Planning tradutor Turco
9 parallel translation
I know, but mommy's still planning Eli's memorial. Начни без меня.
Biliyorum ama anne hala Eli'nin törenine hazırlanıyor.
Flag's planning on killing someone, but we need to decode this before he does.
Flag birini öldürmeyi planlıyor ama o bunu yapmadan kodları çözmeliyiz.
Конечно, они представляют собой то, во что я верю vis-`a-vis modern urban planning.
Modern yaşama yönelik inançlarımı temsil ediyordu elbet.
August 2, they staged their first organizing meeting and have been holding weekly planning meetings, which they call general assemblies.
2 Ağustos'ta ilk kez toplandılar ve o zamandan beri her hafta genel meclis dedikleri planlama toplantıları yapıyorlar.
Засунуть в коробку и отправить в Office of Planning Research.
Bir kutuya koy, Profesyonel Sorumluluk Bürosu'na gönder.
- Я просто... I had this whole other life I was planning on living.
Yaşamayı planladığım bambaşka bir hayat vardı.
I, uh... I was planning on it.
- Bende onu planlıyordum.
Я не планировал смотреть, как она развалится.
I wasn't planning on watching one fall apart.
Башир и его люди планировали атаки в трёх городах.
Bashir and the men with him were planning attacks on three cities.