English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Sons

Sons tradutor Turco

1,786 parallel translation
Nós sabemos que os Sons estão a receber as armas em barris de óleo
Sons'ın silahlarını petrol varillerinin içine koyarak aldığını biliyoruz.
Estes dados... Os assassinatos que tivemos na semana passada, foram todos pontos para os Sons.
Bu istihbarat, geçen hafta burada olan tüm o cinayetler Sons'ı işaret ediyor.
Nós precisamos provar que os Sons of Anarchy São um empreendimento criminoso contínuo.
Sons of Anarchy'nin devam etmekte olan bir suç örgütü olduğunu kanıtlamamız gerekiyor.
Episódio 1x10 "Better Half" Tradução Br : Tradução PT : andrezanotti "BRUTO"
Sons of Anarchy Sezon 1 Bölüm 10 : "İyi Olan Yarı"
Você tem conhecimento de alguma actividade ilegal em que Jax Teller ou os Sons of Anarchy estejam envolvidos?
Sons of Anarchy veya Jax Teller ile ilgili, herhangi bir yasa dışı faaliyetten haberiniz var mı?
Os Sons of Anarchy estão acima da Tribo do Diabo?
Sons of Anarchy'nin Devil's Tribe ile birleşmesi hakkında?
Ouço sons vindos de cima do meu quarto durante a noite.
Geceleri yatak odamın üzeriden gelen sesler duyuyorum.
Telefonaram da empresa que aluga as máquinas de Ultra-sons.
Ultrason cihazlarını kiraladığımız firma aradı.
Os primeiros três níveis que te vou ensinar irão ajudar-te a distinguir os diferentes sons feitos por diferentes tipos de peixes. Irás ser capaz de ler o tempo, a temperatura, a humidade, as correntes aquáticas e o vento.
Öncelikle 3 ana düzeyi öğreteceğim balıkların sesleri arasındaki farkı anlamak havayı hissetmek, sıcaklığı vücuduna dokunan nemi, rüzgarları ve gelgitleri.
Estavas a fazer uns sons altos.
Çünkü bağırıyordun.
Preciso da localização com ultra-sons.
Ultrasonla yerini belirlemem gerek.
Os sons respiratórios estão simétricos e normais, de ambos os lados.
Nefes alış verişi iki tarafta da temiz ve eşit.
Bem, quando falaste no meu passado em sistemas de sons e na falta de horas de voluntariado na última reunião de pais... eu percebi o sinal. Desculpa.
- Son veli toplantısında benim ses sistemleri hakkındaki tecrübemden, gönüllü çalışma saatlerimin azlığından bahsedince işaretini anlamıştım zaten.
- Sons respiratórios bilaterais. - Afasta-te.
- İki tarafta da solunum sesi var.
Não queria acreditar nos sons que vinham daquela sala.
O odadan gelen seslere inanamamıştım.
Só queria dizer ao Jackson, em termos de clube, os Sons of Anarchy, Redwood Original, estão aqui para ti.
Ben sadece Jackson'a böyle bir klüp seviyesinde the "Sons of Anarchy" ve the "Redwood Original" senin yanındalar
Tenho retirado amostras da fala do Dufort, mas ainda preciso de mais alguns sons.
Dufot'un konuşmasını örnekliyorum, - ama hâlâ bir kaç sese daha ihtiyacım var.
Só preciso dos sons "puh", "tuh", "ooh", "uh",
Sadece "puh," "tuh," "ooh," "uh," "eh," "oh,"
"Já ouvi sons estranhos a sair daí."
Ordan gelen sesler duydum.
Temos uma máquina de ultra-sons caseira.
Evde ultrason cihazımız var. Her hafta bakıyoruz.
Depois de ter-me instalado numa casa de recuperação, esforcei-me para memorizar muito sons, escrever no diário e ler livros melhores e mais pequenos.
Başarıya giden yolu yarıladığımda harflerin seslerini ezberlemek, defterime bir şeyler yazmak ve küçük, şişko kitapları okumak için elimden geleni yaptım.
Pelo menos, temos os agradáveis e fascinantes sons dos sapos banti para nos fazer companhia para toda a eternidade.
Yani en azından ebediyet yolunda güzel sesleriyle banti kurbağaları bize arkadaşlık edecek.
Parece que a nossa amiguinha recorda-se de sons do mercado e vozes.
Öyle görünüyor ki bu küçük dostumuz, pazar yerindeki sesleri ve konuşmaları hatırlıyor.
Ouvem-se sons estranhos aqui em baixo, parceiro.
Tuhaf sesler duyuyorum, ahbap.
Quero que Ihe pergunte se ouviu ruídos ou sons.
Karınıza sorar mısınız, hiçbir gürültü ya da ses duymuş mu?
Antes de falares, já fazias sons que pareciam um motor.
Sen daha konuşmayı öğrenmeden motor gibi sesler çıkarırdın.
Estou a fazer sons de diarreia com a minha caneca.
Bardağımla ishalmişim gibi sesler çıkarıyorum.
Barulhos no telhado, e... sons que vinham das janelas... e outros sons, que pareciam vir do quarto da Alice.
Çatıdan gelen sesler. Pencerenin dışından gelen sesler ve Alice'in eski odasından gelen başka hareketler.
E nada adiantou, a porta continuou a bater, e continuamos a ouvir sons estranhos no quarto.
Hiç faydası olmadı. Kapılar vurulmaya başladı ve hâlâ odasından sesler geliyordu.
Eu ainda ouvia sons.
- Sesler duyuyordum.
Todos os outros sons desvanecem-se.
Diğer bütün sesler kısılıyor.
Bons sons bilaterais.
İki taraftan da hava girişi iyi.
A infância é medida pelos sons pelos cheiros e pelos objéctivos. Antes que a hora da escuridão cresça. John Betjeman
"Çocukluk, mantığın karanlık saati gelmeden önce sesler, kokular ve görüntülerle ölçülür." John Betjeman
Falas com sons esquisitos.
Garip bir dil konuşuyorsun.
Os sons que estavas a fazer eram sexy.
Çıkardığın sesler çok seksiydi.
Homem, Sons gay para mim.
Bana gay gibi geldi, adamım.
Na melhor das hipóteses, conseguimos emitir sons indistintos. Bips e bops.
En iyi ihtimalle, sadece düzensiz sinyaller gönderebiliriz.
Estou a falar de sons em que não ias acreditar. Ok?
Hayal bile edemeyeceğin bir tınıdan bahsediyorum, tamam mı?
Alguma vez ouviste sons de campainhas? Não.
- Peki, hiç çan sesi duyuyor musun?
Liguem o telemóvel a um amplificador num computador que analise sons e ficam com uma arma poderosa, se souberem como usá-la.
Cep telefonunuzu, ses analizi yapabilecek bir amfi ve bilgisayara bağlayın... ve güçlü bir silaha sahip olun. Tabi eğer nasıl kullanacağınızı biliyorsanız.
Este apartamento é meu, ele é meu amigo, e vamos curtir a ouvir uns sons.
Burası benim meakanım ve benim arkadaşlarım. Biraz takıIcaz.
A sua muito verdadeira, Walczak Sons.
Saygılarımla, Walczak Sons.
Bons sons vão abundar se os lábios arredondar.
Kırk küp, kırkının da kulpu kırık küp.
Tenho de voltar aos sons, porque isto está um pouco caótico.
Müziğe dönsem iyi olur, burası biraz fazla hareketli.
Foram uma espécie de sons e imagens aleatórios.
Rastgele görüntüler ve sesler vardı.
Normalmente, não abro a porta aos sons de pânico, mas a minha vizinha do 406 é uma brasa incrível.
Genelde, panik sesleri geldiğinde kapımı pek açmam. Ama 406 numarada kalan komşum deli gibi çekiciydi.
Sons of Anarchy - 1ª Temporada Episódio 01
1. Sezon Pilot Bölüm yucak Iyi seyirler diler...
Da máquina de ultra-sons caseira?
Evde ultrason cihazınız olduğunu mu?
Sons estranhos pelo corredor.
Bitmek bilmeyen seslerdi.
Fizeste os sons na cabana?
Orası benim kulübem
Os sons. É você?
Sesler, senden mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]