English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Tim

Tim tradutor Turco

5,845 parallel translation
O Tim que na época trabalhava com barcos?
Eskiden teknede çalışan Tim mi? O Tim mi?
Tim?
Tim?
- O Tim é outra história.
Tim, bu konudan tamamen farklı bir konumda.
O Tim está aí?
- Tim yanında mı?
Eu não queria colocar o Tim em problemas. Se for acusada de traição, é mais difícil desenhar uma linha recta entre tu e eu.
Hakkımda vatan hainliği soruşturması açılırsa seninle benim aramda ilişki kurmaları daha zor olur.
Ok, Tim?
- Değil mi, Tim?
Pareces um pouco desapontado, Tim.
Hayal kırıklığına uğramış gibisin, Tim.
Sou Agente Especial DiNozzo, Este é o agente muito especial Tim McGee.
Özel Ajan DiNozzo ve Çok Özel Ajan Tim McGee.
Mesmo antes do Tim.
- Tim'den önce.
Como vai a Delilah, Tim?
- Delilah nasıl, Tim?
Qual é o problema, Tim?
Sorun ne, Tim?
Acabei de te enviar um pacote, Tim.
Paketi gönderiyorum, Tim.
Eu sei que tu e o Tim são chegados.
Tim'le yakın olduğunuzu biliyorum.
Bem, eu penso que ele é um tipo de rapaz, combinação de champô de corpo tudo-em-um.
Bence Tim, "hepsi bir arada" şampuan tarzında bir adam.
Eu preciso de dizer uma coisa ao Tim.
Tim'e söylemem gereken bir şey var.
O que me leva a outra coisa que tenho que dizer ao Tim.
Bu da beni Tim'e söylemem gereken başka bir şeye yönlendiriyor.
- Conversei com o Tim há pouco...
- Daha biraz önce Tim ile konuşuyordum! - Hangi Tim?
Tim Dawkins, o irmão do Marcus.
Marcus'un kardeşi. - O Tim mi?
- Tim? - Está aqui na festa.
Evet burada, partiye gelmişti.
É uma alucinação. Como o Tim.
- Tim'de olduğu gibi halüsinasyon görüyorsun.
Fala o Tim Truth na frequência de rádio pirata de Oz Turner... a substituir o Oz Turner.
Ben Tim Truth, Oz Turner'ın yayın saatinde onun yerine karşınızdayım.
Obrigado, Tim.
- Sağ ol Tim.
É Verónica, Tim.
Adım "Veronica", Tim. Öyle mi?
- Tim.
- Tim'le.
- E estes são a Verónica e o Tim.
- Veronica ve Tim'le tanış. - Merhaba.
Chamo-me Tim, idiota.
Adım Tim.
- Na verdade, precisamos da ajuda do Tim.
- Aslında Tim'in yardımına ihtiyacımız var.
Finalmente consegui contactar o Tim.
Sonunda Tim'le iletişim kurabildim.
Tim, podes localizar a fonte do sinal?
Tim sinyalin tam olarak yerini belirleyebilir misin?
Estas são as coordenadas exactas que o Tim nos deu.
Bunlar Tim'in verdiği kesin koordinatlar.
Tim, podes extrapolar um mapa daqueles pares base?
Tim bu baz çiftinin haritasının dışdeğerini hesaplar mısın?
Tim Conway interpreta alguém que tenta suicidar-se.
Tim Conway tüm bölüm boyunca kendini öldürmeye çalışan adamı oynuyor.
Escrevi a minha tese sobre probabilidade condicional, Tim.
Son sınıfta bitirme tezimi, koşullu olasılık üzerine yazdım, Tim.
Ela devia ter voltado para casa com o Tim, Minha Senhora.
Tim eve geldiğinde gitmiş olmanız lazımdı leydim.
Isso é bom, Tim, mas sei lidar com as tuas responsabilidades idiotas.
Sorun değil, Tim, ama senin aptallık merkezli sorumluluklarının tamamen üstesinden gelebilirim.
Desculpa, Tim.
- Özür dilerim, Tim!
Por falar nisso, Tim, como correu a perseguição?
Bu arada, Tim, koşun nasıldı?
Quando cheguei à Claypool, a equipa já a tinha deixado escapar.
Ben Claypool'a geldiğimde, tim çoktan kadını elinden kaçırmıştı.
Temos montar uma equipa e estar de olho nele o mais rápido possível.
Bir tim oluştururuz ve en kısa zamanda hallederiz.
Vi-te a conversar com o Tim Evans.
Seni Tim Evans'la konuşurken gördüm.
- Tim...
- Yapma ama Tim.
Onde está o Tim?
Tim nerede?
- Tim?
- Tim mi?
Tim!
Tim?
- Tim.
Tim?
- E o Tim?
- Peki ya Tim?
- Que Tim?
- Dawkins.
- Tim.
- Tim.
- Não.
Tim, çok ciddi bir sorum var.
Tim, tenho uma pergunta muito séria, quanto é 6 % de 19?
19'un yüzde 6'sı ne eder?
Sinceramente, Tim!
- Allah için Tim! - Seni duyacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]