Cake tradutor Turco
43 parallel translation
Все внутрь!
- iVengan a buscar el cake! Herkes içeri!
У нас в семинарии был один парень, отец Бенни Кейк, он записал песню, и она стала хитом номер один в Англии.
Papaz okulundaki bir arkadaş, Peder Benny Cake... bir şarkı kaydetti ve İngiltere'de 1 numaraya yükseldi.
С тех пор мы зовём его Кеек. - Кеек?
Bu yüzden ona Cake diyoruz.
- Привет, Кеек.
- Selam Cake.
- Эй, Кеек, здорово, что ты здесь.
Vay Cake, seni gördüğüme sevindim.
- Кеек, может, ты уже брал этот фильм? - Что?
Cake, filmi sen kiralamış olabilir misin acaba?
Разреши представить - Нина. - Привет.
Hey Cake bu Mila ve bu da...
Я пошёл, поставил па Хорста. Я радовался за тебя, понимаешь. Думал, Кеек выиграет кучу денег.
Oraya mutlu gittim, mutluydum çünkü "Cake biraz para kazansın" diye düşünüyordum.
- Подожди, Кеек. Они хотят нас кинуть.
Bekle Cake, bizi kazıklamaya çalışıyorlar.
Фрэнки, какое счастье, что я тебя нашёл. Это Кеек.
Tanrıya şükür sana ulaştım, ben Cake.
Привет, Кеек. Хочешь ещё...
Selam Cake, seni azgın at!
Привет, Анди.
- Cake. Selam Andy.
Анди, это Кеек.
Benim Cake.
Ключ у Кеека.
Anahtar Cake'de.
Несмотря на простуду. Even With A Cold, This Pace Should Be A Piece Of Cake.
Nezle olmana rağmen bu hızda yorulmadın bile.
Можно ещё крабовый пирог, пожалуйста? !
Lütfen bize biraz Crab Cake getirirmisiniz?
Let Them Eat Cake Пусть едят пирожные
Bırakın Pasta Yesinler Çeviri :
Иногда с королевским пирогом и пупса съедают. ( в King Cake запекают пупса.
Bazen üstünde bebek olan keki atar insanlar. *
Great cake, Wilfred.
Pasta harika, Wilfred.
Это худшая из идей Лори вместе с'gayke'магазином. ( gay - гей, cake - пирожное )'
Laurie'den çıkan şimdiye kadar ki en kötü fikir,... ki buna "eşcinkek dükkanı" da dahil.
No, it's a cake.
Bu sadece kek.
I'll pick up the cake.
Ben alırım.
Я с того кексового стенда Фаннел и ваш маленький стол выглядит печальнее, чем просмотр "Дневника памяти" на похоронах.
Ben arkadaki Funnel Cake standından geliyorum. Ve sizin küçük masanızı izlemek cenaze izlemekten daha üzücü.
И ясно, что раз они оба тут, мы не в ладушки играть будем. Это война.
Bu adamları bir araya Patty Cake oynamak için getirmezsin.
The entire thing falls apart if I send you to the store to get cake and you eat it on the way home.
Seni pasta almaya yolladığımda eve gelene kadar onu yersen her şey berbat olur.
Хорошо, so, Helen Lovejoy told me that she made her famous snickerdoodle Bundt cake for the church sale, and she put in salt instead of sugar!
- Evet. Helen Lovejoy bana dedi ki ünlü kurabiyesini ve kekini kilisenin satışı için yapıyormuş ve içine şeker yerine tuz koyuyormuş!
Where's that cake now?
- Kek nerede şimdi?
Печенюшки, 4 вида тортиков... а что же это?
Kurabiye, four types of cake frosting... Ayrıca... Bu da ne?
Это два днерожденных шота из водки.
Iki shot birthday cake vodka.
Нельзя пить это без взбитых сливок.
birthday cake Vodkayı kremasız içemem Ne?
Что? Тебе не положено.
birthday cake vodka senin için.
Сделай себе торт сам в следующий раз.
Sonra cake Kendinizi dahaki sefere olun.
Сборный ансамбль KFC, Жрака Онассис, комплексный обед, Савва Мамонтов, и большегрузный.
KFC ve Sponge Cake Band, Snackie Onassis... The Foody Blues, Hoagie Carmichael ve geniş araç.
Все обожают наши футболки с кексами.
Yeni cup cake tişörtlerimizi herkes sevdi.
♪ Your blunder almost takes the cake
# Gafınız neredeyse birincilik ödülü alır.
♪ Sell to me, baby ♪
# DNCE - Cake by The Ocean.
You picked up a cake from the Franz Schubert bakery this morning.
Bu sabah Franz Schubert'in fırınına düğün pastasını seçmesi için gitmişsiniz.
If everyone will take their seats, in a few minutes we'll have the cake ceremony.
Lütfen herkes yerine geçsin birkaç dakikaya pasta töreni gerçekleşecek. Pasta.
The cake. That's our cue.
Bu bizim ipucumuz.
I've seen a lot of drug-smuggling operations, but this one takes the cake.
Birçok uyuşturucu tacirleri gördüm ancak bu sefer pasta gerekti.
- Вот, 4 печеньки и пирожное.
Al bakalım dört Hobnob ve bir Jaffa Cake.
Oh, and a sheet cake.
Bir de pasta var.
Cake for dinner?
Başka bir şey yemeyecek misin?