Translate.vc / Português → Turco / Yemi
Yemi tradutor Turco
1,021 parallel translation
Ele vai ferrar. |
Yemi yiyecek.
Ele vai ferrar. |
Yemi yiyecek. Ne balık ama!
Ele pegou.
Yemi aldı.
Ele pegou o isco como um macho.
Yemi bir erkek gibi aldı.
Não sei que peixe | acabou de apanhar o isco.
Az önce yemi alan balık nasıl bir şeydi bilmiyorum.
Deixa-se passar o isco.
Yemi attık, efendim.
Vocês são uma óptima isca.
Sizden iyi tuzak yemi olur.
Isco? Para quê?
Ne yemi?
- A isca parece fácil de apanhar.
Yemi yutmak kolay gelir.
Fred, a ração que me vendeu não presta.
Bana sattığın tavuk yemi iyi değil.
- Ele comia tudo, se o deixássemos.
Bıraksak tüm yemi kendisi yiyecek.
Claro, há um saco de ração no carro.
- Evet, bir torba tavuk yemi de var.
Dois centavos o saquinho
Kuş yemi İki peni
Dois centavos, dois centavinhos
Kuş yemi, kuş yemi
Por cada saquinho
Kuş yemi İki peni
Para cada saquinho
Kuş yemi İki peni
Dois centavos Por cada saquinho
Kuş yemi İki peni
Dois centavos o saquinho.
Kuş yemi İki peni.
Há três anos que aguardo e, finalmente, o meu bem pago amigo mordeu a isca.
O kadar para kazanan profesyonel dostumuzun yemi yutması için tam üç yıl bekledim.
A Sra. tem comida de cachorro no porta malas?
Bagajda köpek yemi mi var?
Morderam o isco.
Yemi yuttular.
Ou diria que isto era um pedaço inútil de caduca e deteriorada ração para porcos.
Yada eskilerin dediği gibi, bu çimlenmez, domuz yemi için bile uygun değil demeliyim.
Tennessee, porque é que a única coisa que temos em casa é comida de papagaio?
Tennessee, neden bu evdeki sahip olduğumuz tek şey papağan yemi?
Não tens mais do que ração de vaca.
Burada sadece inek yemi var.
- O Professor, ele está a caminho... sua Excelência.
- Ya Xantos? - Yemi yuttu. Geleceğini söyledi.
O filho da puta mordeu o isco!
Orospu çocuğu, yemi yuttu.
Então... eu serei a isca para a armadilha.
Yani... Tuzağın yemi ben olacağım.
O sacana respondeu ao chamariz!
Yemi ısırdı, puşt oğlu puşt!
Ela fornece ração de galinha para todo o sudoeste.
Tüm güneybatıyı tavuk yemi ile destekliyor.
"... 13.000 quilômetros por terras americanas. "
Çimen o kadar gürdür ki, bir inek için kışlık yemi iki gün içerisinde biçebilirsiniz.
Num camião da Chicken Lickin'que vai ter a tua casa.
Senin oraya bir tavuk yemi kamyonu gönderirim. Tamam.
- Eu ju...
- Yemi - - Ha?
O pão era agora feito com lixo, ração para gado, serradura.
Ekmek artık çöp kırıntıları, hayvan yemi ve talaştan yapılıyordu.
- Só precisas da isca certa, Rosie.
- Doğru yemi kullandın mı tamam Rosie.
Quando era miúda, tinha uma espécie de rancho em Oroville e costumávamos ir pescar juntas.
Ben çocukken, Oroville'de bir çiftliği vardı. Balığa çıkardık. Hatta oltama yemi kendim takardım.
Isso é comida para galinhas.
Bu tavuk yemi gibi.
Esse pobre banco não tem mais que janelas ensolaradas.
O tavuk yemi bankasında güneşten başka bir şey yok.
Vou fazer com que a mãe deseje que ele nunca tivesse nascido.
Anası bile tanıyamıyacak. Köpek yemi olacak.
Agora temos que pôr a isca no anzol, ver se eles a mordem... e puxá-los para dentro.
Şimdi yemi oltaya takalım, bakalım ısırıp çekmemize izin verecekler mi.
Leva os rejeitados ao Coliseu, vende-os como isco para os leões.
Bu artıkları Arena'ya götür, aslan yemi olarak sat.
Os peixes comem comida de peixes... e os tubarões comem os peixes, mas ninguém come um tubarão.
Balıklar balık yemi yer... ve köpekbalıkları da balıkları yer... ama kimse köpekbalığı yemez.
Devo estar louco.
Kafayi yemiº olmam lazim.
Serão portanto levados para o Mar das Dunas e atirados ao Fosso do Carkoon. Lugar onde o poderoso Sarlaac faz o seu ninho.
Bu nedenle Kum Tepesi'ne gidecek ve Carkoon'daki... Guclu Sarlacc`in yemi olacaksiniz
Ele engoliu o isco, caiu que nem um patinho.
Yemi yuttu. Onu kesin oltaya düşürdük.
Só precisamos de lançar a isca.
Tüm yapmamız gereken yemi yedirmek.
Drew's Reparação de Carros e Fornecedor de Isco Vivo.
Drew'in Tamir Atölyesi ve Canlı Olta Yemi Dükkanı.
A das galinhas.
Tavuk yemi.
Parece que começa a morder.
Yemi kapmaya geliyorlar.
Venham buscá-la!
Hitler için yeni kuş yemi geldi.
Ponha as sementes aqui e vamos ver se ela vem.
- Yemi buraya koysanız, bakalım alacak mı? - Buraya mı?
Deixe-me lidar com isso, certo?
Balık yemi ısırınca alarm çalmaya başlardı.