Translate.vc / Português → Turco / Sea
Sea tradutor Turco
393 parallel translation
Cinco no Sea Biscuit.
Beş Sea Biscuit'e.
"Lembrar Setembro" foi levado a cena em 1951, uma peça experimental em Pebblestone-on-Sea.
Eylül'ü Hatırla, 1951'de sahnelenmiş - Pebblestone-on-Sea'de bir deneme oyunu.
A pérola do mar puro!
A jewel set in the sea!
- Que vai fazer uma grande viagem...
- You're going on a sea voyage...
Mapplethorpe on Sea.
Maplethorpe-on-Sea.
Está bem, Mablethorpe... on Sea.
Mablethorpe? Tamam, Mablethorpe... on-Sea.
Ligue-me a Mablethorpe on Sea.
Maplethorpe-on-Sea lütfen.
# # E em breve eles levarão os vossos problemas para o mar
# # Soon they will fly your troubles to sea
Na Simpson Sea.
Denizdeki eski gemiler.
Push your muddy waters down to the sea
* İt denize doğru çamurlu sularını *
Sea King 05, preparar aterragem.
Sea King 05, iniyorum.
Sea King 05, daqui Faslane.
Sea King 05, burası Faslane.
Sea King 05.
Sea King 05.
Tenho a posição de um barco de pesca... a 24 km, chamado "Sea Grass"
15 Mil kadar açıkta "Sea Grass" adında bir balıkçı teknesi var.
Aos homens do "Sea Grass", a 40 km da costa, esta noite uma saudação quente, e cuidado com esse banco de nevoeiro, que se aproxima de Este.
15 Mil açıktaki Sea Grass'in tayfalarına. Sıcak bir merhaba. Doğudan size doğru ilerleyen sis tabakasına dikkat edin.
Vou falar com o Ashcroft para pegarmos no barco dele... e ir procurar o "Sea Grass"
- Ashcroft'tan teknesini isteyip, Sea Grass'ı aramaya gideceğim.
Á 01 : 57 de hoje... o "Sea Grass" não tinha respondido... a comunicação de rádio.
Saat 1 : 57 itibariyle Sea Grass telsiz mesajlarına cevap vermedi.
Repetimos este boletim da Guarda Costeira... estão a procura do "Sea Grass"... um barco de pesca de 10 metros... visto pela última vez a uns 40 km a Este de Spivey Point.
Sahil güvenliğin verdiği haberi yayınlıyoruz : En son Spivey Point'in 15 mil doğusunda görülen 10 metrelik balıkçı teknesi Sea Grass aranıyor.
Encontraram o "Sea Grass" esta tarde... mas não há mais informações... sobre as condições do barco, e dos homens a bordo.
Bugün öğleden sonra Sea Grass'ı bulmuşlar... Ama geminin, ya da içindekilerin durumuyla ilgili bir bilgi yok.
Você não me conhece, mas sou um dos homens... que encontrou o "Sea Grass" esta tarde.
Beni tanımazsınız, ama ben bugün Sea Grass'ı bulanlardan biriyim.
Pode não ter nada a ver com o "Sea Grass".
Sea Grass'le bir alakası olmayabilir.
Os três homens do "Sea Grass".
- Sea Grass'de üç kişi.
Brisa do Mar.
Sea Breeze.
- Entraste em "Dames at Sea".
- Dames Denizde oyununda oynamıştın!
Agora, vamos entrar no Mar Vermelho.
Şimdi Red Sea bölümüne giriyoruz.
Näo quero acabar a gerir uma pensäo em Westcliffe - On-Sea!
Westcliffe-on-Sea'de pansiyon işletmek istemiyorum!
- Sea Hunt.
- Deniz Avı.
Comecem as operações. Aqui é "Sea dog" para "Small boy", ativem o "Rainbow 1".
Deniz Köpeği, burası Ufak Çocuk, Gökkuşağı 1'i devreye alın.
"Small boy" para "Sea dog", respondam!
Burası Deniz Köpeği, tamam.
Hei Sea-Quines.
Hey Deniz atları.
Um Sea-Quine bebé.
Bebek deniz atı.
Os Sea-Quines vêem que estamos a tentar ajudar. Eles também estão a empurrar.
Deniz atları da bize yardım etmeye çalışıyor.
- Fiz reservas no Sea View.
Sea View'da rezervasyon yaptırmıştım.
"Sea" ( Mar ).
"Cüce".
A minha filha saiu com a mistura do Norman Bates e do Sea Biscuit.
Muhteşem. Kızım, Norman Bates'in evladıyla birlikte.
Sea Point Park, Nova lorque.
Sea Point Park, New York.
Leva-me a Sea Point Park?
Beni Sea Point Park'a götürür müsün?
Sea Point Park?
Sea Point Park mı?
Estão aqui dois grandes feiosos, um deles pensa que está no Sea World.
Evet, Slade büyük bir skora ihtiyacı olduğunu söylüyor. Peki.
Estava um disco a tocar. Quando o encontraram Sea of love.
Onu bulduklarında pikapta Sea of Love çalıyormuş.
Sea of love.
Sea of Love mı? Tanrım.
Sea Of Love.
Sea of Love.
Tens o Sea of Love. Não sei.
Sende Sea of Love var.
Então, achas que me arranjas uns bilhetes para o concerto dos Sea Wolf esta semana?
- Bu hafta sonundaki Sea Wolf konserine bilet bulabilir misin?
Já fiz várias viagens ao deserto de Si Wong e quase morri cada vez,
Sea Wong çölünde bir kaç seyahat gerçekleştirdim ve her seferinde de ölüm tehlikesi atlattım.
# Too many fish in the sea
# Denizde birsürü balık var
Bem-vindo ao Sea World, miúdo.
Deniz Dünyasına hoş geldin, evlat.
Eu estava no Coral Sea quando você estava no Ranger.
Siz Ranger'dayken ben Coral Sea'deydim.
Não, ele bebia sea breezes.
Hayır, Vincent "sea breeze" içti.
Sea Otter, vendia carne e maconha.
Sea Otter. Et ve ot satmistir. Chester.
Por que escolheu este "Sea Merchant"?
Öyleyse neden bu Sea Merchant'ı seçtin. 1.