Translate.vc / Português → Turco / Sedá
Sedá tradutor Turco
1,542 parallel translation
Não conseguem sedá-los com concursos e centros comerciais.
Onları tv programları ve alışverişle sakinleştiremezsin.
Precisamos de algo para sedá-lo e controlarmos o ritmo cardíaco.
Nabzını kontrol altına almak için onu yatıştırıcı vermeliyiz.
Todo de seda, um tapete voador.
Totally silk, flying carpet.
É mesmo seda.
Hakiki ipekten.
- Ligou alguém?
- Hayır, ses seda yok.
Encontraste seda?
İpek buldun mu?
Os nossos itens na exibição incluem seda decorada do séc.
Sergideki diğer eserler şöyle : 17. yy. dekoratif ipek.
Às vezes, produtos de papel ou outros materiais como a seda molham-se no chá para dar um ar mais envelhecido.
Bazen kağıt ürünlerini ya da ipek gibi şeyleri eski göstermek için çaya batırırlar.
Alguma coisa sobre a cidade permitir a exumação?
Mezardan çıkarma ile ilgili eyaletten ses seda var mı?
Devias arranjar um lençol de seda.
Ne yapmalısın biliyor musun? Bahar için seten çarşaf almalısın.
Ela veste um vestido cor-de-rosa com saia comprida e cinto seda.
Pembe parti elbisesi içinde, etekte küçük yırtmaçlar ve ipek kemer.
Uma visão em seda branca, chiffon e tons dourado, renda francesa e penas cor de lavanda.
Beyaz ipeğin yaratıclığı ile, altınlarla bezenmiş şifon, kollarda fransız işlemesi, ve lavanta desenleri.
- Quanto a vocês, não sei, mas não quero o Vince de camisa de seda amarrada à cintura.
- Sizi bilmem ama çocuklar, ben... Vince'i göğüs altında bağlanmış ipek gömlekle görmek istemem.
Informações sobre ti e ficar bem de seda, só nisso.
Seninle ilgili bilgi ve şifonun daha çok yakışması.
Até os lençóis são de seda.
Çarşafları bile ipektir.
Mas as traças, fazem seda.
Ama güveler ipek yaparlar.
E seda púrpura.
Beyaz pamuklu, muhtemelen çorap, ve mor ipek.
É uma faixa de seda em torno do pescoço. Seda?
İpek kuşak takarlar.
O forro de seda tem 100 milhões de anos.
İpek astarı 1 00 milyon yıllık.
Oscar de la Renta sem mangas, seda, vestido de saia rodada, com cinto de cabedal preto em laço. "
"Oscar de la Renta kolsuz, ipek, uzun etekli elbisesi, " siyay, deri kemeri. "
- Isso é seda?
- İpek mi?
Dou-lhe vestido de seda.
Ona ipek bir elbise alacağım.
Em França, com uma capa de seda passaria por nobre.
Fransa'da birkaç arşın ipek asil olmak için yeterli.
O que é isto? Seda?
Nedir bu, ipek mi?
E adivinha? Tenho um dedo, um dedo num pedaço de seda.
Ve dinleyin, bir parmak buldum... ipekli bir kumaşa sarılı kesik bir serçe parmağı.
Com qualquer criatura Que use seda ou renda
Her türlü yaratıkla İpek ve dantel kuşanmışsa üzerine
É seda chinesa?
Çin ipeğinden mi?
Um quimono como este, feito de seda Tatsumura, levaria uma vida a ganhar.
Tatsumura ipeğinden yapılmış böyle bir kimono almak için... insanın hayat boyu çalışması gerekir.
A Hatsumomo querendo prejudicar-me. Oferecendo-me a oportunidade de me tornar uma daquelas mulheres elegantes que eu vira na ponte flutuando num quimono de seda, com o Administrador a meu lado. A Mameha a chamar-me.
Hatsumomo açık yakalamaya çalışıyor Mameha, yardım eli uzatıyordu.
Qualquer prostituta de cara pintada e um quimono de seda, intitulava-se gueixa.
Yüzünü boyamış ve ipek kimono giymiş her kadın kendine geyşa diyordu.
Na seda puída do meu quimono?
Peki ya lime lime olmuş ipeği? Gördün mü?
Veneza, temo, é entendida como um ninho de... Bem, como uma enorme cama quente... com lençóis de seda e livros heréticos debaixo dos colchões.
Korkarım Venedik, bir batakhane olarak yani, çarşafları ipekten ve yataklarının altında dine aykırı kitaplar barındıran devasa bir batakhane olarak algılanıyor.
Tem uma meia de seda a cobrir-lhe a cara.
Yüzünde çoraptan maske olan bir adam. Çok tuhaf.
Boa velha seda.
- Kaliteli bir ipek.
Junte-lhe tinta e pode imprimir um mapa directamente num pedaço de seda.
- Öyleler. İpekten yapılmalar.
Seda? Suave, leve, delicada.
Evet ipek.
Fundo falso. Lá dentro, um pedaço de seda. Fina, delicada.
Şu kutuyu açtığınızda ise ipek çıkıyor.
Um padrão na seda. Muito bonito. Não, não é apenas um bonito lenço.
Sadece güzel bir mendil değil, aynı zamanda İsviçre sınırının detaylı haritası.
Está quieto.
Ses seda yok.
Quer estandartes de seda?
İpek bayrak mı istiyorsunuz?
Quero dizer, comes as melhores guloseimas... vestes seda e cetim... serves e tratas da mãe e do pai.
Demek istediğim ; en nefis yecekleri ye ipek ve satenleri giy anne ve babama hizmet edip, bak.
Chegou veludo e seda do estrangeiro.
Sınırdan kadife ve ipekliler gelmiş.
Mas ainda não se sabe nada.
Sokaklarda ses seda yok.
No mês passado disseram que chamariam, mas ainda não disseram nada.
Geçen ay beni çağıracaklarını söylemişlerdi ama daha ses seda yok.
É seda da India.
O Hindistan ipeğidir.
Mas não é mais suave que estes labios de seda.
ipek, dudaklar kadar yumuşak.
Acha que as meias de seda são um presente apreciado?
Sizce ipek çorap, iyi bir hediye midir?
Não há risco algum em roubar meias de seda.
Birkaç çorap çalmanın hiç riski yok.
Tudo quieto.
Ses seda yok.
A noite cai. E a Mesothelae instala-se em seu lar de seda.
Ve Mesothelae, yeni ağlarıyla ördüğü evine yerleşir.
Devias estar orgulhoso. Os fios de seda simbolizam o sangue valente que flúi pelas nossas veias.
İpek iplikler, damarlarımızda akan cesur kanı sembolize eder.