Mad tradutor Turco
3,578 parallel translation
♪ The man is tall, mad, mean and good lookin'♪
Adam uzun, çılgın, kaba ve iyi görünümlü
Мы, а, в общем, кое-что с девушкой случилось, и мы хотим узнать, знал ли ее кто здесь.
Bir kızın başına bir şey geldi ve onu tanıyıp tanımadığınızı soracaktık.
За полчаса мы доехали до этого чудесного района, прокрались по лестнице на чей-то задний двор и искупались, мы были по уши влюбленны.
Yarım saat içerisinde, gerçekten güzel bir mahallede turluyorduk ve tanımadığımız birinin bahçesinde merdivenden aşağı koşuyorduk sonrasında yüzüyorduk ve aşık olmuştuk...
Я никогда не знала этих Таттлов, но истории слышала.
Tuttle'ları hiç tanımadım ama hikâyeler duydum.
Есть мало миллиардеров, которых я не знаю.
- Tanımadığım pek fazla milyarder yoktur.
Вадим, не узнаю я тебя
Vadim... Ben seni böyle tanımadım.
Ну, ты кажется таишь немного злобы ко мне, и учитывая что мы едва знаем друг друга, я задаюсь вопросом, пропустил ли я что нибудь.
Bana karşı çok büyük bir nefret barındırıyor gibisin ve birbirimizi neredeyse tanımadığımız için kaçırdığım bir şey mi var acaba diye düşünüyorum.
Вы не узнаёте меня?
Beni tanımadınız mı?
Потому что мы сейчас в чертовой битве и я не буду подрывать его контроль над честно говоря, дерьмовой ситуацией, основываясь на письме, написанном женщиной, о которой никто ничего не знает.
Çünkü şu an savaşın içindeyiz ve hiçbirimizin tanımadığı bir kadının yazdığı mektuba dayanan boktan bir mesele için onun kontrolünün zayıflamasına izin vermeyeceğim!
Почему ты думаешь, что знаешь незнакомых людей?
Neden tanıdığın insanları tanımadığını düşünüyorsun?
Я заметил, что красной книжки у тебя с собой нет.
Kırmızı bir kitap taşımadığını görüyorum.
Это должен был быть тот, кого он не знает.
Tanımadığı biri olmalıydı.
Что она залетела от парня, которого не очень хорошо знала, и который не сильно тянул на роль папаши.
İyi tanımadığı birinden hamile kaldığını o adamında pek bir baba figürü olmadığını söyledi.
Почему вы говорите, что вы не узнал Элли Форд?
Ellie Ford'u tanımadığınızı niye söylediniz?
Потому что я не.
Tanımadığım için.
Это облом, потому что у меня нет таких проблем, когда дело доходит до незнакомых мужчин.
Can sıkıcı bir durum çünkü tanımadığım erkeklerle konuşurken gayet rahatımdır.
Ты проводишь ее в бессмысленных ночах, надеясь найти странную девицу, которая осталась бы подольше.
Boş gecelerin birbirini kovalıyor. Tanımadığın kızların birazcık daha kalmasını umuyorsun.
А я свою маму даже не знала.
Ben annemi hiç tanımadım.
Так ты пытаешься уверить меня, что вы не знакомы?
Bana onu tanımadığını mı söyleyeceksin yani şimdi?
Человек, я не видел его лица, он спрашивал, дам ли я показания против вас.
Tanımadığım bir adam gelip size karşı şahitlik etmemi istedi.
Рисковать жизнью ради тех, кого он даже не знает.
Tanımadıkları insanlar için hayatlarını tehlikeye atmak.
Ты не узнаешь старого друга, Ванесса?
Eski dostunu tanımadın mı, Vanessa?
Для нас это было всего лишь имя.
Bizim için tanımadığımız bir isimdi sadece.
С собственным отцом мне встречаться не доводилось.
Babamı hiç tanımadım.
Винтергрин утверждает, что никогда не встречал Патерсона.
- Patterson'u tanımadığını iddia ediyor.
Почему Вы сказали мне, что не знали Джорджа Олдриджа?
Neden George Aldridge'i tanımadığınızı söylediniz?
Как ты расскажешь своей дочери, что у неё есть брат, о котором она даже не подозревала.
Kızına hiç tanımadığı bir erkek kardeşi olduğunu nasıl açıklayacağını!
Ты никогда не знала его.
Onu hiç tanımadın.
Это будет как красный флаг, если ты скажешь, что знала его, а я скажу, что не знала.
Sen tanıdığını ben tanımadığımı söylersem dikkat çekeriz.
Не узнаешь родную сестру?
Kız kardeşini tanımadın mı?
БЕЗУМЦЫ
- Mad Men S07E01 - "Saat Dilimleri"
Говорит, что у него нет ни ВИЧ, ни гепатита, ничего.
AIDS, Heps ya da başka bir hastalık taşımadığını söylüyor.
Лучше сделать ставку на того, кого знаете, чем на посторонних людей?
Tanımadığın yabancılar yerine, tanıdığın adam üzerine mi kumar oynadın?
И я видел эту женщину с чужим мужчиной в кафе "Капульский".
- Tamam. Bu kadını Kapulsky Kafe'de... -... tanımadığım bir adamla gördüm.
В жизни Эли было много людей, о которых мы понятия не имели.
Ali'nin hayatında tanımadığımız çok insan vardı.
Ты всё еще не узнал меня, Арамис?
Beni hâlen tanımadın, değil mi Aramis?
Я никогда не знал своей матери.
Annemi hiç tanımadım.
Я не встречал никого похожего на тебя.
Hiç senin gibi birini tanımadım.
Нужен кто-то, кого продавцы не знают, кто проникнет в самую гущу событий, задаст правильные вопросы, вотрется в доверие и доберется до сути произошедшего.
Kamyon sahiplerinin tanımadığı birisine ihtiyacın var. İçerisi ile iyi anlaşan, doğru soruları soran, onları destekleyen ve olayının nedenini ortaya çıkartacak birisine.
Ты, за продажу контролируемых... за... твое... вещ...
Sen, denetlenmiş... mad... satışı
Помнишь когда Безумный Шляпник - -
Hey, Mad Hatter'ın şey yaptığı zamanı- -
Сегодня ты отправляешь меня к чужим людям, Туда, где тебя не будет.
Bugün beni tanımadığım bir reye senin olmadığı bir yere gönderiyorsun.
Так грустно, что я этого не знала!
Çok özür dilerim, seni tanımadım.
- Я же сказал, что не знаю, кто она.
- Sana onu tanımadığımı söylemiştim.
Помните, я рассказывала о свидании в слепую вчера вечером?
Tanımadığım biriyle buluşmam var demiştim, hatırlıyor musun?
Все выглядело, будто он пришел на свидание в слепую.
Adam tanımadığı biriyle buluşmayı bekliyor gibiydi.
Она столкнулась с ним в больнице, напомнила ему, что он не полицейский, и даже не носит оружие.
Hastanede o adama çatmıştı Frank. Ona polis olmadığını ve silah taşımadığını söyledi.
Устраивать большую вечеринку чтобы впечатлить людей, которых я даже не знаю, идти на свидание с мужчиной, я просто обманываю себя я на самом деле не такая.
Büyük bir parti ver, tanımadığın insanları etkile, adamın tekiyle çık. Olmadığım biri gibi davranarak kendimi kandırıp sadece.
Пятое. Большенство для друзей, но я встречусь сегодня с кое-кем, кого я еще не знаю.
Beş.Çoğu da arkadaşlara ama bugün tanımadığım biriyle görüşmem var.
Мне приходится говорить со случайным человеком, которого я даже не знаю?
Hiç tanımadığım öylesine bi doktorla mı konuşmak zorundayım?
Не знаю. Ради мамы. Ради дочки.
Bilmiyorum annem, çocuğum belki de suratımda tanımadığım kişilerin aletleriyle uyanmaktan bıktım.