Translate.vc / Português → Turco / Valerie
Valerie tradutor Turco
1,131 parallel translation
Valerie?
Valerie!
Tem mais alguma coisa que você possa me dizer sobre a Valerie Wheaton?
Bana Valerie Wheaton'la ilgili Anlatabileceğiniz başka bir şey var mı?
Temos uma das cartas da violinistas no correio da Valerie Wheaton.
Valari Wheaton'ın mektupları arasına karışmış. Yani?
Vi a Valerie depois de morta.
Valerie'yi öldükten sonra gördüm.
Nina Getz, Valerie Wheaton, e agora essa.
Önce Nina Getz. Sonra Valerie Wheaton. Şimdi de bu.
Valerie Wheaton morreu no apartamento 3B.
Valerie Wheaton daire 3B'de öldü.
Valerie Hobhouse.
Valerie Hobhouse.
Valerie, o que faz neste atelier?
Moda evinde tam olarak ne yapıyorsunuz?
A Ma Hubbard estava no andar de cima e a Valerie estava algures.
Hubbard Anne yukarıdaydı, sanırım Valerie de buralardaydı.
Mme. Hubbard preparou e trouxe a sopa para a mesa. Percebi que para o anel ter sido encontrado na sopa de Mlle.
Madam Hubbard çorbayı hazırlayıp sofraya getiriyor, ve gördüğüm kadarıyla yüzüğü Matmazel Valerie'nin, çorbasına koyabilecek muhtemel iki kişi var.
Mme. Hubbard, ou a própria Mlle. Valerie.
Madam Hubbard ya da Matmazel Valerie'nin kendisi.
Valerie.
Matmazel Valerie.
Era a sua cúmplice... Mlle. Valerie Hobhouse.
Suç ortağınız, Matmazel Valerie Hobhouse'tu.
Valerie, vou-me embora hoje de manhã. - Regresso a Brainerd.
Valerie, bugün ayrılıyorum, Brainerd'a dönüyorum.
- A Valerie.
- Valerie.
Quando me despedi para ter o Zach, eles pensavam em mim e não nela.
Zack için işi bıraktığımda beni Valerie'den daha çok düşünmüşlerdi.
A Valerie quer-me nas propriedades.
Valerie benİ emlağa kaydırıyor.
Sempre pude contar contigo.
Her zaman güvenilirsin, Valerie.
Foi Valerie Devlin, directamente de Bay Bridge.
Valerie Devlin Bay Köprüsünden bildirdi.
Tive um encontro assim-assim com a Valerie.
Valerie ile iyi kötü çıkıyoruz sayılırız.
Olá, Valerie.
Selam, Valerie.
- Não é a Valerie.
- Sen Valerie değilsin.
Valerie, notei que estou no teu sistema automático de chamadas.
Valerie, elimde olmadan hızlı arama listende olduğumu fark ettim.
Mrs. Hamilton, ainda bem que a senhora e a Valerie fizeram as pazes e nos podemos encontrar todos.
Bayan Hamilton, siz ve Valeri'nin işleri yoluna koyması güzel oldu şuan olduğu gibi hepimiz biraraya gelebiliriz.
Onde está a Valerie?
Valerie nerede?
Sabe, Jerome? Compreendo o que a Valerie vê em si.
Jerome, Valerie'nin sende ne bulduğunu anlayabiliyorum.
A Valerie não vai aparecer, pois não?
Valerie gelmeyecek, değil mi?
- Então e a Valerie?
- Valerie'ye ne olacak?
Tenho a Valerie na outra linha.
Diğer hatta Valerie var.
- A Valerie.
- Ben Valerie.
Olá, Valerie. Como vai isso?
Selam, Valerie, nasılsın?
Não tens que continuar a pedir desculpa, Valerie.
- Özür dilemek zorunda değilsin.
Faz-te pensar qual será a razão. E qual será o motivo, Valerie?
- İnsan kendine "Ne için?" diye soruyor.
Neste momento?
- Sence ne için Valerie? Şimdi mi?
Valerie?
Valerie?
Não há nenhum engano, Vally.
- Bir hata olmalı. - Hata yok Valerie.
- Sim.
- Siz Valerie misiniz?
Valerie.
Valerie.
Valerie.
Valerie!
Devo ter faltado ao toque da trombeta. Valerie, por favor.
- Sen aklını kaçırmışsın.
Por aqui. - Valerie!
Bu taraftan!
Val, não temos que fazer isto.
Valerie!
Sr. Cuchetto?
Valerie!
Seu nome era Valerie Wheaton.
Adı Valerie Wheaton.
Valerie Wheaton nunca recebeu um transplante.
Valerie Wheaton'a hiçbir nakil yapılmadı.
Diga-me, Mlle.
Söyleyin, Matmazel Valerie.
... ventos fortes arrastaram-no para a ponte. Valerie Devlin está no local.
Valerie Devlin Şu anda olay yerinde canlı yayında.
- Seria preciso muito mais para me matar.
Beni öldürebilmek için bundan daha fazlası gerekir Valerie.
Valerie... fala comigo.
Konuş benimle.
- Fica bem, Valerie. - Valerie?
Kendine iyi bak Valerie.
Eu nunca tive escolha, Valerie.
Hiçbir zaman seçme şansım olmadı Valerie.