English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russo → Turco / [ I ] / Involved

Involved tradutor Turco

22 parallel translation
Послушай, он во что-то впутался, Кейт, во что-то, что он не мог понять.
He didn't understand what he was involved in.
Не втягивай нас, нормальных людей, в ваше шоу экстрасенсов.
Don't get normal people like me involved in your talent show of weirdos.
I totally understand the ego issues involved when it comes to one's Louisville slugger, but maybe you could have been a little more in the ballpark, size-wise?
Konu beysbol olunca egonuzun devreye girip kendinizi kaybetmenizi anlıyorum,... ama belki birazcık sakinleşip topu biraz sahada tutmaya çalışsanız nasıl olur?
I knew it. Was she involved in organ harvesting?
Organ kaçakçılığıyla ilgisi var mı?
Speaking of that bit of unpleasentness, the rape, not our physical union, its probably not the best time to be getting involved with the actress who's gonna play the girl who i raped... allegedly.
Kötü şeylerden bahsetmişken bu tecavüz olayının üstüne şu an, filmimde, sözde tecavüz ettiğim kızı oynayacak biriyle ilişkiye girmek için doğru bir zaman olmayabilir.
It's some pretty ugly things to be involved in.
Çok kötü işlere karışmışsın.
Shane's not involved.
Shane'in alakası yok.
She told Ouellette that my big brother was involved with Pouncy House and I looked up to you.
Quellette'e ağabeyimin Saldırak Evi'yle bağlantısı olduğunu benim de sana gıpta ettiğimi söylemiş.
I didn't know there was so much tongue involved.
Bu kadar dilin dahil olduğunu sanmıyorum
Okay, were you involved in Seattle?
Seattle'da olaylara karışmış mıydın?
- Were you involved in the- -
- Oradaki- -
Wait, so there's butthole involved?
Nasıl yani? İşin içinde göt deliği de mi var?
I'm talking about, you keep bringing up Carly but you're so involved with yourself that you don't even realize the look he gets every time you do.
- Bahsettiğim şu sürekli Carly'den bahsediyorsun ama o kadar kendi derdine düşmüşsün ki her bahsettiğinde onun yüzündeki ifadeyi fark etmiyorsun bile.
Said it'd be safer if I didn't get involved.
Sen karışmazsan daha güvenli olur dedi.
Don't get involved, Silvie.
- Karışma, Silvie.
Was he involved in one of your investigations?
- Soruşturmalarınızdan birine mi takılmıştı?
I have made it clear to all involved they are to be treated fairly.
Tüm çalışanlara adil muamele yapacağımın sözünü verdim.
Sounds like whatever money-making scheme Zane was involved in is probably what got him killed.
Görünüşe göre Zane nasıl bir para kazanma mekanizması içine girmişse Öldürülme sebebi muhtemelen o oldu.
- What he was involved in?
- Ne işin içinde olduğunu mu?
Recently, I've been getting involved with insurance.
Son zamanlarda sigorta işleriyle ilgileniyorum.
I said, " If it's mechanical failure, we might be involved.
Öğrenin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]