Translate.vc / Português → Turco / Younger
Younger tradutor Turco
200 parallel translation
Miles, Younger Miles.
Miles, Younger Miles.
- Obrigado. Sobre a Sra. Miles, o que aconteceu esta noite é assunto pessoal de Younger Miles.
Bayan Miles'a gelince,... Younger Miles, bu gece neler olduğunu merak eder.
Mas isso não o impediu de lhe fazer visitas regulares.
Öyle mi, Younger? Hala oraya gidip o kızı ziyaret ediyor musun?
Acha que me pode culpar para tentar esquecer isso?
Unutmaya çalıştığım için mi suçluyorsun, Younger?
Esses homens alugam as suas armas para o Miles.
Bunlar Younger Miles'ın özel silahşörleri.
Eu sou o Younger Miles.
Ben Younger Miles.
Acho que foi tolice de minha parte pensar que você estaria interessado na minha luta contra o Younger Miles.
Aptalca bir düşünce olduğunu varsayalım,... elbette benim savaşım sizi ilgilendirmez,... Younger Miles'a karşı.
- Sim, parar o Younger Miles. Ele chegou aqui com muito dinheiro e quer mais.
Buraya parasıyla geldi ve daha fazlasını kazanmak istiyor.
E Younger Miles está sentado no fim da Rainbow, hein?
Younger Miles da Rainbow'un ucunda mı oturuyor, eh? Hıh. Bu doğru, Bay Danning.
Perder é uma palavra que deixa Younger Miles louco.
"Kaybetmek" kelimesi Younger Miles'ı çıldıtmaya yeter.
O que vai fazer quando Younger Miles te apanhar?
Younger Miles senin üzerine geldiğinde,... ne olacak söyler misin? İşte bu, Yordy.
Younger Miles, Abbie nunca tomou qualquer bebida aqui.
Bir şeyi açıklığa kavuşturalım, Younger. Abbie asla burada içki içmedi.
A Kate só me quis ajudar naquela noite. Que é mais do que você já fez, Younger.
Kate, geçen gece bana sadece yardım etmeye çalıştı,... senden daha fazlasını yaptı, Younger.
Younger Miles, ele vem cá apanhar o YorDy.
Younger Miles,... Yordy ile buluşmaya geliyor.
Porquê? Younger Miles está procurando-o pela cidade.
Seni burada görmek ne güzel.
É por isso que o estou esperando. - Bem?
Younger Miles kasabaya geldi, ve seni arıyordu.
Não, não o vi toda a manhã.
Jack, Younger Miles buraya geldi mi?
Foi surpreendente ver o xerife pôr os rapazes do Younger Miles na cadeia.
Tabii, görmek şaşırtıcıydı, Şerifin,... Younger Miles'ın adamlarını hapse atması.
- Viu-o? - Não, não vi.
Younger Miles'ı aradım durdum, onu gördün mü?
- Talvez.
Younger Miles seninle konuşmaya gelecek.
- Cole Younger.
- Cole Younger.
- Jim Younger.
- Jim Younger.
Assim, nas páginas da história do crime andaram cinco jovens. Kit Dalton, Cole e Jim Younger Frank e Jesse James.
Ve böylece beş genç adam Kit Dalton, Cole ve Jim Younger Frank ve Jesse James suçlular tarihinin sayfalarına geçti.
Walter Lee Younger é hora de levantar!
Walter Lee Younger kalkma vakti!
Deus sabe que ele tinha muitos defeitos.
Allah biliyor ya, Walter Younger'ın kötü huyları da vardı.
Era um bom homem.
Bay Younger iyi bir insandı.
O Sr. Younger ficaria furioso se ouvisse essa bobeira.
Bay Younger böyle konuştuğunu duysa, çok kızardı.
- Walter Lee Younger!
- Walter Lee...
Sra. Lena Younger.
Bn. Lena Younger.
Sou o filho da Sra. Younger.
Ben Bn. Younger'ın oğluyum.
Walter Younger.
Walter Lee Younger.
Com a senhora, Sra. Younger?
Bn. Younger siz misiniz?
Sr. Younger...
Bay Younger...
Doc Halliday, os Clanton, os Younger...
Doc Halliday, Clantonlar, Youngerlar...
Quando eu era jovem, muito mais jovem do que hoje Nunca precisei da ajuda de ninguém em nenhum sentido
When l was younger, so much younger than today l never needed anybody's help in any way
E os selvagens irmãos Younger.
Ve acımasız Younger kardeşler.
Bob Younger, o mais jovem... e seu irmão, o silencioso Jim que recebeu um balazio na boca... numa emboscada e só falava com as armas.
Bob Younger, en küçük Younger, ve bir haydut tarafından ağzından vurulan abisi "Sessiz Jim". Sessiz Jim yalnızca tabancalarıyla konuşur.
Jesse James que cavalgava sempre junto ao grande Cole Younger.
Jesse James, ve yanında Cole Younger.
Os James e os Younger vieram ajudá-los.
James'ler ve Younger'lar, kurtarmaya geliyorlardı.
Para alguns os Younger e os James são considerados foragidos.
James ve Younger'lar bazıları tarafından kanun kaçağı olarak bilinirler.
Que lhes permita o regresso... aos seus lares e ás suas famílias... para levar uma vida de proveito para poderem estar... em paz de novo... no Missouri.
( SEVİNÇ DOLU BAĞRIŞMALAR ) James and Younger'lar evlerine, ailelerine dönüp üretken hayatlarına devam etsinler. Ve böylece biz de tekrar Missouri'de huzura kavuşalım.
O Cole Younger e o Jesse James estão com os dias contados.
PINKERTON : Zaman Cole Younger ve Jesse James için daralıyor.
Mataram o John Younger.
Ve John Younger'ı öldürdüler.
E agora o Cole Younger.
Şimdi de Cole Younger.
No final do verão de 1876, o Cole, o Jim Younger e o Charley Pitts... partiram do Clay County em direção ao norte.
ANLATICI : 1876'nın yaz sonuydu. Cole ve Jim Younger Charley Pitts ile birlikte Clay County'i terk edip kuzeye gittiler.
- Younger Miles.
- Younger Miles.
- Parar?
- Evet, Younger Miles'ı durdurmak.
- Nada.
Younger Miles'ı yakalamak için mi?
Quer atingir o Younger Miles?
Çünkü, bu şekilde küçük düşürerek,... ona zarar vereceksin.
Certo, mas o Younger Miles não veio aqui no domingo para ir à igreja.
Tamam ama, Younger Miles kasabada ve kiliseye gideceğini söyledi.
- Juramos. Frank e Jesse James, Cole e Jim Younger,
O zaman Frank ve Jesse James Cole ve Jim Younger Kit Dalton sizler bundan sonra Quantrill Gerilla Ordusu birliğinin sonsuza dek yeminli yoldaşları ve kan kardeşlerisiniz.