Bottle tradutor Turco
23 parallel translation
Вы когда-нибудь вслушивались в слова "Time In A Bottle"?
"Time in a Bottle" ın sözlerini dinlediniz mi?
Emma is a product of a bottle of merlot and a five-year-old condom.
Emma, bir şişe şarap ve beş yıllık bir prezervatifin ürünü.
На английском их называют Дерево-бутылка.
İngilizce ismi bottle tree ( şişe ağacı )
Мммм, мы можем снова стать кретинками, как тогда, когда нам было по 10 лет и мы танцевали вокруг под "Genie in a bottle" в одежде твоей мамы.
Çocukken Goofy gibi yapardık. Annenin kıyafetlerini giyip genie in a bottle şarkısını söyleyip dans ederdik.
Ио-хо-хо, и бутылка рому ".
Yo ho ho and a bottle of rum. # #
And then, uh, the bottle calls.
İçki şişeleri seni çağırır.
My guy who imports it, only $ 3,700 a bottle for me.
İthal eden tanıdığım şişesine sadece 3.700 dolar alıyor.
Did you just say $ 3,700 a bottle?
Şişesi 3.700 dolar mı dediniz az önce?
How much better is that than one that costs... I don't know - - $ 300 a bottle?
300 dolarlık bir şaraptan ne kadar iyi olabilir ki?
Uh-huh. Those two guys over there paid $ 3,700 for a bottle of wine from France.
Şuradaki adamlar Fransız şarabının şişesine 3.700 dolar veriyormuş.
Он пошёл в тот совершенно паршивый бар - "Волшебная бутылка".
- Rezil bir bara. "Magic Bottle".
Райан, может быть тебе заняться этим и выяснить личность Лизы и причину, почему Бэйли выбрал её в качестве своей цели?
Ryan, sen en iyisi "Magic Bottle" a git ve Lisa kimmiş öğrenmeye çalış. Bak bakalım Bailey onu neden hedef almış bulabilecek misin.
That's when I reach for a bottle of this.
Öyle olunca, bunu alıyorum.
Go and chug a bottle of Butters Creamy Goo.
Butters'ın Kaygan Sıvısı'nı fondip yapın!
If I were you, I would get a bottle and a blanket, and I would have the picnic in Santa's house.
- Eğer senin yerinde olsaydım bir şişe şarapla bir battaniye alıp... Noel Baba'nın kulübesine pikniğe giderdim... kolyeyi de şarabın içine koyardım.
Мы катали шары в Пустой Бутылке.
Empty Bottle'da bilardo oynadık.
О, Бутылка.
The Bottle.
CSU just swabbed the bottle for evidence, which we'll compare against this, which will put you at Frank's place.
Olay yeri ekibi şişeden delilleri topladı. Onları bununla karşılaştıracağız. Oda seni Frank'in yerine koyacak.
I think if we just open up another bottle of wine...
- Sanırım, bir şişe daha şarap açsak...
Они владеют "Буйволом", "Оленем" и "Бутылкой со стаканом" соответственно.
Bu kişilerin dükkanları sırayla The Bull, The Stag ve The Bottle and Glass.
Я просто зависима от кафе Блю Ботл.
Blue Bottle Coffee'nin bagimlisiyim.
I threw a bottle of rum through the window of the Apple Store.
- Apple Mağazasının camekanından içeri bir şişe rom attım diye.
Uh, other than burp you or give you a bottle, я не знаю, что делать все в порядке, просто я очень нервничаю из за этого можешь помочь Говарду?
Gazını mı çıkarayım yoksa bir şişe süt mü vereyim bilemedim şimdi. Sorun değil, bu konuda biraz duygusal davranıyorum sadece. Howard'a söyleme olur mu?