Translate.vc / Português → Turco / Zach
Zach tradutor Turco
2,100 parallel translation
Mas falei com o Zach.
Ama Zach ile konuştum.
Matou o Zach.
Zach'i öldürdü.
- Sim. - "Como és, Zach?"
Peki görünüşün nasıl, Zach?
Zach, com quem falaste ontem à noite?
Zach, dün gece kiminle konuşuyordun?
- A Jackie ouviu.
Jackie paraleli açmış, Zach.
Zach, isto é sério.
Zach, durum ciddi.
O Alex Phelan esteve no batismo do Zach, lembras-te?
Alex Phelan'ın Zach'in vaftiz törenine gelmişti?
O Zach anda a ouvir muita musica Muçulmana.
Zach, Müslüman müziği dinliyor.
Eles... eles estiveram aqui ontem no quarto dele, e estavam a tocar musica.
- Evet, dün buradaydılar Zach'in odasında ve o müziği dinliyorlardı.
Zach, tens 14 anos.
- Bana güvenmiyorsun. - Zach, 14 yaşındasın.
Zach, eu amo-te. Eu amo-te muito. Mas o computador fica aqui.
Zach seni seviyorum.
Zach, ele foi ao meu quarto quando estava na escola.
Zach, ben okuldayken odamı araştırıyor.
Só quero certificar-me que o Zach tem um julgamento justo.
Sadece Zach'ın adil biçimde yargılanacağından emin olmak istiyorum.
- Zach Finley.
Zach Finley.
As impressões digitais na pega são do Zach Finley.
Kulptaki parmak izi Zach Finley'in.
Parece que o Zach se ajoelhou no sangue da vítima.
Zach Knelt kurbanın kan havuzuna düşmüş gibi.
Sonho?
Rüya mı? Zach!
Não, Zach.
Olmadı Zach.
As impressões digitais não nos dizem quando o Zach Finley segurou a faca.
Parmak izleri bize Zach Finley'in bıçağı ne zaman tuttuğunu belirtmez.
O Zach testemunhou há pouco que fez uma bebida na noite antes do homicídio.
Zach ifadesinde de belirttiği gibi cinayetin işlenmesinden önce kullanmıştır.
Zach Finley irá submeter uma amostra de sangue ao laboratório criminal de Miami-Dade.
Zach Finley Miami-Dade Suç Laboratuvarına kan örneği verecek.
Ouvi dizer que o Zach deu luta durante a recolha de sangue. - Sim.
Duyduğuma göre Zach kan alma sırasında sıkıntı yaşatmış.
O Zach Finley não é o nosso homem.
Zach Finley aradığımız adam değil.
O Zach Finley está, inequivocamente, inocente de violação.
Zach Finley tecavüz konusunda kesinlikle masumdur.
Certo, então alguém entrou discretamente e violou-a, e depois o Zach acordou e matou-a?
Doğru, biri girip kıza tecavüz ediyor, sonra Zach uyanıp kızı öldürüyor öyle mi?
Isso explica por que razão o Zach não queria que recolhessem o seu sangue.
Zach'ın neden kan vermek istememesini bu durum açıklıyor.
Isso não faz qualquer sentido, porque o Jesse disse que encontrou meia dúzia de ovos partidos no lixo dela e o Zach disse que só tinha bebido gin tónico.
Çok tuhaf çünkü Jesse çöpte yumurta kabuğu bulduğunu söylemişti. Ve Zach de tek yaptığının cin tonik içmek olduğunu söylemişti.
Tinha um parceiro, um que viola e o Zach mata.
Biri tecavüz ediyor Zach öldürüyor.
Então, estás a trabalhar numa ligação entre o Justin e o Zach.
Justin ve Zach arasındaki bağlantıyı bulmaya çalışıyorsunuz.
Portanto, Zach trabalhavas na distribuição e o Justin era o suporte técnico.
Zach, demek sen düzenlemeyi yapıyordun Justin de teknik destek veriyordu öyle mi?
O Zach e a Emily brincam ao pé do riacho.
Zach ve Emily o derede oynarlar.
Depois, há três semanas, estávamos no Friday's e o Zach precisou de ir à casa de banho e levei-o à casa de banho das senhoras, pela milionésima vez.
Üç hafta önce Friday's'te yemekteydik ve Zach'in tuvalete gitmesi gerekti. Onu bininci kez bayanlar tuvaletine götürürken daha önce hiç erkekler tuvaletini görmediğini fark ettim.
- O Zach gosta de fazer listas.
- Zach liste oluşturmayı sever.
Olá, Zach.
Merhaba, Zach.
- Não faz mal, Zach.
- Sorun değil, Zach. Sorun değil.
E ele disse que ia fazer a primeira coisa da lista do Zach.
Ve Zach'in Baba Listesi'ndeki ilk şeyi yapacağını söyledi.
Olá, Zach e Emily...
Hey, Zach, Emily.
Claro, Zach.
Tabii, Zach.
Não estava a falar de ti, Zach.
Senden bahsetmiyordum, Zach.
Zach!
Hey, Zach.
Parabéns, Zach e Emily!
İyi ki doğdunuz, Zach ve Emily!
A última vez que eu prometi Zach embriagado para cuidar de sua loja.
En son içtiğimde... Zach'e dükkanına ara sıra bakacağıma söz vermiştim.
- Jack Estrada.
Zach Estrada.
E digam ao Zacchia que a vez dele também vai chegar. Ele terá que me matar para impedir-me.
Zach'a da söyleyin hayatta kaldığım sürece hepinizden öcümü alacağım.
Contigo no estacionamento estavam o Bastian, o Papalardo, o Fontarosa, o Malek, o Le morvelous e o Isaac.
Otoparkta seninle beraber Bastian Papalardo, Fantaroza, Malik, Marvelus Jr., and Zach vardı.
- O Zach sabe quantos são.
Zach sayıyı biliyordur.
A namorada do Zach? - Sim.
- Zach'in kız arkadaşı mı?
- O Zach tem uma namorada?
- Evet.
Sim.
- Zach'in kız arkadaşı mı var?
Não digas nada, Zach.
Bir şey söyleme Zach.
- Zach!
Zach!