Translate.vc / Português → Turco / Tanner
Tanner tradutor Turco
1,360 parallel translation
Tanner.
Hey, Tanner.
Tanner Wilcox.
Tanner Wilcox.
- Bartok Tanner.
- Bartok Tanner.
Mais umas horas, Tanner.
Bir kaç saat daha var, Tanner.
O Tanner só está chateado por eu me ir embora.
Tanner benden ayrılacağı için bu kadar gıcıklık yapıyor.
Vamos partilhar um quarto com o Tanner outra vez.
Yine odamızı Tanner ile paylaşmak zorunda mı kalacağız?
É melhor dizer ao Tanner para não fazer uma grande entrada ao chegar.
Umarım Tanner onu beklemeden geldiğimiz için büyük bir yaygara koparmaz.
Boa noite, Tanner.
İyi geceler, Tanner.
- O que estás a fazer?
Hadi, Tanner.
- Vamos, Tanner.
Benimle gel.
Tanner, a porta.
Tanner, kapıyı tut.
Pronto, Tanner.
Pekâlâ, Tanner.
Tanner, Tanner, anda.
Tanner, Tanner, hadi. Hadi.
Tanner!
Hey, Tanner!
Tanner.
Tanner.
Tanner, cuidado!
Tanner, dikkat et!
Austin Tanner.
- Austin Tanner.
o Austin Tanner reencontrou a família dele hoje, depois de quatro anos como vítima de rapto.
Dört yıl önce kaçırılan Austin Tanner bugün ailesinin yanına dönüyor.
- Taylor, Robert Taylor.
- Tanner, Robert Tanner.
Tanner's.
- Tanner'in yeri.
A vítima é Christine Tanner, 15 anos. Morreu afogada e deu à praia em Santa Marta.
Kurbanın adı Christine Tanner, 15 yaşında, boğulmuş, Santa Marta plajında karaya vurmuş.
Tanner?
Bay Tanner?
Darlene, é amiga da Christine Tanner?
Darlene, Christine Tanner'ın arkadaşı mısın?
A Christine Tanner andava a danificar a vida marinha?
Christine Tanner da bir şekilde deniz hayatını mı mahvediyordu?
- Foi o tipo que matou a Chrissy? Tanner, se prendermos alguém, será a primeira pessoa a quem ligarei. - Mr.
Bu herif Chrissy'i öldürdü mü, öldürmedi mi?
Mr. Rayburn, o homicídio de Christine Tanner pode ter ocorrido aqui.
Bay Rayburn, Christine Tanner cinayeti burada işlendi.
Cremos que isto está relacionado com a morte de Christine Tanner.
Şerifi. Durumun Christine Tanner'in ölümüyle ilişkili olabileceğine inanıyoruz.
- Nunca toquei na Christine.
- Christine Tanner'a asla dokunmadım.
Acredite, independentemente das consequências, já cometi erros maiores. E está a mentir sobre a Christine. Andava enrolado com ela.
İnan bana, bunun sonu ne olursa olsun, hayatımın hatasını çoktan yaptım ve sen de Christine Tanner ile ilgili yalan söylüyorsun.
E a Christine Tanner?
Peki ya Christine Tanner, efendim?
Quer dizer que nunca gostaste da Christine Tanner.
Bu demek ki, Christine'den asla hoşlanmamıştın.
Conheço o Ross Tanner.
Ross Tanner'ı iyi tanırdım.
Disse para eu mencionar o Sr. Tanner.
Bay Tanner'dan bahsetmemi söyledi.
- Quem, Sr. Tanner?
Kim Bay Tanner?
Major Ross Tanner.
Binbaşı Ross Tanner.
É uma nova ordem mundial, agente Tanner.
Yeni bir Dünya Düzeni Ajan Tanner.
Boa viagem, Sr. Tanner.
Tanrı yardımcınız olsun Bay Tanner.
- Disseram que eu era o Ross Tanner.
- Bana sen Ross Tanner'sın dediniz.
Carl Tanner. É um assistente social.
Carl Tanner, sosyal hizmet görevlisi.
Costumava ser Walsh, agora é Tanner.
Walsh'tı ama artık Tanner olmuş.
- Sr. Tanner.
- Bay Tanner?
Gostaríamos de falar com os agentes que interrogaram Carl Tanner, o assistente social.
Sosyal hizmet görevlisi Carl Tanner'ı sorgulayan memurlar ile konuşmak istiyoruz.
Carl Tanner.
Carl Tanner.
Bem, acho que agora o Webster vai pôr o Carl Tanner no topo da sua lista.
Sanırım şimdi Webster'da Carl Tanner'ı listenin başına koyacak.
Acho que o Carl Tanner está fora disto.
Sanırım Carl Tanner artık şüpheli değil.
Tem quer paciente, Sra. Tanner.
Sabırlı olun, Bayan Tanner.
Tanner's às 8 : 00.
Peki peki, tamam. - Tanner'in yerinde sat 8 : 00'de.
Prometo.
Bay Tanner, eğer birini tutuklarsak ilk haber vereceğim kişi siz olacaksınız.
O teu nome é Ross Tanner.
Adın, Ross Tanner.
Ross Tanner.
Elimde kalan tek şey bir isim Ross Tanner.
- Tanner.
- Tanner.