Translate.vc / Português → Turco / Zane
Zane tradutor Turco
672 parallel translation
Sabemos perfeitamente que o Zane Grey escreveu o que chamamos westerns.
Zane Grey'in mükemmel westernler yazdığını hepimiz biliyoruz.
Zane Grey!
Zane Grey.
.
Dr. Zane, lütfen Merkez Planlamayı arayın.
Zane Cooper.
Zane Cooper.
O Zane Cooper vai matá-los.
Z. Cooper sizi gebertir.
O Xerife Zane Cooper.
Marshall Zane Cooper.
Seu filho da mãe!
- Seni orospu çocuğu! - Zane! Hayır!
A minha voz é-te vagamente familiar?
Sesim sana bir yerden tanıdık geliyor mu, Zane?
Quero-te na cama.
Seni yatakta istiyorum, Zane.
Zane, eu sei o quanto isto é importante.
Bunun ne kadar önemli olduğunu biliyorum.
Não sei, Zane.
Olan şey bu mu, Char? Bilmiyorum, Zane.
Bill Wyatt?
Bill Wyatt, ben Zane Zaminsky.
Como vai?
Evet, Zane.
Deveria aceitar.
İşi kabul et bence, Zane.
O homem está no meio de um seminário.
Adam seminerin tam ortasındaydı, Zane.
- Por favor, diz-me.
- Zane, neredesin?
- Zane, onde estás?
Sanki hiç yaşanmamış gibi davranıyorlar.
Aqui é Doug.
Selam Zane, ben Doug.
Não telefonei naquela noite porque estava louca.
Orada mısın? O gece sana dönmedim, çünkü çok sinirliydim, Zane.
Onde estás, Zane?
Neredesin, Zane?
Zane Zaminsky.
Zane Zaminsky.
Fica a saber que gostei muito da conversa desta noite.
Şunu söylemeliyim ki, Zane, bu geceki sohbetimiz çok hoşuma gitti.
Quando vais voltar para casa, Zane?
Bekliyorum. Ne zaman eve dönüyorsun, Zane?
Ouça, Zane. Lamento o que aconteceu.
Bak, Zane, önceki olanlar için üzgünüm.
Não faz muito sentido o que está a dizer.
Söylediklerine hiçbir anlam veremiyorum, Zane.
Eu poderia ver a sua arma, Zane?
Şu silahını görebilir miyim, Zane? Elbette.
E o mundo está repleto deles. É bom pensar bem no que vai fazer, Zane.
Bu yüzden, Zane,... öğrenmek istediğin şeyi, çok dikkatli seçmelisin.
O que estás a fazer aqui?
Zane, burada ne yapıyorsun?
Não posso deixá-lo ir sozinho e nessas condições.
Gitmene izin veremem, Zane. Yalnız başına, böylece olmaz.
Precisas resolver esta situação, Zane.
Zane, bence bunu bir şekilde halletmelisin.
Achei que irias precisar de mim.
Bana ihtiyacın olabileceğini düşünmüştüm, Zane.
Zane, o que houve?
Zane, ne oldu?
Podemos ir embora daqui, agora?
Zane, buradan gidebilir miyiz?
Anda lá Zane, foi... Foi justo. Vamos continuar a jogar.
Hadi Zane, bu... kurallara uygundu.
Fui com a minha amiga Zane.
Arkadaşım Zane ile gittik.
Aposto que estava na vitrina do Zane's, esta manhã.
Eminim Zane'in vitrinindeydi.
Ouve o teu amigo Billy Zane.
Dinle arkadaşını, Billy Zane.
Cala-te, Zane.
Ağzına tıpayı geçir, Zane.
- Zane Michael.
Zane, Michael.
Zane!
Hey, Zane!
Sr. Zane?
Bay Zane mi?
Não estou, não.
Hayır, Bay Zane. Etmiyorum.
Otto, Zane, são a seguir.
Otto, Zane, siz sonrakisiniz.
- Michael Zane.
Michael Zane!
Fui com a minha amiga Zane.
Arkadasim Zane ile gittik.
Eddie Zane, FBI.
Eddie Zane, FBl.
Margaret Swanson, Eddie Zane.
Margaret Swanson, Eddie Zane.
Zane.
Zane.
É uma intimação do teu amigo Zane.
Dostun Zane " den celpname geldi.
Zane Grey.
- Zane Grey.
Se me obrigar a responder, estará a decretar a sua morte.
Zane, eğer sana cevap vermemde ısrar edersen,... duyacakların, ölüm fermanın olur.