Translate.vc / Português → Turco / Whitby
Whitby tradutor Turco
38 parallel translation
A escuna Vesta em deriva chegou ao porto de Whitby após uma tempestade, carregando uma carga macabra.
Fırtınadan sonra Whitby Limanına sürüklenen Schooner Vesta, tuhaf bir yük taşıyordu.
Permita que lhe pergunte se o senhor é o Dr. Seward do Sanatório de Whitby?
Sanatoryumu Whitby'da olan Doktor Seward mısınız diye sorabilir miyim?
É o sobrevivente da escuna que chegou a Whitby.
Batan gemiden canlı çıkan tek kişi oydu
Desculpe, é o Dr. Seward que tem um sanatório em Whitby?
Affedersiniz... siz Whitbydeki arazinin sahibi Dr.Seward mısınız?
Quer que vá a Whitby imediatamente.
Derhal Whitby'ye gelmenizi istiyor.
O Ash comprou o broche à Ellen. O aperto de mãos. Aqui em Whitby.
Ash kenetlenmiş eller şeklindeki broşu Ellen'a Whitby'de almıştı, bunu biliyoruz.
Só quero que saibas que o que aconteceu em Whitby... que, infelizmente, não foi muito... não foi por teres feito alguma coisa.
Whitby'de ne olduysa olsun, ne yazık ki pek bir şey olmadı senin yaptığın bir şey yüzünden olmadığını bilmeni istedim.
Conde de Whitby.
Bay Z Witby.
Sabe, é como em Whitby, lá há patos de vidro para dar sorte, em Northampton há sapatinhos de barro para dar sorte.
Tıpkı, Whitby Kasabası'nın şanslı camdan ördekleri olduğu gibi. Northampton'un da şans için, küçük çömlekten yapılma ayakkabıları var.
- Sim? Sou o Dr. Whitby.
Doktor Whitby.
2 semanas numa caravana em Whitby a beber uns copos com o pai, e a tentar não matar a mãe.
Babamla hazır çorba içip annemi öldürmemeye çalışarak Whitby'de karavanda geçirilen iki hafta.
O Kirk Whitby?
Kirk Whitby mi?
Edith, devia levar a Rose ao mercado de Whitby, na quarta-feira.
Edith, Çarşamba günü Rose'u Whitby pazarına götürsene. Hoşuna gidecektir.
Depois conheceu a senhora do "Fish Chips" em Whitby e e partiu para ficar com ela.
Sonra Billy, Whitby'de "Fish Chips" kızı ile tanıştı... - onunla olabilmek için ayrıldı.
- Whitby?
- Whitby?
E chegou algo da polícia de North Yorkshire sobre um homicídio nos penhascos de Whitby há 15 anos.
- Ayrıca Kuzey Yorkshire Polisi 15 yıl önce Whitby'de uçurumda gerçekleşen bir cinayetten söz etti.
O Jack Marshall vivia em North Yorkshire, a 8 km de Whitby.
- Efendim, Jack Marshall eskiden Kuzey Yorkshire'de yaşarmış, Whitby'ye sekiz kilometre ötede.
O corpo foi encontrado numa ravina em Whitby.
Cesedi, Whitby'deki kayalıkların üstünde bulunmuş.
Só porque fui enviado a uma assembleia de inquilinos agricultores em Whitby.
Döner dönmez Whitby'deki bir çiftçi toplantısına gönderildim.
Houve mesmo uma assembleia em Whitby?
Whitby'de toplantı var mıydı gerçekten?
Há uma cidade na costa chamada Whitby, não muito longe daqui.
Whitby adında buraya yakın bir sahil kasabası var.
"Whitby's Prospect", terceira corrida.
Whitby'nin Arayışı, üçüncü yarış.
Isso quase cegou quatro adolescentes em Whitby, em 1989.
Ve bu arada, o şey 1989 yılında Whitby'de dört genci kör ediyordu.
Disseram-me que os nossos primos em Whitby, Muirfield e Eyemouth se reuniram recentemente.
Bana, Whitby'deki kuzenlerimize Muirfield ve Eyemouth'un yakınlarda toplandıkları söylendi.
Especificamente Pois, especificamente...
- Tam olarak... - Evet, Tam olarak... Whitby!
Estamos no porto de pesca de Whitby.
Balıkçı kasabası Whitby'deyiz. İşte burası.
Agora, Whitby, como é claro, é famosa em todo o mundo Pelas suas incríveis batatas e peixe.
Bildiğiniz gibi Whitby inanılmaz balık-patatesiyle dünyaca meşhur.
O James estava muito excitado sobre vir a Whitby, porque ele ouviu que era o centro da indústria de jatos inglesa.
James Whitby'e gelme konusunda çok heyecanlıydı çünkü buranın İngiliz jet endüstrisinin merkezi olduğunu duymuş.
Ele estava muito ansioso por gastar alguns dias a ver desenhos antigos do Concorde, mas depois ele descobriu que o jato ( jet ) de Whitby é isto.
Concord'un eski çizimlerine bakarak birkaç gün geçirmeyi iple çekiyordu ama sonra Whitby jetinin aslında bu olduğunu öğrendi.
É interessante, porque tenho aqui a descrição do mais antigo retalhista em Whitby disso, e dizem,
Bu çok ilginç, çünkü Whitby'nin en eski jet satıcısının tanıtım yazısında diyor ki :
Que, mais uma vez, está em Whitby.
Bir kez daha Whitby'de.
Eu não me importo quantas estrelas ele dá no Oxfam Whitby, eu não vou lá.
Oxfam Whitby'ye kaç yıldız verdiğini umursamıyorum, oraya gitmiyorum.
Eu fui ao Trip Advisor, ok? E estava lá um comentário sobre Whitby
Seyahat Danışmanı, Tamam, gitti ve Whitby bir inceleme oldu.
" Um aspecto de Whitby é o grande número de rapazes
"Whitby'nin bir yönü yerel şahinlerin çokluğudur..."
Não, a policia em Whitby é como o cricket.
Hayır, Whitby'de kolluk kuvveti kriket gibidir.
Esta é a Polícia da cidade de Whitby que estamos a falar aqui?
Burada bahsediyoruzđumuz Whitby Kasabasý Polisi mi?
Certo, um pedido para contratar homens e barcos para recolher barris do bar Prospect of Whitby, e encaminhá-los pelo rio Fleet até Hampstead.
Pekâlâ Prospect of Whitby meyhanesinden alınacak fıçılar için adam ve tekne kiralamak ve fıçıları Fleet Nehri üzerinden Hampstead'e götürmek istiyorsun.
E agora, na Hora da Música da KFI, ouviremos Johan Strauss... - Senhora Whitley?
Bayan Whitby?