Translate.vc / Português → Turco / Streets
Streets tradutor Turco
31 parallel translation
No Califórnia Hall, em Turk Street.
California Hall ve Polk ve Turk streets'lerde.
Roxanne não precisas de acender a luz vermelha andas nas ruas por dinheiro tanto te faz se é bom ou mau
Roxanne you don't have to put on the red light you walk the streets for money don't care if it's wrong or right
- Caminhos Perigosos?
Mean Streets? - Bu yanıltıcı.
Bem, o Jamie e eu conhecemo-nos quando estava a fazer uma pesquisa para o filme "Taken from the streets", onde protagonizava um prostituto.
Şey, ben ve Jamie'Onu sokaklardan kurtar' Araştırmasında tanıştık.
Curte os The Streets?
The Streets sever misin?
É como o Padrinho, com um pouco de Mean Streets, e uma pontinha de Tudo Bons Rapazes.
Baba'ya benzeyecek ama, Arka Sokaklar ve Sıkı Dostlardan esintiler taşıyacak.
Não há expresso entre as 34 e 14 Streets.
34. cadde ile 14. cadde arasındaki ekspres hat hizmet dışıdır.
A vítima é uma menina. Caucasiana, aproximadamente três ou quatro anos de idade... e foi encontrada numa caixa... num parque de estacionamento no cruzamento da Cordelia e da Tamsin Streets.
Kurban, bir kız çocuğu, beyaz, yaklaşık... 3-4 yaşlarında, ve Cordelia ile Tamsin caddelerinin köşesindeki bir park yerinde... bir kutunun içinde bulundu.
"Crescendo de volta às ruas"
Rising up, back on the streets.
voce saiu do mapa! essas ruas nao existem!
"City Streets" ten çıktın, bu sokaklar haritada yok,
Tem que voltar para dentro do mapa!
"City Streets" e geri dönmeliyiz.
É bom que apareçam no Streets.
Sokaklar'a gelseniz iyi edersiniz.
Vamos aparecer no Streets, bacano, por isso é bom que se preparem.
Biz orada olacağız kanka, umarım iyi gününüzde olursunuz.
Basta-nos enfrentar os 409 esta noite no Streets, pagar ao Sugar Bear e estamos safos.
Tek yapmamız gereken bu akşam 409'lar ile Sokaklar'da kapışmak ve kazandığımız parayı Şeker Ayıcık'a vermek.
The Streets 20 : 00
Sokaklar 8'de
Se ele tivesse um grupo, podia combater no Streets e talvez recuperar o dinheiro, mas onde vai arranjar um grupo?
Ekipleri olsaydı Sokaklar'da kapışıp parayı kazanabilirlerdi ama ekibi nereden bulacağız ki?
Esta noite há um combate no Streets e ele precisa de um grupo.
Bu akşam Sokaklar'daki kapışma için bir ekibe ihtiyacı var.
- É uma lei escrita do Streets.
- Sokaklar'ın yazılı kanunu böyle.
Vamos fazê-lo como se faz no Streets.
Bu işi Sokaklar'ın kanununa göre halledeceğiz.
A vitória da Batalha do Streets deste ano e de $ 5.000 vai para os Pais Tomás!
Sokaklar'daki Kapışma'nın galibi Tom Amcalar 5000 dolarlık çekin de sahibi oluyor!
E só se consegue aqui, no Streets.
Ve onu sadece Sokaklar'da kazanabilirsin.
Welcome to the bright lights, baby These streets will make you feel brand new
* Bu sokaklar hissettirir kendini yepyeni sana *
These streets will make you feel brand new,
* Bu sokaklar hissettirir kendini yepyeni sana *
O homem contrata-me como protagonista do seu filme, City Streets.
"Kent Sokakları" filminde bana başrol verdi.
Life on the Streets.
Life on the Streets.
Sabes quantas Main Streets existem?
Kaç tane Main Caddesi var, biliyor musun?
Precisei de ver como era o meu fluxo Coloco o trabalho na rua
♪ If my flow works so I put work in the streets ♪
Something about these streets. The way my mind's on a spree.
" Bu sokaklarda bir şeyler.
7th Reade Streets, perto daquele sítio que vende "bagels".
Yedinci Reade Caddesi, Simitçinin yanında.
# Sighings swirl through the streets like the crust of the sun
? Sighings swirl through the streets like the crust of the sun
Disse que deixou a Emma no cruzamento de Hesapki e Kocatepe Streets.
Taksi şoförüyle konuşmuşlar. Emma'yı Hesapki ve Kocatepe caddelerinin birleşiminde bırakmış. Emma'yı Hesapki ve Kocatepe caddelerinin birleşiminde bırakmış.