ya da Sanjay ile evlenirsin, Stacey.
Son Stacey e Sanjay.
Stacey ve Sanjay.
Sanjay!
Sanjay!
Sanjay.
Sanjay.
- Sanjay Collins.
- Sanjay Collins.
Obrigada, Sanjay.
Sağ ol Sanjay.
Obrigado, Sanjay.
Teşekkürler Sanjay.
Se quiseres mais de onde essa veio, procura o meu homem, Sanjay.
Başka istersen, adamım Sanjay'ı bul.
Olá, Sanjay.
Selam Sanjay.
Tenho de levar o Shane à escola, passar por casa da Heylia, fazer uma entrega ao Sanjay...
Shane'i okula götüreceğim, Heylia'ya ve Sanjay'e uğrayacağım. Shane, haydi!
- Não, Sanjay! Não!
- Ah, Sanjay, olamaz!
Olá Nancy, é o Sanjay.
Nancy, merhaba, ben Sanjay.
- Do Sanjay.
- Sanjay.
- Devem ter levado o Sanjay.
- Sanjay'i yakalamış olmalılar.
Sanjay, mete o dedo no cú dele!
Sanjay, k.çına parmağını sok.
O cão comeu dois dedos do pé dele antes do Sanjay enfiar o dedo no cú.
O it, parmaklarını yedi. Neyse ki, Sanjay, hayvana parmağını soktu.
Nancy, é o Sanjay.
Nancy, ben Sanjay.
Sanjay, começa a pesquisar hidroponia.
Sanjay, sen hidroponiyi araştırmaya başlayabilirsin.
O Sanjay incendiou a pastelaria.
Sanjay pastaneyi yaktı.
- Olá, Sanjay.
- Selam, Sanjay.
- Acende as luzes, Sanjay!
- Lşığı aç Sanjay!
Ei, Sanjaylal, encontrei o meu!
Sanjay..
Dá cá.
Sanjay kim?
Sanjay! Olha ali!
Şuraya bak, Sanjay!