Liked tradutor Turco
18 parallel translation
Что за кошмар превратил мою жену, которая была красива, которая спала со мной, которой нравилось ходить со мной на свидания, в обычную мамашу, кормилицу-рекордсменку.
What freakish nightmare did I step into that turned my wife, who was hot... who had sex with me, who liked to go out with me at night... into some earth mother, world-record-setting breast feeder?
But I thought everyone liked Travis.
Ama herkesin Travis'i sevdiğini düşünüyordum.
He said that being married to me was what convinced him that he liked men.
Benimle evlenmiş olmasının, onu, erkeklerden hoşlanmaya ittiğini söyledi.
Eli would've liked it.
Eli'nin hoşuna giderdi.
Мистер Вагнер управляет Отделом имущественных связей на 75-ом этаже, и похоже, что он был застрелен, когда шел к своей машине.
Bay Wagner, 17'ci kattaki Liked Asset Management'ın sahibi ve arabasına yürürken, tabaca ile vurulmuş gibi görünüyordu.
But I think that part of me sort of liked the fact that you turned into the troublemaker, because I was finally able to be the good one.
Sanırım bir parçam senin bir sorun çıkarıcı olmanı istiyor böylece ben iyi evlat olabiliyorum.
Не удивительно, что та другая мать понравилась ему больше.
No wonder he liked that other mother more than me.
Not a guy that actually liked me.
Değil bir adam aslında beni sevdi.
That Sarah actually liked, so, yeah, I'm gonna take the extra help where I can get it.
Bu yüzden evet, ihtiyacım olan yerde yardım kullanacağım.
I liked the fourth grade.
Dördüncü sınıfı sevmiştim.
She was wild, and I- - and I liked that... at first when it started, but... she wasn't made for staying, for being a wife... a mother.
Kafası attığı zaman ben- - Benim de hoşuma giderdi... İlk başlarda öyle oldu ama bir yerde kalmak, bir eş olmak bir anne olmak onluk değildi.
They haven't liked the work for months.
Aylardır memnun değillermiş.
No, I liked what I heard, Duke.
Hayır, duyduğum şey hoşuma gitti Duke.
Did you tell the writers to act like they liked my idea?
Yazarlara benim fikirlerimi beğenmiş gibi yapmalarını mı söyledin?
No one's ever liked the tie clip before, so I just lost all control.
Daha önce kimse kravat iğnemi beğenmemişti.
She liked flowers.
Clara çiçekleri severdi.
I wove my webs for you because I liked you.
Ağlarımı senin için ördüm çünkü senden hoşlandım.
I liked Benny.
Benny'yi severdim.