Oдo tradutor Turco
33 parallel translation
Пелдор джой, Oдo!
- Peldor joi, Odo.
- Oдo, не волнуйся.
- Dert etme, Odo.
Обещаю тебе, Oдo, ты больше никогда не останешься один.
Söz veriyorum, Odo. Bir daha asla yalnız kalmayacaksın.
В чем дело, Oдo?
Ne oldu, Odo?
Спасибо, Oдo.
Teşekkür ederim, Odo.
Oдo, отойди оттуда.
Odo, çekil oradan.
Oдo.
Odo.
Я люблю его, Oдo.
Onu seviyorum, Odo.
Эй, Oдo!
Hey, Odo.
Oдo!
Odo!
Oдo...
- Odo.
Oдo, почему ты еще тут стоишь, я сказала тебе убираться...
Odo, neden hala orada dikiliyorsun? Sana git dedim.
Oдo, пожалуйста...
Odo, lütfen.
Oдo...
Odo...
- Oдo, я могу объяснить...
- Odo, açıklayabilirim.
Хорошая работа, Oдo.
Aferin, Odo.
- Oдo, что случилось?
- Odo, ne oldu?
Капитан Сиско, Oдo... они ничего об этом не знают, верно?
Kaptan Sisko, Odo... Onlar bu konuyu bilmiyorlar, değil mi?
Oдo?
Odo?
Oдo - службе безопасности.
Odo'dan güvenliğe.
Привет, Oдo.
Merhaba, Odo.
Oдo...
Odo... Hiç adil değil.
Я никогда тебя не забуду, Oдo.
Seni hiç unutmayacağım, Odo.
Говорю тебе, Oдo, у Дуката на уме всего одно - реванш.
Sana söylüyorum Odo. Dukat'ın aklında tek bir şey var, o da intikam.
Спасибо, Oдo.
Odo teşekkür ederim.
Я - предатель, Oдo.
Ben de bir iş birlikçiyim Odo.
Oдo... я не указываю на тебя.
Odo seni suçlamıyorum.
Oдo... Я не хочу закончить борьбой и с тобой тоже... но если мне придется... я это сделаю.
Odo seninle karşı karşıya gelmek istemiyorum ama gerekirse,
Oдo!
- Bu kurala göre...
Даже не знаю, Oдo.
Bilmiyorum Odo.
- Oдo...
- Odo.