Translate.vc / Português → Turco / Índia
Índia tradutor Turco
3,078 parallel translation
A Índia tem carvão para 300 anos e 400 milhões de pessoas sem electricidade.
Hindistan 300 yıldır kömür tedarik ediyor ve 400 milyon insan orada elektriksiz yaşıyor.
Uma parceria entre a Índia e a Inglaterra em pesquisa, com desenvolvimento e execução do projecto baseados no Reino Unido, com o objectivo de criar uma opção renovável à dependência da Índia ao carvão.
İngiltere ve Hindistan ortak araştırmasıyla İngiltere temelli ve Hindistan kömürüne dayanarak tek amacı yenilenebilir alternatif enerji yaratmak geliştirme ve üretme projesi kuruyoruz.
Ao mesmo tempo, o Reino Unido vai retirar-se de acordos de sansões à Índia referente a programas de redução de mudança climática, até alcançarem a electrificação nacional.
Aynı zamanda İngiltere Hindistan ulusal düzeyde elektriklenmeyi başarana kadar onlara iklim değişikliğini azaltma konusunda baskı yapan tüm uluslararası anlaşmaları geri çekecektir.
Esta manhã os mercados responderam positivamente ao anúncio do 1º Ministro, de que a Índia vai garantir a estabilidade da libra.
Bir başka haber de başbakanın Hindistan hükümetinin sterlini garanti altına alacağı haberine piyasalar olumlu sonuç verdi.
Sabias que a tua escola foi feita em cima de uma aldeia índia?
Okulunuzun bir Kızılderili köyü üzerine kurulduğunu biliyor musun?
E... e... e há fantasmas na Índia e cremam toda a gente por lá.
Hindistan'daki hayaletler, oradaki herkesi ölünce yakarlar.
"E eles procuraram refúgio na Índia."
Ve Hindistan'da kalacak bir yer bulmanın peşinde koştular.
"E Anna culpou a Índia.." "... e o Sri Lanka por isso. "
Anna ise onun için Hindistan'ı ve Sri Lanka'yı suçladı.
"Regressei à Índia."
Hindistan'a geri dönmüştüm.
- Da Índia.
- Hindistan.
Chamada da Índia.
Hindistan'dan telefon var.
Lembre-se, Vikram, a Índia é o mercado que mais cresce.
Hatırla vikram, Hindistan en hızlı büyüyen pazar.
A Índia é o futuro.
Hindistan gelecektir. ( istikbal anlamında )
E é por isso que eles estão a apoiar o Anna se ele chega ao poder então, eles assumem o controlo sobre todo o Sudeste Asiático, via Doca de Trincomalee,... e isso seria uma ameaça nacional para a Índia.
Ve bu yüzden onlar Annayı destekliyorlar Anna iktidara gelirse yine kontrolü ele geçiren onlar olacak tüm güney doğu asya ile Trincomalee rıhtımı üzerinden. Ve bu Hindistan için ulusal bir tehdit oluşturabilir.
"Hoje de manhã, em diferentes partes do sul da Índia..."
Bu sabah Güney Hindistan'ın farklı bölgelerinde...
Quando é que veio para a Índia?
Ne zaman geldin Hindistan'a?
Vim para a Índia há três meses.
Üç ay önce Hindistan'a geldim.
"... o ex-Primeiro Ministro da Índia foi assassinado. "
Bu gecenin erken saatlerinde Hindistan'ın eski başbakanına suikast düzenlendi.
"Ele estava no Distrito de Poothiyaddur, no Sul da Índia,"
Güney Hindistan bölgesindeki Poothiyaddur'daydı.
"No Sul da Índia, esta súbita e trágica morte..." "... Deixou toda a nação em estado de choque. "
Hindistanın güneyinde bu ani ve trajik ölüm tüm ulusu şok içinde bıraktı.
Vai trabalhar para a Índia.
- Git de Hindistan'da çalış.
O medo da guerra entre a Índia e o Paquistão está a alarmar as pessoas. As potências nucleares crescem a cada dia.
Hindistan ve Pakistan arasında olası bir savaş korkusu ve tarafların nükleer güçleri, her geçen gün artıyor.
Uma pequena escola na Índia ou no Nepal tinha o chão de terra e paredes de barro, e bancos de madeira ao contrário de carteiras.
Hindistan ya da Nepal'daki o küçük okul. Kirli zemini, çamurlu duvarları ve sıra yerine tahta banklar vardı.
Ela era uma Índia.
Kızılderili bir kızdı.
A Índia é um pesadelo.
Afrika, Malaya...
E se largamos uma bomba sobre os nossos pretensos aliados na guerra ao terror, corremos o risco de uma retaliação nuclear sobre alguém, provavelmente a Índia ou Israel.
Teröre yönelik mücadelemizde müttefiklerimizin üzerine bomba atarsak muhtemelen Hindistan ve İsrail'e nükleer misilleme yapılmasını tetikleriz.
Precisamos das estimativas da direcção na Índia.
Yine de Hindistan'daki toryum tahminlerini bilmemiz gerekiyor.
Em alguns lugares da Índia, deixam corpos na rua para serem comidos pelos urubus.
Hindistan'ın bazı yerlerinde cesetleri, akbabalar tarafından yensin diye sokağa bırakıyorlarmış.
Pullbrook viajou para Oriente, para a Índia, para algumas plantações de chá que lá possuía.
Orada ekili çay tarlaları varmış.
São produzidas na Índia de onde também provêm os ditados hindus.
Hepsi Hindistan'da yapılıyor. O Hindu laflarının geldiği yerde.
E depois fomos à Índia que é um país muito fixe.
Sonra Hindistan'a gittik, ki çok güzeldi.
Imperatriz da Índia?
Kendini prenses mi sanıyor?
Foi na Índia, uns 10 anos depois, que soube do falecimento do seu marido.
10 yıl sonra, Hindistan'da kocasının öldüğünü öğrendim.
Um dos seus mísseis estava no ar nas proximidades da Índia e Paquistão, que pode levar a energia nuclear de volta para si, e isso... sabe, não é bom.
Evet, füzelerinizden biri Hindistan ile Pakistan dolaylarında havadaydı ki bu bir nükleer gücün size füze göndermesine yol açabilirdi ve bu da, bilirsiniz işte, iyi olmaz.
Ligue para sua mãe e diga que o filho dela não é um inútil que ele não vai voltar e também diga-lhe que o seu outro filho está voltando para a Índia
Anneni ara ve ona oğlunun faydasız olmadığını, geri gelmeyeceğini fakat diğer oğlunun Hindistan'a geri döndüğünü söyle.
É só por um dia soldado em 24 horas você estará de volta na índia eu prometo
Sadece bir gün için, asker yirmi dört saat içinde seni Hindistan'da göndereceğim, söz.
A Associação Cinematográfica, havia contratado uma empresa de software da Índia, para fazer o DDoS com o ThePirateBay, e o Anonymous, vindo do 4chan, usou o DDoS contra a MPAA.
Amerikan Sinema Filmleri Derneği ( MPAA ) the pirate bay'a DDoS yapması için, Hintli bir yazılım şirketi tuttu. Ve Anonymous, 4chan'den çıkıp, Amerikan Sinema Filmleri Derneğini DDoS'lamıştı, onun dışında Amerika Kayıt Endüstrisi Birliği'ni de.
O caixote recebeu estatuto de malote na sua origem na Índia.
Bu kasa kökeni Hindistan'da seçilmiş.
Quando é que vens à Índia?
Hindistan'a ne zaman geliyorsun?
Não é possível dizer adeus na Índia sem chorar, não é?
Hindistanda ağlamadan başka veda etme imkanı yok, değil mi?
Eu Shashi... dos Índia da Índia...
Ben Shashi... Hindistan'dan Hindistan'lı
Sim senhor... dos Índia...
Evet bayım... Hindistan'dan
Não Shashi... não é dos Índia...
Hayır Shashi... Hindistan'dan'değil...
Da Índia! E o que é que tu fazes, Shashi?
Hindistan'lı ne iş yapıyorsun Shashi?
Nós só dizemos Eva... E não an Eva... ou dos Índia
Sadece Eva deriz... bir Eva değil... ya da Hindistan
Porquê da Índia e não dos Índia e porquê América
Neden Hindistan sadece Hindistan olarak yazılıyor ve neden Amerika
Posso enviar isto de volta para a Índia?
bunu Hindistan'a geri gönderebilir miyim?
Eu sei... a família dela veio da Índia... e nós estamos atarefados com o casamento da minha irmã
Biliyorum... ama ailesi Hindistan'dan geldi... ve biz kız kardeşimin düğünü ile meşgulüz...
Eu sei... a minhã irmã vai-se casar e... a família da Shashi já veio da Índia, e infelizmente...
Biliyorum... kızkardeşim evleniyor ve... onun ailesi Hindistan'dan geldiler, yani malesef
Não me chames Rama bai... É o meu nome de servo na Índia!
Bana Rama bai diye seslenme... bu benim Hindistandaki hizmetçilerimin adı!
Pensava que ela estava a gerir um bordel na Índia.
Hindistan'da genelev açmamış mıydı o?