Translate.vc / Português → Turco / Vela
Vela tradutor Turco
2,004 parallel translation
O Alex diz que deixou cair uma vela.
Alex mumu devirdiğini söyledi.
Acho que foi uma vela.
Galiba mum yüzünden çıktı.
A vela está cheia de água.
Mum su dolmuş.
"Às vezes, quando apagava a vela," "os meus olhos fechavam-se tão rápido" "que nem tinha tempo de dizer para mim próprio :"
Bazen mumu söndürdüğüm zaman gözlerim çabucak kapanıyordu bunu kendi kendime söylemek için bile vaktim yoktu..... uykuya dalıyorum.
Aqui o Frank está a segurar na vela ao filho.
Frank de oğluyla zaman geçiriyormuş.
Não que não queira jogar ao Pictionary à luz da vela e assaltar o kit apocalíptico da Taylor.
Mum ışığında "Pictionary" oynamak veya.. ... Taylor'ın kıyamet çantasını yağmalamak istemediğimden değil ama bence senin evine gitmeliyiz.
O vento que passa pelo buraco da bala na parede está sempre a apagar a vela.
Duvadaki kurşun deliğinden gelen rüzgâr, mumu söndürüp duruyor.
É que, ouvi um dos clientes dizer que, na noite das bruxas, devíamos enfiar-te uma vela na boca.
Çünkü... Müşterilerinden birinin Azizler günü geldiğinde ağzına mum dikebileceğimizi söylediğini duydum.
Então temos um condutor bêbado a conduzir com uma vela de sebo a arder no porta luvas.
Elimizde don yağı ile araba süren ve bunu tutacağın üstünde yakan sarhoş bir adam var.
Vela, feita de várias mãos de ladrões mortos.
Mum, ölü bir hırsızın kesik eliyle yapılır.
Isso é o combustível para a tua vela.
İşte mumun yakıtı bu. Bekle.
É... pode ser que a vela se tenha estragado.
Evet... Bu parçalarla çalışması imkânsız gibi.
A toda vela, vossa majestade!
Tam yol ileri, Majesteleri.
Nada de especial, vou fazer de vela nos encontros dos meus amigos.
Pek bişey yok, sadece bizim çocukların çifte randevusunda beşinci tekerlek olacağım..
Isso é uma vela com insecticida?
Citronella mı o?
Agora, na mesma medida que o Rei John cuida tão bem da Santa Igreja, aqui o amaldiçôo com a cruz, bíblia, sino e vela...
Kral John Kutsal Kilise'ye burnunu soktuğu için, onu haçla, İncille, çanla ve mumla lanetliyorum.
Para uma certa vela de cascos de iaque.
Tibet öküzü mumlarına.
Ajoelha-te perante a vela.
Mumun önünde diz çök.
Sim, costumava fazer vela..
Eskiden.
Você provavelmente deve ter encharcado a vela.
Muhtemelen motoru ıslatmışındır.
Como último evento do dia, gostaria de convidar a tua mãe, o teu pai e a tua irmã Sandra a virem cá acima ajudar-te a acender a vela.
Günün son etkinliğinde anne, baba ve Sandra'nın gelip mum yakmada yardım etmelerini istiyorum.
Vamos acender a última vela.
Pekâlâ, son kısma geçebiliriz... Leonard!
Vamos acender uma vela pelo David.
David için bir mum yakacağız.
Tem de ter, só uma vela acesa de noite.
Yanında, gece boyunca yanan tek bir mum bulundurmalısın.
Acho que o teu pai gostaria que lhe acendesses uma vela.
Onun için bir mum yaksan babanin hosuna giderdi bence.
Bem, até esse dia, sei que alguém vela por eles.
O güne kadar birilerinin onlara göz kulak olduğunu biliyorum.
Se o ajudar a recuperar o comando do seu navio, quero a sua palavra de que nos leva para fora desta ilha quando levantar vela.
Eğer geminizin komutasını yeniden ele geçirmenize yardım edersem... bu adadan ayrılırken arkadaşımı ve beni de götüreceğinize dair söz vermenizi istiyorum.
Assim que passarmos as rochas, ergam a vela principal!
Kayalıklardan uzaklaşınca ana yelkeni açın.
- Vamos precisar de uma vela.
Bir yelkene ihtiyacımız var.
Sabem, se se vive a sério e brinca-se a sério... e queima-se a vela nos dois extremos... paga-se o preço. Nesta vida pode perder-se tudo o que se ama, tudo o que te ama a ti.
Zor oynayıp, zor yaşayınca mumun iki ucunu da yakınca onun bedelini ödüyorsunuz.
Acabei de acender a vela.
O mumu daha yeni yakmıştım.
- Vamos acender a vela.
- Mumu da yakalım.
# Serei a tua vela na água # Meu amor por ti arderá para sempre # Sei que estás perdida e á deriva
Suyun üzerindeki mumun olacağım aşkım senin için her zaman yanacağım.
Quero ficar com a vela, no fim.
İşin bitince mumu istiyorum.
Não deixes que a vela se apague.
Mumu söndürmek için onu bırak.
" Barco à vela ou a motor?
" Yelkenli mi yoksa sürat motoru mu?
Desliguei o telefone, acendi uma vela, pedi um desejo, fui para a cama cedo.
Telefonun fişini çektim. Biraz mum, biraz dilek, ve erkenden yatağa gittim.
Talvez este tipo tinha tanta bebida no corpo que fê-lo uma vela romana?
Belki de Roma feneri gibi yanacak kadar çok içmişti.
Tens uma vela perfumada, uma esponja de limpeza, óleo de banho de hortelã e chá verde, que promove o relaxamento.
Kokulu mumlar, temizleme mendilleri rahatlama sağlayan nane ve yeşil çay esanslı banyo yağları var.
É uma pequena vela de ignição.
Acar bir kız.
Primeiro, matou a Vela e, ontem a noite, foi a Carina.
Önce Vela'yı, sonra dün gece Carina'yı öldürdü.
Concentrem-se todos na vela que está no centro da mesa.
Herkes masanın ortasında duran muma odaklansın.
Vela a estibordo!
Sancak tarafına!
- Vela a estibordo!
Sancak tarafına!
Querido, já comprámos uma vela para a Karen.
Tatlım, Karen'e zaten bir hediye aldık.
Pus lá uma vela aromática.
Kokulu bir mum koydum.
A toda vela!
Tam yol ileri.
- O meu barco à vela.
Yelkenlim.
- É a vela.
Mum.
É uma vela.
Oh, harika!
Barco à vela e a motor. "
Yelkenli ve sürat motoru. "