Translate.vc / Português → Turco / Yves
Yves tradutor Turco
189 parallel translation
Sabia que a sua mulher o mês passado gastou 7.000 dólares no Yves St. Laurent?
Eşinizin geçen ay, Yves Saint Laurent'de 7,000 harcadığını biliyor musunuz?
todas as suas instruções chegaram ontem à noite. Tudo está a correr como foi planeado.
Yves Bayet, bütün talimatlarınız dün gece ulaştı.
" Apartamento 1, Yves Montand, Apartamento 3, Jacques Cousteau.
" Daire 1, Yves Montand, Daire 3, Jacques Cousteau.
Quero apresentar-te Yves, de quem te falei.
Seni Yves'le tanıştırmak istiyordum. Sana ondan bahsetmiştim.
Pensei que podiam descobrir Bangkok juntos.
Yves Bangkok'u bilmiyor. Birlikte keşfedersiniz diye düşünmüştüm.
- Esse não é Yves Montand?
- Oradaki Yves Montand mıydı? - Evet ta kendisi.
- De quem? - Yves Montand!
- Yves Montand'ın!
Estes fatos são Yves Saint Laurent.
Dinleyin, bunlar Yves Saint Laurent.
O nome é Yves Perret!
Perret! Yves Perret'i istiyorsunuz!
Yves Cloquet.
Yves Cloquet.
Fez furor com o nosso jovem amigo Yves.
Genç dostumuz Yves ile iyi anlaşmışsınız.
- Yves?
- Yves mi?
O Yves disse que era deliciosamente engraçado.
Yves, senin çok komik biri olduğunu söyledi.
Sim, sim! Yves, o do carro maravilhoso!
Harika bir arabası olan Yves.
O Kiki adorava brincar com os seus papagaios, Yves.
Kiki papağanlarınla oynamayı istiyordur, Yves..
Pessoas como Steve aparecem a cada década, como George Romany, Gianni Versace e Coco Channel...
Steve gibi sanatçilar 10 yilda bir gelir! Giorgio Armani, Gianni Versace, CoCo Chanel, Yves Saint Laurent'den bahsediyorum!
... A única pessoa ainda viva que pode aconselhar cores ao Saint-Laurent.
Yves Saint Laurent'a renk konusunda fikir veren yaşayan tek insan.
E no tapete vermelho, já conseguimos reconhecer o realizador Régis Wargnier, é a ele que devemos'Est-Ouest', esta noite presente para uma sessão especial do seu filme, acompanhado pelo seu produtor Yves Marmion, e a explêndida actriz Sandrine Bonnaire.
Şu anda kırmızı halının üzerinde gördüğümüz ünlü yönetmen Regie Vallier bu gece filminin özel gösterimine sevgilisiyle birlikte katılacak.
O Yves Montand a transportar explosivos através das montanhas.
Yves Montand dağların arasında patlayıcı yüklü kamyonu sürüyor.
Autodenomina-se Yves Adele Harlow.
Kendine Yves Adele Harlow diyor.
- Ele usou-nos para encontrar a Yves.
O bir dolap çevirme ustası. Bir yıl önce Yves'i araştırmak için bizi kullandı.
Temos de encontrar essa Yves Adele Harlow.
Şu Yves Adele Harlow'ı araştırmanız gerek.
Não seria mais fácil encontrar a Yves se soubessem o nome verdadeiro dela?
Yves'in gerçek adını bilmeden onu bulmak kolay olmasa gerek?
Ele é que quis encontrar a Yves.
Buna kendi karar verdi.
- Graças ao Jimmy, sabemos o nome da Yves.
Jimmy sayesinde Yves'in gerçek adını öğrendik.
Quando levou a Yves.
Sen Yves'i götürünce.
Não faças isso.
Yves yapma!
Eu prefiro Yves.
Yves'i tercih ederim.
Não ias matar aquele tipo, pois não?
Yves, gerçekten o adamı öldürmeyecektin değil mi?
Diz-lhes que não é verdade.
Yves bu doğru olamaz. Doğru olmadığını söyle.
E encontraríamos a Yves por este nojento de novo.
Ve bu adi, iğrenç adam için Yves'i araştırıp durduk.
Também és uma assassina.
Yves, sende bir katilsin.
Confiam mesmo nessa Yves Harlow, Lois Runtz?
Dinle, Yves Harlow, Lois Runce, adı her neyse, ona ne kadar güveniyorsunuz?
- Venham para aqui.
Yves, Jimmy onu bulduk!
Vem para aqui. Pessoal.
Yves buraya gel.
Yves Congar vivia com a sua família nesta casa, em Sedan, no leste da França.
Yves Congar, Fransa'nin dogusundaki Sedan'da bu evde ailesi ile yasadi.
A mãe de Yves o animou a escrever um diário para mantê-lo ocupado durante as férias de verão.
Yves'in annesi, yaz tatillerinde oyalansin diye onu günlük tutmaya yönlendirmisti.
O que Yves viu quando os alemães marcharam sobre Sedan foi um confisco forçado.
Almanlarin Sedan'da girdiklerinde zor kullanarak neler istediklerine Yves sahit olmustu.
YVES CONGAR : Eles levaram muita coisa roubada de nós Aveia cor de palha e os pertences de mais de 8 milhões de pessoas
YVES CONGAR : 8 milyon kisiden fazlasinin kisisel esyalarini ve degersiz paralarini çalmaktansa el koyuyorlardi.
O irmão de Yves conseguiu um emprego na estação férrea.
Yves'in erkek kardesinin tren istasyonunda bir isi vardi.
Eles faziam reféns, inclusive o pai de Yves Congar.
Yves Congar'in babasi da dahil olmak üzere rehineler aldilar.
YVES CONGAR : " Aproxima-se a hora A última refeição juntos
Saat yaklasiyor beraber son yemegimiz elveda sarilislari aglamak istiyorum.
Longe de ser subjugado pela ocupação alemã,
Alman isgalinde ezilmekten uzak kalan Yves yasadiklarinin sonucunda 2.
Yves Congar, que se tornou um prisioneiro na Segunda Guerra, foi politizado por ela.
Dünya Savasinda politik bir kimlik oldu.
Yves!
Yves.
O Yves está a pintar o quarto das visitas.
Misafir odamı boyuyor.
É maravilhoso.
Yves muhteşemdir.
Em Rennes, têm fardas do Yves Saint Laurent.
Kıyafetleri Yves Saint Laurent tasarlamıştır.
Não há anagramas da Yves Adele Harlow.
Yves Adele Harlow için bir kayıt yok.
É o nome verdadeiro da Yves.
Yves'in gerçek adı.
Este é o Yves.
Bu Yves.