Translate.vc / Português → Turco / Town
Town tradutor Turco
841 parallel translation
Uma linha para o Owen e o Gwil, outra para a Angharad que está lá na Cidade do Cabo.
Owen ve Gwilym'e bir çizgi... Oradan Cape Town'a, Angrahad'a...
A Angharad voltou em seguida da Cidade do Cabo sem o marido.
Sonra Angharad Cape Town'dan geri geldi.
Não te recordas do concerto na escola do Bobbie, e o casamento da Eileen, e quando quiseste levar-me ao concerto no Town Hall?
Bobby'nin okul konserini, Eileen'ın düğününü ve beni senfoni konserine götürmek için ısrar ettiğin zamanı hatırlamıyor musun? Hadi canım sen de, burnun kanamıştı o zaman.
- No Town Hall.
- Town Hall'da.
Que se passa contigo e com o Town Hall?
Town Hall hakkında duyduklarım doğru mu?
Eu dirijo o melhor rancho da cidade.
I run the finest ranch in town
Em "Lonesome Town", Elgin fazia o papel assim.
Lonesome Town'da Elgin öyle bir rolde oynadı.
Estavas a falar do "Lonesome Town".
Lonesome Town'dan söz ediyordunuz.
A Georgie ficou algo perturbada, mas recordei-lhe a "Lonesome Town".
Georgie biraz üzüldü ama ona Lonesome Town'u hatırlattım.
Mill Town : terceiro camião.
Mill Town üçüncü kamyona.
Aqui está, bem claro. 61 Burdett Street, Camden Town.
İşte bu, kocaman yazıyor.'61 Burdett Caddesi, Camden Town,
- Em Sonora.
- Sonora Town.
Os seus rostos e instintos voltavam-se para o Oeste, desde as primeiras colonizações em Plymouth Rock e Jamestown.
Plymouth Rock ve James Town'dan bu yana gözlerini batıya diker olmuşlardı.
Para os que não gostam de variedades, temos variedades, com Brian Close em Talk of the Town.
Varyeteden hoşlanmayanlar için Talk of the Town'dan Brian Close'la varyete var.
Nesbitt, de Harlow New Town.
Harlow New Town'dan.
Depois apanharam os de Deaf Smith County... e o poço de água deste lado de Clay Town.
Sonra Clay Town'ın bu tarafındaki kuyudaki Deaf Smith County'lilere saldırmışlar.
Vou estar na cidade este fim de semana, querida...
# I'll be in town this weekend, honey
Criaram-me no povo de Prescott...
# I was raised in the town of Prescott
Pensar que esta árvore enorme percorreu mais de 3.200 km por este terreno inóspito para parar aqui para beber água antes dos 3.200 km até à Cidade do Cabo, onde vive.
Bir düşünün, bu koca ağaç bu zorlu coğrafyada 3.000 km. Yürüdü ve yaşadığı yer olan 3.000 km. Uzaklıktaki Cape Town'a doğru yeniden yola çıkmadan önce burada sulanıyor.
Cidade do Cabo.
Cape Town. ( Afrika Cumhuriyeti'nin üç başkentinden biridir. )
E aquela "As damas do acampamento"?
"Camp Town Hatunları" na ne dersiniz?
"As damas do acampamento"?
"Camp Town Hatunları" mı?
" As damas do acampamento cantam : du-da, du-da
" Camp Town Hatunları bu şarkıyı söyler, lay-lay-lom
" Na pista de cavalos do acampamento, todo o du-da dia
" Camp Town hipodromu uzun mu uzun, lay-lay-lom
Brady Town mandou uma companhia... juntar-se à de Kilwangen, onde John Quin era Capitão.
Bradylerin kasabası da bir bölük yolladı. Bölük, John Quin'in kumandası altındaki Kilwangen Alayına katıldı.
On Saturday nights we go dancin'in town
* Cumartesi geceleri giderdik şehirdeki dansa *
On Saturday nights we go to town
* Cumartesi geceleri giderdik şehre *
Estâo a ser levados de Cape para Houston!
Houston'dan Cape Town'a uçuyorlar!
O assistente do Mayor White's encontrou-se com a autoridade do re-desenvolvimento sobre a controvérsia do projecto de Town Heights.
Vali White'ın sekreteri, Town Tepesi Projesi'indeki çekişme için, yeniden geliştirme uzmanıyla görüştü.
E você não dizia em hotéis de Pietersburg que poderia andar descalço da Cidade do Cabo até Pietersburg para participar do pelotão de fuzilamento do tenente Handcock?
Pietersburg'un otellerinde yeter ki Teğmen Handcock'ı vurabileyim, çıplak ayakla Cape Town'dan Pietersburg'a kadar yürürüm dememiş miydin?
Pirara-se para a Terra dos Brinquedos ou para o Pólo Norte, ou para onde raios vai.
Toy Town'a, lgloo City'ye, Kuzey Kutbu'na veya her neresiyse oraya dönmüştü.
Foi a casa que apareceu esta semana na revista "Casa e Campo".
Town and Country dekorasyon dergisinde çıktı ev. Gelin, size çalışma odasını göstereyim.
Mandem esse sacana para Freedom Town.
Bu pisliği Freedomtovvn'a gönderin.
Depois do que fiz em Freedom Town? Que foi aquilo?
Sizin için Freedomtovvn'da yaptığım şey neydi peki?
O bairro jamaicano só tem dez quarteirões.
Pekala, Jamaica Town on blok mesafede.
Eu gosto de Beacon Town.
Beacontown'ı seviyorum.
Beacon Town não ganhou um jogo nos últimos três anos.
Beacontown yıllardır maç kazanamadı, 3 yıl falandır.
Foram ao Bowl Town.
Bowl Town'a gittiler.
Fomos a um restaurante fantástico.
Çok sevimli. New Town'da büyük restorana gittik.
Não podes andar por aí a sentir pena de ti próprio.
Evet, Chicago "chi-town."
São de King William's Town.
Buyrun efendim? Odama gel.
Até onde vai? - Perto de King William's Town. - Obrigadíssimo.
King William's Town'ın bu tarafları güzeldir.
Sou capaz de ficar em Stutterheim.
Siz benimle King William's Town yoluna kadar gelin de...
Sim, senhor, desde que atravesse comigo King William " s Town.
Beyaz beyler bu akşam sarhoş olurlar.
Quando não é véspera de Ano Novo é um bela cidade.
King William's Town'da tanıştığım iyi insanlar oldu.
Conheci boa gente de King William " s Town.
Evet, benim de.
... E os relatórios da polícia indicam que os motins continuaram hoje nos arredores de Joanesburgo, Pretória e Cidade do Cabo...
Polis raporları Johannesbourg, Pretoria ve Cape Town dış kesimlerinde kargaşanın arttığını gösteriyor.
É um Lincoln Town Car branco.
White Lincoln Town Car. Yeri V-5.
Hoje, no "Olhar Sobre a Cidade", o desiquilíbrio cambial japonês.
[Tv] Bu gece "Eye on the town'da Japon Sanayisinin dengesizliği"...
Está agora mesmo em King Williams's Town.
Şu anda King William's Town'da. Orası onun ceza bölgesi.
Mas fez com que eu passasse King William " s Town, por isso Deus deve estar connosco.
Ama yine de beni King William's Town'a kadar getirdiniz. Sanırım Tanrı bizimle beraber.