Translate.vc / Português → Turco / Yeon
Yeon tradutor Turco
158 parallel translation
Ji-yeon quer ver vocês dois.
Chapman sizinle tanışmak istiyor.
Ji-yeon quer nos visitar hoje à noite.
Chapman bu akşam bizi ziyaret etmek istiyor.
Ji-na, você pode retornar tarde da noite? Ji-yeon
Jane, bu akşam biraz geç gelebilir misin? Chapman.
Ji-yeon, esta é a minha prima, que trabalha para nós.
Chapman, bu bizim için çalışan kuzenim.
Foi Ji-yeon?
Chapman mı?
Ji-yeon transou com você?
Chapman'la yaptınız mı?
Su-yeon
Su-yeon.
Mudaste muito Su-yeon
Çok değişmişsin, Su-yeon.
Su-yeon vai embora
Su-yeon.
Não, a Su-yeon é que está...
Hayır, Su-yeon oldu...
Su-yeon?
Su-yeon mu?
Manda fora o armário de Su-yeon
Su-yeon'un elbisesini yıkadım.
Su-yeon, olha aqui
Su-yeon, şuna bak.
Su-yeon que se passa contigo?
Su-yeon, neyin var senin?
Su-yeon, Desculpa
Su-yeon, özür dilerim.
Desculpa, Su-yeon Desculpa
Özür dilerim, Su-yeon. Özür dilerim.
Continua a maltratar Su-yeon
Su-yeon'la uğraşıp duruyor.
Eu disse que continua a maltratar Su-yeon!
Su-yeon'la uğraşıyor dedim!
Ela é perversa, má e está sempre a trancar a Su-yeon no armário!
O kötü ve Su-yeon'u dolaba kilitliyor!
Tu sabes que a Su-yeon tem medo dela
Biliyorsun Su-yeon ondan korkuyor.
Su-yeon, conta ao pai
Su-yeon, babama söyle.
Su-yeon... está morta
Su-yeon... öldü.
Su-yeon está morta
Su-yeon öldü.
Não é verdade, Su-yeon
Bu doğru değil, Su-yeon.
Su-yeon...
Su-yeon...
Su-yeon Não...
Su-yeon... Hayır...
Su-yeon!
Su-yeon!
- Su-yeon!
- Su-yeon!
Su-yeon está morta!
Su-yeon öldü!
Numero 5 Yoo Ji Yeon
- 5 numara Yoo Jin Young - Burada
E lembras-te da irmã mais nova da Tae-yeon!
Tae-yeon'un kız kardeşini hatırladın mı?
Tae-yeon?
Tae-yeon mı?
Quem é a Tae-yeon Kim?
Kim bu Tae-yeon Kim?
Ela estava na tua turma da escola, Tae-yeon Kim!
Üniversitede aynı sınıftaymışsınız, Tae-yeon Kim!
Esta música na cassete é aquela que tocaste com a Tae-yeon.
Tae-yeon ile birlikte çaldığınız parçanın kaydıydı o.
Mas quem é a Tae-yeon Kim?
Tae-yeon Kim de kim be?
E foi então que a Tae-yeon contou-me pela primeira vez o que ela tinha guardado durante tanto tempo.
Tae-yeon o ana kadar içinde sakladığı düşünceyi açtı bana.
De todos os dias, eu estive com a Tae-yeon naquele dia.
Onca gün arasında, sadece o gün Tae-yeon ile birlikteydim.
Se eu não tivesse estado sentada ao lado dela, talvez a Tae-yeon não tinha morrido daquela maneira.
Eğer onun yanında oturuyor olmasaydım, Tae-yeon o şekilde ölmeyecekti.
Tae-yeon, por favor!
Tae-yeon, lütfen!
Eu sou Yeon Soha, oficial de primeira classe de Biseonwon.
Ben Yeon Soha, Biseonwon'da birinci düzey subay.
Yeon Soha... é você.
Yeon Soha... Demek sendin.
Oficial Yeon, não seria melhor evitarmos mortes desnecessárias?
Subay Yeon gereksiz öldürmelerden kaçınsak daha iyi olmaz mıydı?
Conhece uma guerreira chamada Yeon Soha?
Yeon Soha adında bir kadın savaşçıyı tanıyor musun?
Hei, Oficial Yeon Soha!
Hey, Subay Yeon Soha!
Não voltarei até matar Yeon Soha.
Yeon Soha'yı öldürmeden geriye dönmeyeceğim.
Matar Yeon Soha?
Yeon Soha'yı öldürmek mi?
Se eu vir Yeon Soha, não terá mais oportunidades.
Eğer Yeon Soha'yı görürsem başka şansın olmayacak.
Yoo-yeon!
Yoo-yeon!
Yoo-yeon, sou eu!
Yoo-yeon, benim!
Yoo-yeon, estás aí?
Yoo-yeon, içeride misin?