Translate.vc / Português → Turco / Uppercut
Uppercut tradutor Turco
43 parallel translation
Depois, aproximava-me, um gancho á cabeça, uppercut, uppercut, uppercut.
Evet. Babamın bize para verdiğini biliyor mu annem? Hayır.
Uppercut, uppercut, uppercut.
- Aparkat!
O lobo atacou o Capuchinho Vermelho sem saber que o Capuchinho Vermelho tinha raios laser nos olhos, grandes habilidades de combate, e um poderoso uppercut que libertou a avózinha das maléficas entranhas do lobo.
Kurt, Kırmızı Başlıklı Kız'a saldırdı ama Kırmızı Başlıklı Kız'ın lazerli gözleri olduğunu muhteşem dövüş yeteneğini ve büyükannesini Kurt'un şeytani bağırsaklarından fırlatacak güçlü aparkatını bilmiyordu.
Ganchos no corpo e na cabeça e um uppercut. Luta como um campeão.
Bir şampiyon gibi indir!
Depois, um uppercut da direita.
Sonra bir sağ aparkat.
Protege-te com as luvas antes do uppercut, senão ficas vulnerável ao gancho da esquerda.
Sonra aparkatı önlemek için hemen kollarını kaldır. Yoksa sol tarafın darbeye açık olur.
- Lance Uppercut.
Lens Uppercut.
- Assine aqui, Sr. Lance.
Burayı imzalayın Bay Uppercut.
- Depois, um uppercut e...
- Sonra bir apar küt - -
Aquele uppercut atingiu-o como a bomba H. - Foi incrível.
Vurduğun aparkat Hidrojen bombası gibiydi.
Uppercut. Vou dar um belo espectáculo para o Montecito.
Montecito'ya harika bir gösteri sunacağım.
Parece-lhe que sei a diferença entre um gancho e um uppercut? Ou o que é uma contagem de 8 segundos ou um desconto por pontos?
Kroşe ile aparkat arasındaki farkı "zorunlu 8'e kadar sayma" ya da faulün ne olduğunu biliyor muyum sence?
Uppercut.
Aparkat.
Combinações, uppercut.
Kombine yumurklar, aparkat.
K.O. uppercut esquerdo.
Teknik nakavt. Sol aparkatımla.
Foi ao tapete com um uppercut.
Bir aparkat ile yere yığıldı.
Um excelente uppercut interior.
İçeri doğru oldukça etkili bir sol aparkattı.
- Que belo uppercut de Neary!
- Neary'den bir aparkat geliyor.
Não te esqueças do teu uppercut.
Aparkatını unutma.
Grande uppercut!
Büyük aparkat!
Defende de esquerda, depois uppercut à direita!
Sol gard yukarıda, sonra çak sağ aparkatını! İplerden uzak dur!
Que uppercut incrível!
Birden bire bir aparkat, müthiş, müthiş!
- Uppercut.
Aparkat.
Ele é o melhor lutador que já vi. Uppercut.
- O şu ana kadar gördüğüm en iyi dövüşçü. - Aparkat.
Grande uppercut.
Büyük aparkat.
Pacquiao acerta um uppercut brilhante.
Pacquiao müthiş bir aparkat çaktı.
Bem, e agora um uppercut.
Güzel. Bir aparkat.
Uppercut direito. Direito em baixo.
Sağ aparkat, sağ yukarı.
- Uppercut perfeito por dentro.
İçeriden harika bir aparkat çıkardı.
O Conlan mostrou a força do seu uppercut na 1ª ronda, e volta a atacar para lançar o segundo. Sê primeiro!
Conlan birinci raundun sonundaki aparkatıyla gücünü gösterdi ve ikinci rauntla boks maçına dönüyoruz.
Gancho forte por Conlan, Uppercut. - Levanta as mãos!
Conlan ser bir sol kroşe çaktı, bir de aparkat.
- Mas que uppercut! - Não!
- Ne aparkattı be!
Uppercut! ( Soco utilizado no boxe )
Aparkat!
É um uppercut!
Al sana aparkat!
Onde arranjaste esse uppercut?
Aparkatı nereden öğrendin?
"Uppercut" à direita, gancho à esquerda.
Sağ aparkat, sol kroşe.
Cinco e um uppercut.
Dört direkt ve aparkat göreyim.
Esquerda, corpo, revés da mão, uppercut, cruzar, cruzar, esquerda, direita!
Sol, vücut, ters el, aparkat, direkt, direkt, sol, sağ!
Gancho, golpe, uppercut, revés da mão, baixo, alto!
Kroşe, kesme, aparkat, ters el, alçak, yüksek!
Uppercut.
Aparkat!
Ele tem que trabalhar o seu uppercut esquerdo.
Ciğere çalışmasını öğrensin.
- Chama-se um uppercut.
Buna aparkat denir.
Frankenstein atinge o Lobisomem com um "Uppercut" gigantesco, mandando ele voar até parar no chão.
Frankenştayn Kurt Adamı devasa bir aparkat ile araziye uçuruyor.