Acting tradutor Turco
18 parallel translation
Lying is basically just acting and I am a terrific actor.
Yalan söylemek aslında rol yapmak...
Оливер, я пытаюсь помочь тебе, and you keep acting like I'm the enemy.
Oliver sana yardım etmeye çalışıyorum ama sen bana düşmanmışım gibi davranıyorsun.
Now, if you pull yourself together, you start acting like a real commander, maybe we can get going again.
Şimdi, eğer kendinize çekidüzen verirseniz ve gerçek bir komutan gibi davranmaya başlarsanız belki gitmeye devam edebiliriz.
Her head shot lists an acting school in New York. У неё могут быть там друзья.
Fotoğrafı, New York'daki bir oyunculuk okulunda kayıtlı.
You are supposed to be the doctor in this town. I wish to hell you'd start acting like it.
- Senin bu kasabanın doktoru olman gerekiyordu... keşke öyleymiş gibi davranmaya başlasan.
And fuck you for acting like you don't wanna - fight harder for this.
Bunun için daha fazla uğraşmak istemiyor gibi davrandığın için seni de sikeyim.
Why are you acting like a dick to Mandy?
Niye Mandy'e göt gibi davranıyorsun?
All right, and you're acting like a douche bag.
- Hayır ama dostuyum tamam mı? Ve sen de yavşaklık ediyorsun.
He said the DOA had been acting odd for the last six weeks.
Kurbanın son 6 haftadır garip davranışları olduğunu söyledi.
Acting odd how?
Nasıl garip davranıyormuş?
He's suggesting that acting hastily could come with a very hefty price.
Alelacele hareket etmenin bedelini ağır ödeyeceğimizi söylüyor.
* Действуем более по-детски *
♪ Acting more like children ♪
He was... the acting was fine, but...
Aslında o... Oyunculuğu iyiydi, ama...
What can you tell us about how she was acting on the night that Silvie disappeared?
Silvie'nin kaybolduğu gece nasıl davrandığını anlatabilir misin?
So stop acting like a husband and start acting like a boss who wants to catch a killer as much as I do!
Bu yüzden bir koca gibi rol kesmeyi bırak da en az benim kadar katili yakalamak isteyen patronum gibi davran!
And besides, I'm sick of you acting like you're such a victim.
Hem kurbanı oynamandan bıktım artık.
I was his acting coach, certainly not his mistress.
Ben onun sanat koçuydum, metresi değil kesinlikle.
You're acting very strange.
Çok garip davranıyorsun ve- -