Translate.vc / Português → Turco / Stockholm
Stockholm tradutor Turco
328 parallel translation
Talvez vá até Estocolmo.
Belki Stockholm'a giderim.
Estocolmo.
Stockholm Merkez!
Houve um caso em Estocolmo... envolvendo irmãs gêmeas.
Bu da Stockholm'deki bir hikaye. Orda da ikiz kardeşler var.
Mandei meu avião levá-Ios praEstocolmo.
Yanlız bir kez onları alması için uçağımı gönderdim. Stockholm'de buluştuk.
Ou pode mandar buscar as gêmeas em Estocolmo.
Ya da Stockholm'den ikizleri getirin.
De Estocolmo?
Stockholm mü?
Desculpe, alguns amigos chegaram de Estocolmo.
Özür dilerim, Stockholm'den birkaç arkadaşım gelmiş.
Estava visitando Estocolmo.
Ziyaret için Stockholm'deydim.
Castelo de Estocolmo, 14 de julho de 1846, marechal da Corte.
Stockholm Şatosu, 14 Temmuz 1846.
Quanto tempo demorará uma carta de Estocolmo a Inglaterra?
Stockholm'dan gönderilen bir mektubun, İngiltere'ye varması ne kadar sürer?
O professor Goetaborg, de Estocolmo.
Stockholm'dan Profesör Goetaborg.
É de Estocolmo!
Stockholm'den.
A Universidade de Estocolmo informa-me que o professor está desaparecido na Suécia.
Kötü haber mi efendim? Şok oldum. Stockholm Üniversitesi Profesör Goetaborg'un, İsveç'te ortadan kaybolduğunu bildirmiş.
- O seu estimado colega de Estocolmo.
İşte Stockholm'den saygı değer meslektaşın.
Deduzo que o professor Goetaborg, de Estocolmo, se hospeda aqui. É um amigo meu.
Stockholm'den Profesör Goetaborg burada kalıyor - -
Ainda há 10 dias atrás, estava a "brincar" no porto de Estocolmo.
10 gün önce, Stockholm'deki limanda espriler yapıyordu.
Irei para Londres no comboio nocturno e depois partirei para Estocolmo.
Bu geceki trenle Londra'ya, sonra da Stockholm'a gideceğim.
Jà tinha marcado uma viagem a Estocolmo e Copenhaga.
Stockholm ile Copenhagen'de yerimizi çoktan ayırtmıştı sanırım.
Aposto que o pai nem pensou nas prendas até chegar a Estocolmo.
Stockholm'de geldiğine yemin edebilirim.
Esta foto foi obtida em Estocolmo há um par de anos.
Bu iki yıl önce Stockholm'de çekildi.
Por causa disto, tive de telefonar para Paris, Roma e Estocolmo.
Bunun için Paris, Roma ve Stockholm'u aradım.
Tenho de ir a Estocolmo.
Ben... Stockholm'e gitmem lazım.
Porque não posso ir a Estocolmo?
Neden bende Stockholm'e gidemiyorum?
Um bilhete de ida. Mas não é para Estocolmo.
Stockholm için değil ki, bayan.
Contei-lhe a história de Estocolmo, mas não devo tê-la contado bem.
Ona şu sahte Stockholm, hikayesini anlattım ama sanırım beceremedim.
- É pena não irem para Estocolmo.
- Keşke Stockholm'e gitseydin.
- Estocolmo?
- Stockholm'e mi?
- Só até Estocolmo, por favor?
- Stockholm'e kadar, lütfen.
- Estocolmo?
- Stockholm mü?
Tenho uma velha tia solteirona amorosa em Estocolmo que cuidará de mim.
Stockholm'de çok cici, yaşlı, bekar bir halam var, o bana bakar.
- Só até Estocolmo e mais nada.
- Stockholm'e kadar. Başka yere olmaz.
- À tua tia em Estocolmo.
- Stockholm'deki halana.
De Estocolmo.
Stockholm'denim.
Lallo, lê o telegrama que o Pena Branca recebeu de Estocolmo.
Lallo, Beyaz Tüy'e Stockholm'dan gelen telgrafı oku.
Nasci em Dortmund, mas... agora vivo em Estocolmo.
Evet, aslen Dortmundluyum ama şu anda Stockholm'de yaşıyorum.
Ela chega de Estocolmo na quinta-feira.
Perşembe günü uçakla Stockholm'den geliyor.
A Sra. Fafter chegou ontem num voo de Estocolmo.
Bayan Farfter dün gece uçakla Stockholm'den geldi.
Tem a ver com EstocoImo. Nos tresjuntos, Ia, no ano que vem.
Stockholm'den bahsediyorum size Seneye, üçümüz beraberce.
Quem me dera ir contigo a Estocolmo
Keşke seninle Stockholm'a gelebilseydim.
Isso é uma certeza... mas envio-te um postal de Estocolmo.
Sana Stockholm'dan kart gönderirim.
O Osborne vai para Estocolmo.
Osborne Stockholm'e gidiyor.
Estocolmo!
Stockholm!
Um pelotão de fuzilamento não vai ser tão divertido como Estocolmo... pois não?
İdam mangası, Stockholm kadar eğlenceli olamaz, değil mi?
Qualquer coisa! No meu segundo dia em Estocolmo, eu fui à KGB. A Embaixada Russa.
Stockholm'a gelişimizin ikinci günü KGB'ye gittim.Rusya elçiliğine.
Quando receber o Prémio Nobel, em Estocolmo, pensarei em ti.
Stockholm'da Nobel Ödülünü alırken seni düşüneceğim.
Da última vez que fui a Estocolmo, os jornalistas prestaram mais atenção ao buraco do meu sapato do que ao meu trabalho.
Stockholm'de bulunduğum son katılımda gazeteciler işimden çok, ayakkabımdaki delikle ilgilendiler.
Ela estava a estudar em Estocolmo - agora está num hospital psiquiátrico.
Stockholm'de eğitim gördü. Şimdi de sinir hastalıkları hastanesinde çalışıyor.
- O quê?
- Stockholm sendromun var!
São dois bilhetes para O Caso de Estocolmo.
"Stockholm Maceralarına" iki bilet alalım.
Ele já têm a carta de Estocolmo.
Sonunda Stockholm'den beklediği mektubu aldı.
Uma noticia de Reikiavik.
Stockholm'daki gazetelerden birinde bir makale vardı,... Reykjavik'den gelen bir rapor.