Translate.vc / Português → Turco / Verônica
Verônica tradutor Turco
2,247 parallel translation
O que farias se fosse a Veronica?
Veronica bu durumda olsaydı sen ne yapardın?
Vês como as coisas resultam quando segues as regras?
Kurallara uyduğunda her şey nasıl da yolunda gitti, gördün mü Veronica?
Veronica.
- Yarın için fotokopilerini çek, Tim.
Acho que és capaz de excelente trabalho aqui, Veronica, e gostava de te ajudar.
Burada çok başarılı olma potansiyelin var Veronica. Buna yardımcı olmak isterim.
Olá, Veronica.
Selam Veronica.
Veronica Mars.
Veronica Mars.
- O Wallace Mau, e sei que Veronica Mars não alinha com os maus e corruptos.
- Şeytan Wallace. Veronica'nın da kötülerle ve ahlâki açıdan çökmüşlerle işi olmaz.
Veronica?
Veronica?
- Não, mano, tens de ir.
Gelmen gerek. Veronica'yı davet ettim.
Convidei a Veronica. Disse que o pessoal ia, tu também.
Grup olarak gittiğimizi söyledim.
Olá, Tina. Esta é a Veronica.
- Merhaba Tina, bu Veronica.
- Veronica? Olá.
- Selam Veronica!
Veronica, desculpa ter resmungado há bocado.
Veronica, aksi davrandığım için üzgünüm.
- Olá, Veronica.
Hoşça kal. Merhaba. Selam Piz.
Veronica, adivinha o que descobri?
Veronica. Bil bakalım ne öğrendim?
- Olá, Veronica.
- Merhaba, Veronica. - Selam Mercer
Veronica, sei mais disto que tu. Não te preocupes.
Veronica, bu konularda senden fazla tecrübem var, endişelenme.
- Veronica Mars?
- Veronica Mars.
- Veronica.
Veronica.
Ligo-te assim que puder. Certo. Tudo bem.
Veronica Jansen'in yüz gerdirmesini görene kadar bekle.
- Viste a Veronica?
- Veronica'yı gördün mü?
Não aguento mais isto, Veronica.
Artık devam edemeyeceğim, Veronica.
- Veronica?
- Veronica.
Estou bem, a sério.
- Sen Veronica Mars'sın.
Veronica?
Veronica.
Veronica, já conheces a minha namorada?
Veronica, kız arkadaşımla tanışmış mıydın?
Vês algum anel?
- Parmağımda yüzük görüyor musun? - Selam, Veronica.
Olá, Veronica. Onde está o teu namorado esta noite?
Erkek arkadaşın nerede bu akşam?
- Olá, Veronica.
Selam, Veronica.
- Veronica, deixa-me fazer isto.
Veronica, lütfen! Bırak da halledeyim.
O que fazes aqui, Veronica? Ninguém te convidou.
Burada ne işin var Veronica?
Anda cá, Veronica. Vamos tratar do teu cabelo.
Gel buraya, Veronica.
- Veronica, estás bem? - É o Mercer.
- İyi misin Veronica?
Céus, Veronica.
Aman Tanrım, Veronica.
Vais levá-la até à Veronica Townsend? Isso é um pedido de morte.
Veronica Townsend karşısına mı çıkacaksın?
Obrigada, Veronica.
Teşekkür ederim, Veronica.
É a minha vida, Veronica, a opção é minha.
Bu benim hayatım ve kendi tercihim.
Não me interessa. Veronica, vou recomendar-te para um estágio no FBI.
Veronica, FBI'ın yaz stajı için seni önereceğim.
Veronica, confia em mim.
- Veronica, güven bana.
O que fazes aqui, Veronica? Tu.
Burada ne işin var Veronica?
- Obrigado, Veronica.
- Teşekkürler Veronica.
Veronica, não percebes.
Veronica, bir türlü anlamıyorsun.
E esta é a minha amiga Veronica.
Bu da arkadaşım Veronica.
Veronica.
- Veronica.
- Dr. Landry?
- Dr. Landry. - Veronica.
Trata-se de seres de longe a minha aluna mais forte.
Staj, en iyi öğrencim olmanla ilgili. Diğer meseleyi unut ve kendini düşün Veronica.
Esquece-me, Veronica, pensa em ti. Pensa como isto ficaria bem no teu currículo.
Stajın özgeçmişinde nasıl duracağını düşün.
Estávamos no México, Veronica.
Meksika'daydık Veronica.
Sou o teu namorado, Veronica, e tratas-me como um criminoso.
Erkek arkadaşınım Veronica. Suçluymuşum gibi davranıyorsun.
Veronica?
Veronica!
Veronica, é uma coisa especial.
Veronica... Bu özel bir şey.