English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Shin

Shin tradutor Turco

370 parallel translation
A palavra para "sim" é "shih".
Shin kelimesi Çincede evet demektir. Shin!
Eu não vou deixar este lugar Ma shin hi, enquanto não te matar
Bu gün Kaçmayacağım Ma, beni öldürebilirsen, yaşarsın...
É o Mestre Shin!
Bu gelen Efendi Sihn.
Ele olhou para Li Shin que dormia no chão, um corpo pequeno perfeitamente desenhado.
Li Chen'e bakmak için döndü saman yatakta uyuyordu küçük vücudu uyumla inip, kalkıyordu.
Ele olhou para Li Shin que dormia no chão...
Li Chen'ebakmak için döndü... saman yatakta uyuyordu, küçük vucudu...
Esta é a minha mulher, a Su Shin.
Bu benim eşim Su Shin.
Esta é a Pedra de Shin Tze, da dinastia da Wish Child.
Dilek çocuğun hanedanlığından kalma Shin Tze taşı bu.
Este rapaz retirou isto do interior duma Pedra de Shin Tze.
Çocuk... Shin Tze taşından bu çizimi çıkardı.
Dá pelo nome de hey-shin.
Hey-shin deniyor.
Vendem o tal hey-shin nas ervanárias chinesas.
Bu hey-shin'i Çin aktarlarında satıyorlar.
Eu estive em Jing Wu a trabalhar com Biu Shin.
Jing Wu'daydım Biu Shin'le çalışıyordum.
Meritíssimo, o testemunho de Biu Shin ou de qualquer outro de Jing Wu não pode ser confiado aqui.
Sayın hakim, Biu Shin ve diğer... Jing Wu öğrencileri tanık olarak buraya çıkarılamaz.
eu estive em Jing Wu a trabalhar com Biu Shin.
Jing Wu'daydım Biu Shin'le çalışıyordum.
meretíssimo, o testemunho de Biu Shin ou de qualquer outro de Jing Wu não pode ser confiado aqui.
Sayın hakim, Biu Shin ve diğer... Jing Wu öğrencileri tanık olarak buraya çıkarılamaz.
Tu não entendes as mulheres...
Shin-chan.
Shin tel, Klorel?
Shin tel, Klorel?
Kenshin...
Ken shin.
Dr.Pimple, Shin Jongja.
- Lee Mihwa. Dr. Sivilce, Shin Jongja.
Entretanto, a conferência para a paz pública foi convocada pelo No Shin-young, o Primeiro Ministro onde Jung Ho-young, o Ministro local e Suh Dong-Bum o procurador-geral do ministério público acedeu discutir os recentes...
Bu arada, Başbakan No Shin-young, İçişleri Bakanı Jung Ho-young ve Adalet Bakanı Suh Dong-Bum iç barışı sağlamak için bir konferans düzenlenmesi çağrısında bulundu.
Nós, o Sector de Investigação do Departamento dos Assuntos Gerais, também conhecido por Turks, fomos ordenados que perseguisse-mos as amostras que tinham fugido das instalações da Shinra.
Kod adı Turk`ler olan, Genel İşler Bölümü Araştırma Sektörü olarak, Shin-Ra tesisinden kaçan örnekleri takip etmemiz emredildi.
Shinra...
Shin-Ra...
Shinra, SOLDADO, e tu também...
Shin-Ra, ASKER, ve sen de...
leva-o para a cave da Mansão Shinra.
Shin-Ra Konağı`nın bodrumuna götürün.
Produced by Shin Cine
Bir Shin Cine Yapımı...
Dá isto aos Estúdios Shin.
Bunu Shin Cine'ye ver.
Os Estúdios Shin... não voltaram a ligar.
Shin Cine... geri aramadı.
Os Estúdios Shin leram as histórias que escrevi, e ofereceram-se para produzir um filme a partir delas.
Shin Cine yazımı okudu... ve ondan bir film yapmayı önerdiler.
Yoon Chong Shin
Yoon Chong Shin
- Ahh, o Yoon Chong Shin!
- Ahh, Yoon Chong Shin!
Esta morada é onde fica a Quinta Shin-ho.
Bu Shin-ho Çiftliğinin adresi.
Eu sou o agente especial KIM Shin-jo, da unidade 124 da República Popular da Coreia.
Ben, özel ajan KIM Shin-jo Kore Cumhuriyeti Ulusu 124ncü birliğinden...
Kim Shin-jo unidade 124, com o objectivo de cortar a garganta do presidente, envia 31 homens pela borda.
Kim Shin-jo'ın 124ncü birliği Başkanımızın hayatına kastetmek için sınırdan 31 adam gönderdi.
O grupo de Kim Shin-jo falhou por causa do tempo.
Kim Shin-jo'un birliği, işini zaman problemi yüzünden başaramadı.
Portanto, esta noite às 22 : 00, a CIA, em conjunto com o FSB, o BAP, MI5 e o Shin Bet, vai conduzir ataques simultâneos em todas as instalações da Aliança.
Bu yüzden bu gece saat 22 : 00'de CIA, FSB, BAP, MI5 ve Shin Bet gibi teşkilatlarla birlikte bilinen bütün Müttefikler hücrelerine baskın düzenliyor.
Em ordem ascendente, shin para Seth.
Sonraki de Seth için shin.
A mãe diz para entrares e pagares as tuas promessas.
Young-shin, annem içeri girsin diyor!
Conhece a Young Shin, não é?
Onu hatırladın, değil mi baba?
A Young Shin e Jin Tae vão casar-se no Outono.
Sonbaharda Jin-tae ile evlenecek.
- Mãe.
- Young-shin.
Mãe, Young-shin!
Anne, Young-shin!
Tento imaginar o que a mãe e a Young-shin estão a fazer...
Annem ve Young-shin ne yapıyorlar acaba, merak ediyorum.
Como é que iria encarar a mãe e a Young-shin?
Annemin ve Young-shin'in yüzüne nasıl bakarım? Gençsin.
Depois de amanhã... era suposto casares com a Young-shin.
Önümüzdeki pazartesi Young-shin ile evlenecektin.
Espero que penses na Young-shin.
Onu düşündüğünü biliyorum.
Logo após partir, encontrei a tua mãe e a Young-shin.
Orduya katılmadan önce anneni ve Young-shin'i gördüm.
A Young-shin estava a fazer trabalho duro, a tratar de todos.
Young-shin zor günler geçiriyor işte. Yani, herkesin bakımı onun üstüne kalmış durumda.
Se pensasses na Young-shin e no Yong-man, não o terias feito.
Eğer nişanlını ve dostlarını düşünseydin yaptıklarını yapmazdın.
Young-shin!
Young-shin!
Kim, Hee Sun
Shin, Hyun June
Kenshin.
Ken... shin.
Olá.
- Selam, Young-Shin!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]