English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Segurá

Segurá tradutor Turco

14,720 parallel translation
Poderia segurá-la, por favor?
Bebeği biraz tutabilir misiniz? Teşekkürler.
Não consigo segurá-lo para sempre.
Onu sonsuza dek tutamam.
Vê-los a brincar, segurá-los nos meus braços, ensiná-los a cavalgar e a disparar... e a amar.
Onları oynarken görerek kollarımın arasında tutarak ve onlara nasıI ata binileceğini ve ateş edeceğini... ya da seveceğini öğreterek.
Geeta estava a segurá-la bem.
Geeta, kendini güzel savunuyordu.
Têm uma zona segura. Têm recursos.
Güvenli bölgeleri ve kaynakları var.
- Está segura.
- Güvende efendim.
Mas estará segura aqui.
Ama sen burada güvende olursun.
- Também não me sinto segura aqui.
Burada da güvende hissetmiyorum.
- Segura-me na arma.
- Bebeğim, tut bakalım şunu.
Entram quando a área estiver segura, entendem?
Sizi güvenliği sağlayınca içeri alacağız.
- Segura-o, segura-o.
- Tut onu. Sabit tut!
Segura-a aí.
Al.
Qualquer chamada que faça não será segura e, provavelmente, será interceptada pelo Peng.
Yapacağınız çağılar güvenli olmayacak ve muhtemelen Peng tarafından engellenecek.
Ambos sabemos que ficava mais segura sendo jornalista.
İkimiz de biliyoruz ki... gazetede yazarlığa dönerse... çok daha güvende olur.
Segura nisto, Til.
Tut şunu Til.
- Baker, segura-os aí.
- Baker, onları geride tut.
Terás uma ligação à Internet segura e uma linha telefónica amanhã, mas, apenas tu.
Evet. Kordonun içindeki herkes gibi. Yarın güvenli bir telefon ve internet hattın olacak ama sadece senin.
A água é segura?
Ya da içtiğimiz su güvenli mi?
Está-me a dizer que ela está segura lá sem mim?
Onun içeride bensiz daha güvende olduğunu mu söylüyorsun yani?
A minha família está segura comigo por perto?
Ailem yakınımdayken güvende olur mu?
A coisa mais segura a fazer-se...
Yapılması gereken en güvenli şey...
Algures entre o por dentro e a uma distância segura.
Görmedim duymadım diyebilecek kadar.
Combinou uma ida segura para ele, para o Krauss e para os outros, de submarino para Buenos Aires onde ficarão a salvo de extradição.
Krauss kendisi ve diğerleri için iade edilmeleri zor bir yer olan Buenos Aires'e denizaltıyla güvenli geçiş ayarladı.
Estarás segura lá. Liga-me assim que chegares.
Gider gitmez beni ara.
Mas neste momento, o teu escritório é o sítio onde estás mais segura.
Muhtemelen ofisin şu an olabileceğin en güvenli yer.
Ele lembrou-te que se te tivesses mudado para casa dele ontem, como era suposto, que estarias segura com ele do lado de fora?
Yapman gerektiği gibi dün onun yanına taşınmış olsaydın diğer tarafta kocanla güvende olacağını da hatırlattı mı?
Há uma chamada para si do Agente Carnahan, numa linha segura.
Ajan Carnahan güvenli hattan sizi arıyor.
Mantenham uma distância segura do perímetro.
Çitlere olan mesafenizi koruyun.
Toda a gente. Mantenham uma distância segura do perímetro.
Herkes çitlere olan mesafesini korusun.
- Jana, essa escadaria não é segura.
- Jana, merdivenler güvenli değil.
Segura a minha mão!
Elimi tut!
É meu dever manter-te segura e proteger-te.
Seni güvende tutmak benim görevim. Seni korumak, benim görevim bu.
Mantenha a sala segura.
Odayı güvende tut.
Estás segura. Tudo bem.
İyisin, bir şey yok.
Segura aqui.
Şunu tutar mısın?
Esteja segura que o faremos.
Alacağımızı temin ederim.
E sob o seu olhar vigilante, Paris estará sempre segura.
Ve dikkatli bakışları altında Paris her zaman güvende olacak.
Como é que o homem que me faz sentir tão segura é o mesmo que me fez mal?
Nasıl olur da beni her zaman güvende hissettiren adam bana zarar verebilir?
Era pacífica. Segura.
Huzur doluydu, güvenliydi.
Agora estas segura, ok?
Güvendesin.
Geeta segura-a por trás.
Geeta, ona izin vermiyor.
Geeta segura-a.
Geeta, savunma yapıyor.
Achas que estarei mais segura contigo?
Seninle daha mı güvendeyim?
Sou como uma casa segura.
Güvenli ev gibiyim.
Bem-vinda à mi casa segura.
Hoş geldin benim safe-o casa'ma.
Vais estar segura.
Güvende olursun.
O Nate vai garantir que estou segura.
Nate güvenliğimle ilgileniyor.
Estou segura.
Güvendeyim.
Um edifício com a entrada segura.
Vızıltı sesleri de aynı güvenlik girişi olan bir bina gibi.
" Esta cidade merece ruas protegidas e o Andrew Dixon apoia o trabalho da polícia que mantém a vizinhança segura.
Bu şehir emniyetli sokakları hak ediyor, ve Andrew Dixon mahalleri çok çalışan polis memurları ile korumayı taahhüt ediyor.
A tua filha está segura.
Senin kızın güvende.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]