Translate.vc / Português → Turco / Áliens
Áliens tradutor Turco
555 parallel translation
Aliens?
Uzaylı mı?
ALIENS - O RESGATE
YARATIKLAR
Eles sempre fazem brincadeiras com pessoas novas, aliens.
Yeni birileri olduğunda hep böyle biraz ürkektirler, uzaylılar.
- Estamos a falar de pequenos aliens? - Diabo, sim!
- Küçük uzaylı dostlarımızdan mı bahsediyoruz?
Parecia o robô do Aliens.
Aliens'daki su robota benziyordu.
Se os aliens mataram pessoas lá, alguém deve ter notado algo.
Uzaylılar orada cinayet işlediyse, birileri bir şeyler görmüş olabilir.
Eu estava só a pensar no que disseste mais cedo e a lembrar que de tempo em tempo aliens vieram até nós passando-se por Vorlons.
Girmiş bulundum. Kilidinin şifresini daha sık değiştirmelisin. Carolyn.
Fomos abduzidos por aliens, Harry!
Uzaylılar bizi kaçırmış olabilir, Harry.
Prevenir outra guerra criando um local Onde humanos e aliens pudessem resolver as suas diferenças.
Amacı, insanlarla yabancıların farklılıklarını bertaraf edecekleri bir yer yaratarak, olası savaşların önüne geçmekti.
Era um porto no espaço, uma casa longe de casa para diplomatas, ladrões, empresários e viajantes, humanos e aliens, dentro de 2,500,000 toneladas de metal giratório, todos sozinhos na noite.
Diplomatlar, kanunsuzlar, müteşebbisler ve gezginler için bir uğrak yeri, evlerinden uzakta bir yuvaydı. İnsanlar ve yabancılar, 2.500.000 ton ağırlığında dönen bir çeliğin içine tıkılmış, hiç bitmeyen bir gecenin içindeydiler.
Falamos de 250,000 humanos e aliens.
250,000 insan ve yabancı.
O seu objectivo : Prevenir outra guerra criando um local onde humanos e aliens pudessem resolver as suas diferenças.
Amacı, insanlarla yabancıların farklılıklarını bertaraf edecekleri bir yer yaratarak, olası savaşların önüne geçmekti.
humanos e aliens, dentro de 2,500,000 toneladas de metal giratório, todos sozinhos na noite.
İnsanlar ve yabancılar, 2.500.000 ton ağırlığında dönen bir çeliğin içine tıkılmış, hiç bitmeyen bir gecenin içindeydiler.
Aliens a comprarem propriedades.
Gayrimenkul alan yabancılar.
Que irá falar sobre as relações humanos aliens nos seus cinco anos de mandato.
Konu, görev süresinin kalan kısmında insan-yabancı ilişkileri.
Mentes de Aliens são um problema para quem não está treinado.
Eğitimsizsen yabancıların zihinleri sorun yaratır.
O seu objectivo : Prevenir outra guerra criando um local Onde humanos e aliens pudessem resolver as suas diferenças.
Amacı, insanlarla yabancıların farklılıklarını bertaraf edecekleri bir yer yaratarak, olası savaşların önüne geçmekti.
Humanos e aliens, dentro de 2,500,000 toneladas de metal giratório, todos sozinhos na noite.
İnsanlar ve yabancılar, 2.500.000 ton ağırlığında dönen bir çeliğin içine tıkılmış, hiç bitmeyen bir gecenin içindeydiler.
Já morreram cinco aliens.
5 yabancı öldü.
Estes aliens podem ser apenas cabeças de cobra para ti, mas o Mutai significa muito para eles.
Mutai'nin onlar için bir anlamı var.
Quase 1 quarto de milhão de humanos e aliens estão aqui a qualquer momento.
Üs, şu haliyle çeyrek milyon insan ve yabancıyı barındırıyor.
Desculpe, onde é que posso encontrar "Aliens"?
Affedersiniz, Uzaylı yabancıları ( Alien filmi ) nerde bulabilirim?
Talvez a tripulação tenha se escondido dos aliens e tenha estabelecido um perímetro defensivo.
Belki de, mürettebat, uzaylı yaratıktan saklanıp, bir savunma oluşturmuşlardır.
Não vai demorar muito para os outros aliens sentirem você aqui e tentar invadir a Enfermaria.
Yaratıkların, Revirde olduğunuz hissedip, burayı istila etmeleri uzun sürmez.
"Aliens", bem melhor que o primeiro.
Yaratığın Dönüşü. İlkinden çok daha iyi. Evet, zevkler ve renkler tartışılmaz tabii.
"Aliens" já é um clássico :
Hayır, Yaratığın Dönüşü filmi bir klasiktir.
Claro, deve ser isso... ou os aliens estão gerando algum tipo de interferência para que não possamos detectá-los.
Evet, öyle olmalı... yada bu yabancılar, tespit edilmemek için bir çeşit parazit yayıyor olabilirler.
Como explica ter começado uma luta com aliens armados?
Küçük yabancı bir gurup ile kavga başlatmaya ne dersin?
Analisei o banco de dados Borg referem-se a estes aliens como espécie 8472
Borgların taktiksel veritabanını inceledik. Bu yeni yabancı türü "Species 8472" olarak adlandırmışlar.
achou um meio de atacar os aliens em um nível microscópico
Doktor, Harry'nin tedavisini geliştirme aşamasında, yabancı türe saldırmak için bir yol buldu.
Eles irão possuir uma arma para combater os aliens Teoricamente sim
Eğer Borgları nano robotlarını nasıl modifiye edebilecekleri hakkında eğitebilirsek, yabancı türle savaşmak için bir planları olmuş olur.
Ds Aliens vieram com os melhores atiradores. São os mesmos 3 que no último.
Son devredeki aynı 3 atıcı.
Afasto-me 5 minutos e quando volto, tornaram-se todos aliens?
Beş dakikada herkes yaratığa dönüşmüş oluyor.
Quando eu te conheci, há cinco anos, Você me disse que sua irmã foi sequestrada... aliens.
Mulder, 5 yıl önce seninle tanıştığımda,... kız kardeşinin uzaylılar tarafından kaçırıldığını söylemiştin.
Uma quinta posta aqui por aliens.
Uzaylılar tarafından kurulmuş bir çiftlik.
Já viu o Aliens, com a Sigourney Weaver?
Alien'ı hiç Sigourney Weaver ile gördün mü?
Cheia de estranhas formas de vida aliens... socorro ouçam, por favor Alguém pode me ouvir?
Tamamıyla garip yabancı yaşam formlarıyla dolu. Yardım edin. Lütfen dinleyin!
Cheia de estranhas formas de vida aliens... socorro ouçam, por favor Alguém pode me ouvir?
Lütfen dinleyin! Oralarda biryerde beni duyabilen kimse var mı?
Cheia de estranhas formas de vida aliens... socorro ouçam, por favor Alguém pode me ouvir?
Yaşayan bir gemi, tamamiyle garip yabancı yaşam formlarıyla dolu. Lütfen dinleyin! Oralarda biryerde beni duyabilen kimse var mı?
Cheia de estranhas formas de vida aliens... socorro ouçam, por favor Alguém pode me ouvir?
Yaşayan bir gemi. Tamamıyla garip yabancı yaşam formlarıyla dolu. Lütfen dinleyin!
Cheia de estranhas formas de vida aliens... socorro ouçam, por favor Alguém pode me ouvir?
Yaşayan bir gemi. Tamamıyla garip yabancı yaşam formlarıyla dolu. Yardım edin.
Ele diz... este gajo é doido... que os aliens não possuiriam capacidade pulmonar... ou capacidade cerebral, para mais do que uma curta sobrevivência na Terra.
Diyor ki... Bu herif çatlak... Bu uzaylıların akciğer kapasiteleri... ya da beyin kapasiteleri, kısa zamandan daha fazla dünyada yaşamaları içindir.
O que os aliens têm a ver com o Hallowen? ( Dia das Bruxas )
İyi de uzaylıların Cadılar bayramıyla ne alakası var?
QUANDO OS ALIENS ATACAM
Uzaylılar Saldırdığında
Acho que sim. Mas da última vez que os aliens invadiram forçaram os mais inteligentes de nós a procriar continuamente.
Ama geçen sefer uzaylılar Dünyayı işgal ettiklerinde en zeki olanlarımızı eşleştirip çiftleşmeye zorlamışlardı.
Vamos ser cuidadosos. Dêem aos nosso mestres aliens tudo que- -
Herkes domalsın ve uzaylı efendilere ne istiyorlarsa versi- -
Cuidado com os "aliens"!
Kahrolası yaratıklara dikkat edin.
Olhem para isto, freakin'aliens!
Şuna bak, seni yabancı meraklısı!
A temporária não funciona em nebarianos, só em aliens.
Ben olamam. Geçici temizlik Nebarilerde işe yaramaz.
Tu vais curá-la e vais deixar para trás uma mão prateada, uma grande e boa pista para descobrirem que há aliens em Roswell.
- O'nu iyileştirdin ve ardında gümüş renk bir el izi bıraktın... - Hoş ve sağlam bir kanıt, Roswell'de uzaylılar olduğunu söylüyor.
Isto dos aliens estarem entre nós... confundiu-me, fez-me perguntar sobre... a vida, a realidade, qual o meu lugar no universo, e tu não entendes.
Bu... Bütün bu "uzaylılar aramızda" olayı... Beni gerçekten mahvetti...