English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Serenity

Serenity tradutor Turco

82 parallel translation
- Serenity Khalsa!
- Serenity Khalsa?
A Serenity precisa de ajuda.
Serenity'in İhtiyaçları için yardım etsin.
O Serenity é uma referencia para todos os Wayists.
Serenity Wayists'in arasındaki bir ışık.
Há algum sitio calmo aqui, para poder ir rezar pela saude do Serenity.
Oradakini sustur ben gidip Serenity sağIığı için dua edeyim?
Serenity, por favor, estamos aqui para o ajudar.
Serenity, Iütfen, bize burada yardım et.
Capitão Hunt, não sei como agradecer por terem respondido á nossa chamada... e salvo o Serenity.
Kaptan Hunt, ben size yeterli kadar teşekkür edemedim benim çağrıma cevap verdiğiniz için... Serenity için.
Estava a levar o Serenity para falar de paz com os Restorians.
Ben Serenity'yi barış görüşmelerine götürüyordum
Serenity?
Serenity?
O que sabes realmente sobre o teu acólito, Serenity?
Siz Acolyte hakkında ne bilirsiniz, Serenity?
E agora, sugiro que nos livre-mos desse insipido Serenity Khalsa, na próxima paragem... e sair de lá depressa, antes de álguem começar a disparar contra nós.
Ve şimdi, Düşük lezzetsiz bir şey teklif ediyorum Serenity Khalsa, geleceğe sürüklüyorsun ve bir zarif çıkış yap birisi başlamadan önce vur bize.
Serenity, estás a pé.
Serenity, sizin.
Passei a manhã a debater a Kabala com o Serenity.
Ben bu sabah harcadım Kabala ile serentynünin.
- A Serenity não se está a mover.
- Serenity kıpırdamıyor. - Biliyorum.
Sempre achei que o nome Serenity tinha um som vagamente fúnebre.
Serenity isminin belli belirsiz hüzünlü bir havası olduğunu düşünmüştüm hep.
Vai durar mais tempo do que o que resta na Serenity.
Serenity'de kalandan daha uzun süre yeter.
Eu fico com a Serenity.
Ben Serenity'de kalıyorum.
Pode voar no espaço, tal como o resto da Serenity.
Serenity'nin geri kalanı gibi, gayet geniş.
- Não vou deixar a Serenity.
- Serenity'yi bırakmayacağım.
Firefly Serenity...
Firefly Serenity...
- A Serenity não se está a mover.
- Serenity yerinden kıpırdamıyor.
Wash, pede à Serenity para bater à porta por nós.
Pekâla, Wash, Serenity'e bizim için kapıyı çalmasını söyle.
Mas, Capitão, ouviu o que aquele barriga-roxa chamou à Serenity?
Ama Kaptan, bu pembe göbekli şey Serenity'e ne dedi, duymadın mı?
Só no último ano é que tem viajado com a Serenidade?
Yalnızca geçen yıldan beri mi Serenity ile dolaşıyorsun?
É Serenity, e sim.
Sadece Serenity ile. Bu doğru.
Também partiram a bordo de um transportador de classe Firefly, na mesma altura em que você partiu com a Serenity.
Limanı Firefly tipi bir nakliye gemisi ile terk etmişler tam da sizin Serenity'i yükleyip yola çıktığınız zaman.
Reparei que a sua nave se chama Serenity.
Dikkat ettimde geminize Serenity ( huzur ) adını vermişsiniz.
A Batalha do Vale da Serenidade aconteceu lá, se não me engano.
Hatırladığım kadarıyla Serenity Vadisi Savaşı orada cereyan etmişti.
Alguns dizem que, depois de Serenidade, os casacas castanhas foram liquidados, que a guerra terminou naquele vale.
Bazıları Serenity'den sonra kahverengi ceketlilerin sona ulaştığını ve savaşın o vadide bittiğini söylerler.
Ninguém conhece a Serenity como eu.
Hiç kimse Serenity'i benden iyi bilemez.
Sou capitão de uma nave de nome Serenity.
Serenity isimli geminin kaptanıyım.
Além disso, porque quereria eu deixar a Serenity?
Bir de, neden Serenity'i terk etmek isteyeyim ki?
Por exemplo, se a Saffron incapacitasse a Serenity e te deixasse como morto.
Saffron gemiyi bozup seni ölüme terketse bile.
Estaremos na Serenity antes do comboio chegar a Paradiso.
Tren Paradiso'ya varmadan Serenity'ye dönmüş olacağız.
A Aliança disse que eles iam passear-se pelo Vale da Serenidade.
Alliance, Serenity Vadisi boyunca vals yapacaklarını söyledi.
Serenity, aqui é o Vaivém Um.
Serenity, bu uzay mekiği 1.
E esta aqui é a Serenity. É o transporte mais confortável daqui até Boros, para quem puder pagar.
Ve burası da Serenity... buradan Boros'a sorunsuzca gidebilen ve herkesin ödeyebileceği ucuzlukta olan tek gemi.
A Aliança disse que iriam atravessar o Vale da Serenidade e nós fizemo-los engolir o que disseram.
Alliance, Serenity Vadisi boyunca vals yapacaklarını söyledi. Tüm bu emirlerle onları boğduk.
Serenity, daqui é o Vaivém 1.
Serenity, bu uzay mekiği 1. Senin yaklaşık varma zamanın nedir?
É a mais suave daqui até Boros, para os que conseguem pagar.
Ve burası da Serenity... buradan Boros'a sorunsuzca gidebilen ve herkesin ödeyebileceği ucuzlukta olan tek gemi.
O trabalho só acaba quando voltarmos à Serenity.
Serenity'e dönünceye kadar iş bitmedi.
A Serenity é uma nave de contrabando. Estive aqui um ano.
- Serenity kaçakçılık gemisidir.
Estás a falar com a Serenity.
Serenity ile konuşuyorsunuz.
E, Early, a Serenity não está nada contente.
Ve Early Serenity son derece mutsuz.
A minha comida é problemática. A rapariga é um génio a ler mentes.
* Serenity'yi bulduğumdan beri *
- Ainda não, obrigado, doutor. Robô.
- Plan, Serenity'ye dönüp mümkün olduğunca çabuk bu kayadan gitmek.
É uma ratinha muito feia, sabia?
- Kaylee, su durumunu iyileştirebilir misin sence? - Serenity'ye danışır...
As minhas desculpas, Serenity.
özür dilerim, Serenity.
Sou a Kaylee e esta é a Serenity.
Pekala, Ben Kaylee.
Tipo se a Saffron desativasse a Serenity e te deixasse para morreres. Que disparate. Tinhas um papel essencial nisto tudo.
Koşamadığın zaman yere yatar sürünürsün yere yatamadığın zamansa- - yapamadığın zaman- -
Serenity.
Serenity.
Vocês os dois levaram-me às costas durante aquela guerra e agora preciso que me levem um pouco mais longe, se puderem.
Benim adamların, senin adamların ve bu evdeki ayrı kalmak istemediğin değerli ne varsa. Serenity'ye yükleriz ve Burgess'ı geride bırakırız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]