Translate.vc / Português → Turco / Tête
Tête tradutor Turco
18 parallel translation
Empresto esta cadeira tête-à-tête à ópera sempre que há espectáculo.
Ne zaman bir şov olsa, şu ikili koltuğu opera salonuna ödünç veriyorum.
Collignon, tête à gnon, Collignon, face de fion!
Collignon, köpek surat! Collignon, bok surat!
Não vou ver nada, deixo-vos em tête-à-tête.
İkinizi yalnız bırakayım.
- Após descobrir que estavas a ter um tête-à-tête com o meu pai, mandei investigar-te.
Babamla muhabbetinin koyu olduğunu öğrenince, tüm geçmişini araştırdım.
- Tive um tête-à-tête com o Hef.
- Hef'le konuştum.
Porque sou forçado a ir com ela San Diego no dia do primeiro aniversário do nosso "tête à tête" sexual ou "pas de deux", se preferes.
Başka neden onunla San Diego'ya gitmek zorunda kalayım ki, hem de bizim seksüel tête-à-tête ya da pas de deux yıldönümümüzde.
Achei que podia ajudar a criar ambiente! Para facilitar o vosso importante tête-à-tête!
Sadece ortam yaratmaya çalışıyorum içini dökebilesin diye.
- Um tête-à-tête editorial.
Müdürle tartıştık.
Querido, acho que está mais que na hora de eu e a sua mãe termos um tête-à-tête íntimo.
Tatlım, bence annenle yalnız, teke tek zaman geçirmemiz için uygun bir an..
Penso que o seu pequeno tête-à-tête com o Kendrick, deu-lhe o empurrão extra de que precisávamos.
Sanırım Kendrick'le yaptığın ikili görüşme bize istediğimiz şeyi verdi.
Pensa nisso como um pequeno chit-chat, um tête-à-tête, por assim dizer.
Çene çalma, geyik yapma gibi düşün.
Um tête-à-tête com o lobo mau.
Koca hain kurtla yüz yüze.
Não me importaria de um tête-à-tête com a Jenna Kaye.
Jenna Kaye'le teke tek görüşmeye ben de hiç hayır demem.
Assim, juntamo-nos para um tête-à-tête.
Özel olarak konuşmamız kolaylaşır.
Podemos ter um almoço de conversa, um tête-à-tête, para trocar ideias.
Biraz sohbet ederiz baş başa fikir alışverişi yaparız. Öğle yemeği gibi.
Por muito que tenha gostado do nosso pequeno tête-à-tête, está claro para mim que você está fora da sua liga, sem mencionar, da sua jurisdição.
İngiliz ve Amerikalı sömürgecilerin savaşını kilise ve cami bombalamalarıyla mı kıyaslıyorsun? İngiliz ve Amerikalı sömürgecilerin savaşını kilise ve cami bombalamalarıyla mı kıyaslıyorsun? Küçük muhabbetimiz hoşuma gitmiş olsa da boyundan büyük işlere kalkıştığın kesin, ayrıca yetkinin dışındasın.
Collignon, tête à gnon.
- Collignon, köpek surat! - Çok iyi!
Refiro-me à violência com que a polícia carrega sobre as pessoas, espancando-as a casse-tête.
Polisin silahsız insanların üstüne ateş açmasından bahsediyorum.