Translate.vc / Português → Turco / Ti
Ti tradutor Turco
187,675 parallel translation
Faz para ti?
Sana mantıklı geliyor mu?
- O que é que isso diz de ti?
- Bu sana ne kazandıracak?
No outro carro. Eu bati em ti.
Size çarpan diğer arabadaki.
E sei que não é justo dizer-to a ti, mas é a verdade.
Sana bunu söylememin haksızlık olduğunu biliyorum ama doğru.
- Por ti?
- Senin için mi?
Deixa-me olhar para ti.
Dur sana bir bakayım.
Tu é que és egoísta. - Só pensas em ti.
Asıl bencil olan sensin.
Eu confio em ti.
Sana güveniyorum.
Não para ti.
Senin için bozmak olmuyor.
Não preciso de ti. Podes ir.
Sana ihtiyacım yok.
Tenho uma dica para ti.
Sana bir ipucu vereyim.
E isso faz de ti um monstro.
O zaman canavar olurdun.
Fiz de ti Chefe da Geral para seres o meu braço direito.
Seni genel cerrahi şefi yaptım çünkü sağ kolum olmanı istedim.
Estás a custar a ti própria e ao hospital.
Kendinin ve hastanenin kaybına da neden oluyorsun.
Não gosto de fingir não gostar de ti, não gosto de ouvir as coisas que falam de ti.
- Senden hoşlanmıyor gibi davranamam. İnsanların senin hakkında söyledikleri korkunç şeyleri dinlemekten hoşlanmıyorum.
Podemos sentar-nos ao pé de ti?
Yanına oturabilir miyiz?
Por favor, preciso de ti.
Lütfen, sana ihtiyacım var.
Vou passar por cima de ti.
Senden daha yetkili olanlara gidiyorum.
Quero cozinhar pierogi para ti, mas o meu é um nojo.
Sana pierogi yapmak istiyorum ama fırınım çok kötü.
Como virar todo o hospital contra ti num dia ou...
Bir hastaneyi bir günde nasıl kendine düşman edeceğini mi?
É nisso que pensarei quando olhar para ti.
Sana bakınca bile aklıma olanlar geliyor.
O Dr. Karev está a queixar-se de ti.
Dr. Karev seni şikayet etti.
Não significa nada para ti?
Bunun senin için bir anlamı yok mu?
- Sobre ti?
Senin hakkında mı?
Penso em ti.
Seni düşünüyorum.
Entre ti e o Jackson.
Jackson'la ikinizin.
Caralho para ti.
- Siktir! Biliyordum.
Sabes, se fosse a ti, não...
Biliyor musun, yerinde olsam bunu yapmazdım...
E, se eu fosse a ti, não vinha com a história do "matei um homem".
Ayrıca tüm o "Ben bir adam öldürdüm." muhabbetinden uzak durmak isteyebilirsin.
E a ti? O que será que te trouxe cá?
Acaba... seni ne etkilemiş?
Gosto de ti, Chip, mas continuamos a conversa noutro dia. Tenho uma "renascimentação".
Seni sevdim Chip ama buna başka bir zaman devam etmek zorundayız çünkü yeniden doğuş seansım var.
Também gosto de ti, Karel.
Ben de seni sevdim Karel.
Não gosto de ti. Nunca me fizeste sentir bem recebido.
Seni hiç sevmedim, çünkü bana hep hoş karşılanmadığımı hissettirdin.
Por isso, no que diz respeito a ti e a mim, as coisas não voltaram ao normal.
Yani, aramızdakilerle ilgili olarak, hiçbir şey kesinlikle normale dönmedi.
Estou muito orgulhoso de ti.
Seninle gerçekten gurur duyuyorum.
Concordo com isso, mas estou a reservar a aprovação até que determine se ela boa para ti.
Benim için sorun yok, ama senin için yeteri kadar iyi olup olmadığını anlayana kadar nihai onayımı saklıyorum.
Não acredito em ti.
- Sana inanamıyorum.
Confio em ti cegamente.
Kararlarınıza tamamen güveniyorum.
Se não acreditasse em ti, não apoiava a tua campanha.
Sana inanmasaydım, seni yönetemezdim evlat.
Quando olho para ti, vejo tudo o que tens para oferecer.
Sana baktığımda, vaat etmen gereken her şeyi görüyorum.
Mas quando os outros olham para ti, vêem um homem criança a vestir um manto.
- Fakat başkaları sana baktığında pelerin giyen bir erkek çocuğu görüyorlar.
Parece que não foi para ti.
- Sana pek değil görünüşe göre.
Preciso de ti.
Sana ihtiyacım var.
Ouvi falar muito sobre ti. Aparentemente, tudo verdade.
Hakkında çok şey duydum görünüşe göre hepsi doğru.
É um teste bom o suficiente para ti?
Senin için yeterli bir test uygulaması mı?
E porque é que devia acreditar em ti?
Neden sana inanayım peki?
Só porque pareço não conseguir mudar por ti, não significa que o Walter não possa.
Senin için değişememem Walter'ın da değişemeyeceği anlamına gelmez.
Deixei lá uma coisinha para ti.
Sana ufak bir şey bıraktım.
David, estou muita orgulhosa de ti.
Seninle gurur duyuyorum David.
Para ti.
Senden yana sorunum yok zaten.
Tenho de o definir para ti?
"Sıkışmak" nedir sana izah etmek zorunda mıyım?