Bathroom tradutor Turco
18 parallel translation
That's in the Ricky Martin People in the bathroom.
Ricky Martin'in banyoda poz verdiği People sayısında yazıyordu.
His clothes are gone, and only her stuff is in the bathroom,
Elbiseleri yoktu. Banyoda da sadece kızın eşyaları vardı.
Hey, actually just uh.. just hide in the bathroom, ok?
Sadece, sadece, banyoya saklan tamam mı?
Hide in the bathroom?
Banyoya saklanmak mı?
I'm locked in the bathroom.
Lavaboda kilitli kaldım.
On what planet is it cool for you to take a smoke break in the employee bathroom?
Çalışan lavabosunda sigara molası vermen hoş bir şey mi?
When we were in the bathroom, she invited me home. I declined.
Banyodayken beni evine davet etti ; reddettim.
There's a leaky faucet in the bathroom that's driving us crazy.
Banyoda su sızdıran bir musluk var, çok sinirimizi bozuyor.
They got a warrant and cinched the case against Dunne when they found the murder weapon, a knife, in his bathroom toilet tank.
Arama emri çıkardılar. Banyosundaki rezervuarda cinayet silahı olan bıçağı buldular ve Dunne'e karşı dava açıldı.
Самая красивая в туалете.
♪ The prettiest girl in this bathroom ♪
How do you... how do you take it off to use the bathroom?
Tuvaleti kullanırken nasıl çıkarıyorsun?
This might be my one shot at getting to an actual bathroom, man.
Gerçek bir tuvalete girmek için bu son şansım olabilir.
Is there a real bathroom anywhere?
Buralarda gerçek bir tuvalet var mı?
I'm just gonna... bathroom.
Ben bir tuvalete kadar gideceğim.
То есть ты хочешь знать, почему агентство, сделавшее хитом пищевую плёнку, очистители духовки, ванны и репутации фирмы, достойно ещё одного клиента? Не уверен насчёт очистителя ванны.
Yani Handi-Wrap, Oven Cleaner, Bathroom Cleaner gibi işlerde ve şirket imajı temizleme konularında üstün performans gösteren bir ajansın neden daha çok iş yapmayı hak ettiğini bilmek ister misin?
You followed him into a bathroom at a party you weren't even invited to.
Davetlisi bile olmadığın bir partide onu tuvalete kadar takip ettin.
I shouldn't have gone to that bathroom. I should not have arrested her boss.
Patronunu tutuklamamalıydım.
"Убийца микробов"?
Bathroom Cleaner konusu meçhul. "Mikrop Öldürücü"?