Translate.vc / Português → Turco / Tobey
Tobey tradutor Turco
184 parallel translation
- Tobey, esqueceste-te da sweatshirt.
- Tobey, tişörtünü unuttun.
A casa do Tobey Maguire.
Tobey Maguire'ın evi.
Jamey, Toby, Joe.
Tim! Jamie! Tobey!
Já disse... que não quero que durma no quarto de Tobey o tempo todo.
Söyledim sana. Sürekli Tobe'un odasında uyumanı istemiyorum.
Tobe é abreviação de Tobey?
Neyin kısaltılmışı? Toby mi?
O Tobey fez-te uma sopa.
Tobey sana çorba yaptı.
Tobey Feliz Natal.
Tobey. Mutlu Noeller.
Tens lá duas garrafas de água e 4 barras Power.
Tobey, orada iki şişe su ve dört tane çikolata var.
Para o Toby o desespero são os preliminares.
Tobey için, çaresizlik ön sevişme gibidir.
E sabes, o Toby é como um adolescente com uma conta bancária.
Tobey'e gelince, o da çek hesabı olan bir ergen gibidir.
Está bem, Toby?
Yine o konuya girmeyelim Tobey, olur mu?
- Toby, vá lá.
- Tobey, yapma.
- Ocupado?
Tobey mi meşgul?
Juro por Deus. - Toby. Queres-te calar, por favor.
Tobey, çeneni kapar mısın?
Lembras-te do Toby? - Ei.
- Tatlım, Tobey'i hatırladın mı?
- Olá, Toby.
- Merhaba Tobey.
Isso deixa-nos...
Geriye... Tobey kalıyor.
Ninguém aqui sabe o que essa palavra quer dizer, Toby.
Burada kimse o kelimenin anlamını bilmez Tobey.
- É tão engraçado. No fim, tudo o que queria fazer era dizer ao Toby.
Olanlardan sonra, tek yapmak istediğim bunları Tobey'e anlatmaktı.
Está bem? Nada disso interessa, Toby.
Bunların hiçbirinin önemi yok Tobey.
Toby.
Tobey.
Quero dizer, Toby e Elaine, isso soa bem para mim.
Yani, biz Tobey ve Elaine'iz. Bana doğru gelen bu. Bu iki isim birarada bana doğru geliyor.
Este é o Toby que eu conheço.
Daha iyi. İşte benim tanıdığım Tobey.
Obrigado por teres vindo comigo, Toby.
Okumaya yardım ettiğin için teşekkürler Tobey.
Consegue explicar-me a psicologia por trás das pessoas, que esperam num longa fila da loja, e não tiram o dinheiro até as línguas ficarem penduradas de surpresa?
- Acaba bana mağazada uzun bir sırada beklerken... - Tobey... ödeyecekleri para söylenene kadar paralarını çıkarmayan ve sanki bir sürprizle karşılaşmış gibi davranan insanların psikolojisini açıklayabilir misiniz?
Provavelmente, nem para si nem para mim.
Tobey, senin için de, benim için de.
Tenha um pouco de confiança, Toby.
Biraz güven Tobey.
Disse : "O mundo não está contra si, Toby".
" Dünya sana karşı değil Tobey.
Acho que a primeira coisa que devo dizer é que o meu nome não é Toby.
Söylemem gereken ilk şey... adımın Tobey olmadığı.
Porque é que tens de tornar isto tão difícil.
Tobey, neden bunu bu kadar zorlaştırıyorsun?
Ela escondeu-as no seu computador, Tobey.
Onları bilgisayarının içinde saklamış Tobey.
Eu quero, mas Tobey, tu tens de me ajudar.
İnanmak istiyorum Tobey. Ama bana yardım etmen gerekiyor.
Mas essas são as sapatilhas que fizeram o Tripp por o Tobey cá dentro.
Tripp tarafından tutuklandığında Tobey'in ayağında bunlar vardı.
O sangue do Tobey encontra-se aí?
Ütündeki kan Tobey'in kanı mı?
Tobey?
Tobey'in mi? Ben analizciyim.
Tobey, este lugar está a alterar-te.
Tobey, bu yer seni değiştiriyor.
Vem a cela do Tobey.
Tobey'in hücresine gel.
Eu quero saber precisamente o que se passou naquela cela entre o Darrel e o Tobey Tripp disse-me que vocês encontraram as coisa na cela do Tobey.
O hücrede Darrel ile Tobey arasında tam olarak ne olduğunu bilmek istiyorum.
e existiu um tipo de desturbio no beliche do Darrel.
Tobey'in hücresinde şişe ait kalıntı bulmuşsunuz. Darrel'ın ranzasında da yıpranma vardı.
Agora, se o Tobey atacou, por trás dele Este angûlos mostram uma tendência pela mão direita.
Tobey arkadan saldırmışsa bu açılar sağ elini kullandığını gösteriyor.
- Obrigada, Tobey.
Teşekkür ederim, Tobey.
É melhor ires, Tobey.
En iyisi senin gitmen, Tobey.
Toby.
Tobey!
- Toby.
- Tobey.
- Toby?
- Tobey. Tobey.
Tens razão, Toby.
- Biliyor musun Tobey, haklısın.
O que esperava descobrir, Toby?
- Ne bulmayı umuyordun Tobey?
a carta de confessão do Tobey's.
Bu da Tobey'in itiraf mektubu.
Tobey tem gesso na mão direita. Era impossivel que ele pudesse fazer isto.
Tobey'in sağ elinde alçı varmış.
É por isso que o Tobey não queria falar.
Tobey işte bu yüzden konuşmuyor.
Tobey.
Tobey.