Boring tradutor Turco

Он был скучным.

( EN : Boring = Sıkıcı )

- Susan "boring stories"?

Bence- - - "Sıkıcı" Susan mı?

Is my lesson really that boring guys?

Dersim çok mu sıkıcı, çocuklar?

Часть где вы ребята уладите это будет "50 оттенков скуки"

Fifty Shades of Boring izlediğiniz kısım.

Oh, it's so fucking boring.

Çok sıkıcı bu amına koyayım.

I thought I'd enjoy moving to the country, but it's boring.

Taşraya taşınmak hoşuma gider diyordum ama sıkıcı işte.

I really feel bad about that little girl, but if she's grown up to have this perfectly boring life, then I don't wanna mess with that.

O kız hakkında içimde gerçekten kötü bir his vardı ama büyüyüp bu sıkıcı derecede güzel hayata sahip olduysa... -... artık hayatına karışmak istemem.

A little boring.

Biraz sıkıcı.