Accept tradutor Turco
15 parallel translation
Томпсон, зная Хрущева таким, какой он есть, думал : Thompson, knowing Khrushchev as he did, thought : "Хрущев поступит так." "Khrushchev will accept that."
Kruşçev'i tanıyan Thompson, Kruşçev'in bunu kabul edeceğini sandı.
- И он готов был принять это? - And he was willing to accept that?
Ve bunu kabul mu ediyordu?
Он не воспринимал советов что ему были даны. He didn't accept all the advice he was given.
Verilen her tavsiyeyi kabul etmezdi.
I accept your accusation.
İthamını kabul ediyorum.
Wow, you know, you shouldn't accept rides from strangers.
Yabancıların arabasına binmemelisin.
I mean, did he think I wouldn't accept him or that I'd think less of him?
Yani onu kabullenmeyeceğimi ya da kötü düşüneceğimi falan mı düşündü acaba?
I don't know, V, at some point we might have to accept that it's not meant to be.
Bilmiyorum V, bir noktadan sonra bunun kaderimiz olduğunu kabullenmemiz gerekebilir.
But listen, I'm man enough to accept the fact that the game has changed, that maybe I still got something to learn.
Ama dinle, Oyunun değiştiği gerçeğini kabul etmeye yetecek kadar adamım bu yüzden hala öğrenecek bir şeyim vardır.
Well, then, I accept the challenge.
O zaman meydan okumanı kabul ediyorum.
Я теперь не работаю в IT-отделе, я теперь твой личный ассистент, which you think I'm going to accept.
Bilgi işlemdeki eski işimden değil kabul edeceğimi düşündüğün sekreterlikten.
To accept a pardon?
Af için mi?
I think I could persuade the crew to accept that.
Tayfayı buna razı edebileceğimi düşünüyorum.
He didn't accept it.
Özrümü kabul etmedi.
On behalf of the president of the United States, the commandant of the Marine Corps, and a grateful nation, please accept this flag as a token of our appreciation for your loved one's service to country and corps.
Birleşik Devletler Başkanı, Deniz Piyadeleri Birliği Komutanı ve minnettar bir ulus adına, lütfen bu bayrağı yakınınızın ülkesine ve birliğine verdiği hizmet için minnettarlığımızın bir göstergesi olarak kabul edin.
She said, "Well, okay, why don't you write a contract with the president и если он примет эти условия, то соглашайся."... and if he'll accept those conditions, do it. "
Bu şartları kabul ederse, evet de. " dedi.