Û tradutor Turco
42,492 parallel translation
Acho que assassinei o "Lögerberger."
Sanırım az önce "logarbork" u kirlettim.
Assassinaste mesmo o "Lögerberger."
Aynen öyle. "Rigerbork" u kirlettin.
E.U.A. REVELAM SATÉLITE TERRA
ABD UYDUSUNU GÖSTERDİ
EXÉRCITO DOS E.U.A.
PACKARD ABD ORDUSU
EXÉRCITO DOS E.U.A. MUNIÇÕES - EXPLOSIVOS AÉREOS
ABD ORDUSU 7,62'LİK 600 ŞARJÖR
Mas o Exército dos E.U.A. não é um pai irresponsável.
Ama ABD ordusu, sorumsuz bir baba değildir.
Devíamos seguir o conselho do Marlow.
Çocuklar. Bence Marlow'u dinlemeliyiz.
Não pode matar o Kong, Coronel.
Kong'u öldüremezsiniz, albay.
Não podemos matar o Kong.
Kong'u öldüremeyiz.
Depois de o matarmos.
Kong'u hakladıktan sonra.
Vamos salvar o Kong.
Kong'u kurtaracağız.
Todos vocês conhecem o Sherlock Holmes.
Hepiniz Sherlock Holmes'u tanıyorsunuz.
- Continuas a pensar no Sherlock?
- Hala Sherlock'u mu düşünüyorsun?
Queres saber o que incomoda o Sherlock?
Sherlock'u neyin rahatsız ettiğini mi bilmek istiyorsun?
" Não podes salvar o John porque ele não vai deixar.
John'u kurtaramazsın çünkü sana izin vermeyecektir.
A única forma de salvar o John, é deixando que ele te salve a ti. "
John'u kurtarmanın tek yolu onun seni kurtarmasını sağlamaktır.
Uma piada arquitetural que fascinava o Sherlock.
Sherlock'u büyüleyen mimari bir şaka.
Se queres salvá-la, então pede ao Dr. Watson ou ao Mycroft que mate o Governador.
Müdürün karısını kurtarmak istiyorsan müdürü öldürmek için Dr. Watson'ı ya da Mycroft'u seç.
É para alguém que ama o Sherlock.
- "Seni seviyorum." - Sherlock'u seven biri için.
Um Holmes matando outro Holmes.
Holmes, Holmes'u öldürüyor.
Tenho de tratar do m-i-ú-d-o.
Ç-O-C-U-K'la ilgilenmem gerek.
- Dá-me o Lam-Lam!
- Kuzucuk'u ver!
Eu disse à Gamora, que quando era criança, fingia que o David Hasselhoff era o meu pai.
Gamora'ya çocukken nasıl babam yerine David Hasselhoff'u koyduğumu anlattım.
Eu ajudo-as matando o Thanos.
Onlara Thanos'u öldürerek yardım edeceğim.
Não, estou preocupada com o Centaur.
Hayır, Centaur'u soruşturuyorum.
M-U-N-D-O.
M-U-N-D-O.
M-U-N-D-O!
M-U-N-D-O!
Sobre o John?
John'u mu?
e trouxe-me até aqui, aos arquivos mortos e Redmon.
Ölü arşivleri ve Redmon'u.
Não matei a Ruth.
Ruth'u ben öldürmedim.
O Major matou a Ruth?
Ruth'u Binbasi mi öldürdü?
Por favor, eu não matei a Ruth.
Lütfen! Ruth'u ben öldürmedim.
Lembre-se... 430.
430'u unutma.
Liga ao George e diz-lhe para onde vou.
George'u arayıp nerede olduğumu söyle.
Conheces uma Ruth Davenport?
Ruth Davenport'u tanıyor musun?
Tinha roupa suja sobre ti suficiente para encher o Grand Canyon, e nunca usei nenhuma porque eras um grande agente.
Arkanda bıraktığın toz toprak Büyük Kanyon'u doldururdu ama ben bunları hiç aleyhinde kullanmadım çünkü sen şimdi olduğun gibi o zaman da harika bir ajandın.
Logo depois da casa do Jones, junto ao riacho.
Jones'u geçince, derenin aşağısındaki.
Bom, todos conhecíamos o Coop, mas naquela manhã ele estava bastante... estranho.
Hepimiz Coop'u tanırdık ama o sabah epey bir tuhaf davranıyordu.
Na altura pensei que pudesse estar a visitar Audrey Horne.
O an, Audrey Horne'u aradığını düşünmüştüm.
O Major matou a Ruth?
Ruth'u Binbaşı mı öldürdü?
O'Hara, experimentaste o Batfone?
O'Hara, Bat-Fon'u denedin mi?
Como se sente por ter banido Zod para a Zona Fantasma?
Geçenlerde Zod'u Fantom Bölgesi'ne sürgün etmenle ilgili kendini nasıl hissediyorsun?
Não podia mandar o Zod para uma prisão comum, certo?
Zod'u sıradan bir hapishaneye koyamazdım, değil mi?
Proteger K'un-Lun de toda a opressão.
K'un-Lun'u tüm saldırılardan korumak.
Queriam raptar a Joy para fazerem um novo acordo.
Joy'u yeni bir anlaşma yapmak üzere kaçırmak istediniz.
Não devia dar ouvidos à Joy.
Joy'u dinlememeli.
E agora não encontro o Ward.
Şimdi de Ward'u bulamıyorum.
- Da Joy, do Danny...
- Joy'u, Danny'yi...
Não podes envolver a Joy nisto.
Joy'u bu işe bulaştıramazsın.
Ouvia-te a ti e ao Ward do outro lado e queria tanto estar do outro lado.
Diğer tarafta seni ve Ward'u duyabiliyordum. Ben de diğer tarafta olmayı çok istedim.
Começo a preocupar-me com o Ward.
Ward'u merak etmeye başladım.