English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Skylar

Skylar tradutor Turco

225 parallel translation
Skylar 48599.
48599.
Skylar 48599.
48599 lütfen.
- Quem foi que chegou aqui... às 3 da manhã num maldito helicóptero?
Gecenin üçünde helikopterle gelip Skylar'i uyandiran kimdi?
Posso rastejar.
Emekleyebilirim, Skylar gibi emekleyebilirim.
Nos apartamentos Skylar, no cruzamento da Skylar com a 83.
Skylar Apartmanı. Skylar'la 83'ün köşesi.
- Em Watts, nos apartamentos Skylar, com um tal Frank Green.
- Watts'da. Skylar Apartmanı'nda Frank Green adında biriyle.
Até o teu tio Skylar estudou lá.
Skylar Amcan bile orada okumuştu.
Esta é a minha irmã Skylar e o namorado Holden.
Bu benim kız kardeşim Skylar ve erkek arkadaşı Holden.
Quero que me ajudes a escolher um anel de noivado para a Skylar.
Skylar için nişan yüzüğü seçmemde yardımcı olmanı istiyorum
É melhor tirá-lo. Na verdade, olhando bem para ele... não me parece ao gosto da Skylar.
Şunu çıkarmama izin ver, çünkü düşünmüyorum gerçek şu ki, bakılırsa Skylar'ın tarzı değil pek.
Skylar Spence.
Skylar'ın oturma odası.
Acham que o Holden vai fazer uma surpresa à Skylar, esta noite.
Holden'ın bu gece Skylar için bir sürprizi olacakmış.
Não vejo razão para ela não estar entusiasmada. A Skylar sofre da síndroma do príncipe encantado.
Skylar beyaz atlı prens sendromuna kapılmış.
A mamã comprou à Skylar um vestido de noiva de morrer. O pai do Holden e o meu padrasto tinham-se tornado amigos.
Annem Skylar'a, düşüp ölünecek bir gelinlik almış Holden'ın babası ve benim babam arkadaş olmuş.
Venha conhecer a minha filha, Skylar.
Seni kızımla tanıştırayım, Skylar.
Esta é a Skylar e o noivo Holden.
Bu Skylar, ve nişanlısı, Holden.
Enquanto a Skylar rompia com o Holden, eu rompia com o rapaz que conheci no aeroporto.
Tesadüf bu ki, Skylar Holden'dan ayrıldığı sıralar. Bende havaalanında tanıştığım Ken'den ayrıldım.
Disse à Skylar que alguém devia fazer disto um filme.
Skylar'a birinin bizi film yapması gerektiğini söyledim.
Por favor, Sra. Skylar!
Bayan Skylar, lütfen!
Sra. Skylar.
Bayan Skylar.
Chamo-me Will.
- Adım Will. - Skylar.
- Skylar. E já agora, ali a imitação barata do Michael Bolton?
Bu arada, o Michael Bolton taklidi yapan çocuk bizimle beraber değildi.
Não acredito que a tenhas trazido quando vamos apanhar uma piela.
Skylar'ı da buraya içmeye getirdiğine inanamıyorum.
Obrigado por vires, mudei de opinião sobre a malta de Harvard.
Uğradığın için teşekkürler Skylar. Harvardlılar hakkında fikrimi değiştirdim.
Foi por isso que rompi com a Skylar?
Skylar'dan bu yüzden mi ayrıldım?
Skylar, queres a tua mala?
Skylar, çantanı al.
Skylar Wyatt.
Skylar Wyatt.
Achas que a Skylar Wyatt teve mesmo contacto com este tipo?
Skylar Wyatt'ın bu adamla temas kurmuş olduğunu mu düşünüyorsun?
O Charlie diz que procuram o assediador da Skylar Wyatt.
Charlie, Skylar Wyatt'ın sapığını aradığınızı söyledi.
E não muita simpatia pela Skylar Wyatt.
Ve hiçbiri Skylar Wyatt'ın durumunu anlayışla karşılamıyordu.
Estamos a construir uma réplica da casa da Skylar Wyatt.
Skylar Wyatt'ın evinin maketini yapıyoruz.
Nós podemos procurar todos os que acederam à casa da Skylar no ano anterior empreiteiros, o tipo da piscina, toda a gente.
Son bir yıl içinde Skylar'ın evine girmiş olan herkesi araştırıyoruz. Müteahhit, havuz temizleyicisi... Herkes.
Mas estas são as últimas 20 cartas que a Skylar recebeu deste tipo.
Ama bunlar, Skylar'ın aldığı son 20 mektup.
Isso é o quê? Dois dias após o assalto à casa do Skylar Wyatt?
Bu, Skylar Wyatt'ın evine girdikten iki gün sonrasına denk geliyor, değil mi?
A casa do Skylar Wyatt?
Skylar Wyatt'ın evi mi?
Quando nos disser o que fazia o Wilcox junto à casa da Skylar quando foi morto.
Bize Wilcox'ın öldüğü gece, Skylar Wyatt'ın evinin yakınında ne yaptığını söyler söylemez.
Da última vez que verifiquei, a Skylar Wyatt não tinha um filho.
Son baktığımda, Skylar Wyatt çocuk sahibi değildi.
Olhe, Skylar, um homem entrou na sua casa, e agora há um homem morto.
Dinle, Skylar, adamın biri evine zorla girdi ve şimdi de birisi öldü.
Então se o rapper Dante Baker anda a dormir com a Skylar Wyatt, talvez o Wilcox tenha ido lá acima para conseguir uma foto deles os dois juntos.
Eğer bu rapçi, Dante Baker Skylar Wyatt ile yatıyorsa belki de Wilcox Mulholland'a ikisinin fotoğrafını çekmeye gitmiştir.
Ou talvez o assassino seja o assediador, pensando na Skylar sendo explorada pelo Wilcox.
Belki de katil, sapıktır. Skylar'ın Wilcox tarafından şantaja uğrayacağını düşünmüşse...
Na verdade, essa não é uma das cartas da Skylar Wyatt.
Aslında, bu Skylar Wyatt'a ait değil.
Bem, isso coincide com a escalada das ameaças à Skylar.
Bu, Skylar'a yapılan tehditlerin sıklaşması ile aynı zamana denk düşüyor.
Ele tem acesso à Skylar e à sua casa.
Skylar'a ve evine ulaşabilen birisi.
Talvez da mesma forma que o Wilcox sabia da Skylar.
Wilcox, Skylar'ın olacağını nasıl biliyorsa, öyle.
- Olá, Skylar.
Merhaba, Skylar. Merhaba.
O programa está a trabalhar as imagens das câmaras de vídeo da Skylar Wyatt.
Program, Skylar Wyatt'ın kameralarından aldığımız görüntüler üzerinde çalışıyor.
E uma delas, na verdade, é de si no quintal do Skylar Wyatt.
Ve fotoğraflardan biri, sana ait Skylar Wyatt'ın arka bahçesinde dikilirken çekilmiş.
Sabemos que levou o Dante até casa da Skylar diversas vezes antes daquela noite.
Senin o geceden önce bir çok kez Dante'yi Skylar'ın evine bıraktığını biliyoruz.
E acordou Skylar.
Sendin.
- Skylar, esse disparate!
- Senin için önemli mi bu?
O problema não é o Holden, é a Skylar.
Problem Skylar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]