Helping tradutor Turco
22 parallel translation
Я наведался с визитом в агентство по усыновлению "СЧАСТЛИВАЯ РУКА ПОМОЩИ", где несколько седовласых леди почли за счастье поклевать зернышек с моей руки.
"Happy Helping Hand" evlatlık kurumuna bir ziyarette bulundum. Oradaki bazı bayanları parmağımda oynattım.
Ричард, это Джуди Суэйн из организации "Счастливая Рука Помощи".
Richard, bu Happy Helping Hands Kurumu'ndan Judie Swayne.
Whether he knows it or not, he's helping agitators who would like nothing more than to see your father fail at his current mission.
Bilerek ya da bilmeyerek bu insanlara yardım ediyor ve bu babanım şu anki görevinde kabul edilemeyecek bir durum.
It's why you're not feeling sick and why your blood's helping your baby. We found it early, so it should be treatable.
Bu yüzden kendinizi iyi hissediyorsunuz ve kanınız bebeğinize iyi geliyor.
If he ends with him helping us, yes, we do.
Eğer bize yardımı olacaksa var.
I am at the bank, helping Sara out.
Bankadayım Sara'ya yardım ediyorum.
For her legal counsel, you're not helping her case.
Yasal danışmanı olarak ona çok yardımcı olduğun söylenemez.
And I want to make it up to you by helping you find the perfect gift to get your girlfriend back.
- Ve kız arkadaşını geri kazanmanı sağlayacak mükemmel hediyeyi... bulmana yardım ederek yaptıklarımı telafi etmek istiyorum.
Мы заедем в "Руку помощи", чтобы поесть.
The Helping Hand'e gidelim, bir şeyler atıştırırız.
Если вы измените свое мнение, приходите в "Руку помощи".
Eğer fikrini değiştirecek olursan, Helping Hand'a gel.
Почему ты больше не приходишь на встречи в "Руку помощи"?
Neden artık seni Helping Hand'de göremiyoruz?
Or am I helping him to create new and- - and healthy ones?
Yoksa yeni yeni, daha sağlıklı şeyler bulmasında mı yardımcı oluyorum?
We also know Noah Daniels was helping bail you out.
Ayrıca Noah Daniels'ın sana maddi destek vererek rahatlattığını da biliyoruz.
Эван вызвался быть частью Хелпинг Айс Инишитив, двухнедельного исследования, изучающего психологические эффекты слежки.
Evan, Helping Eyes Initiative'in iki haftalık çalışması için gönüllü oldu. Takip edilmenin psikolojik etkileri araştırılıyor.
Я заметил что-то это, вероятно, мм, ended up helping me. She did something.
Sonuçta muhtemelen bana yardımcı olan birşey farkettim.
He's helping me be less judgmental.
Daha az yargılayıcı olmama yardım ediyor.
В случае мисс Холлингсворт, стервятником, нарезающим круги над жертвой, был сотрудник компании под названием "Рука помощи на дорогах".
Bayan Hollingsworth olayında, havada duran akbaba ise Helping Hands Sigorta şirketinin bir çalışanı.
I really appreciate you coming down here and helping us out.
- Buraya gelip bize yardımcı olman çok makbule geçti.
I'm just really not interested in helping you.
Sadece sana yardım etmekle ilgilenmiyorum.
I've got friends helping me work the case from my side.
Bu tarafta bana yardım eden arkadaşlarım var.
Oh, if we succeeded, that would've been one thing, but this was a disaster, Whitney, and I'm not helping you anymore.
Başarsaydık bir şeyler olurdu tabii ama bu tam bir felaketti Whitney ve sana daha fazla yardım etmeyeceğim.
I'm just here to offer a helping hand.
Ben yardım eli sunmak için buradayım.