Played tradutor Turco
15 parallel translation
Spider Murphy played the tenor saxophone
Örümcek MurpHy tenorsaksofon çalıyordu
Этот старик, он играл Он играл безделушкой на моем большом пальце. ( Текст детской песни ).
"This old man, he played one he played knick-knack on my thumb."
On Saturday and Sunday, I played with my classmates. Они ходили в свои этнические школы. Они изучали свой родной язык.
Onlar etnik okullarına giderdi.
/ когда играла похоронная музыка, /
When the "Taps" was played
I'm not the only one who's played Joseph this week.
Bu hafta Yusuf'u canlandıran tek kişi ben değildim ki.
Мы на самом деле исполняем... Гармонию в 12 частях, "И Оркестр Играл."
"And the Band Played On" un 12'li armonisi üzerinde çalışıyoruz...
Before I left, you played hard.
Ama ben gitmeden önce kötü işler yaptın.
You played with bad people who were into bad stuff.
Kötü işler içinde olan insanlarla işler yapardın.
Terribly out of practice.Haven't played since Downton.
Çok hamlamışım. Downton'dan beri oynamamıştım.
Ну, сэр Северус - дальняя родня, and Charles has always played it downbut he is not an outsider.
Sör Severus uzak bir akraba ve Charles da kendini göstermedi ancak tamamen yabancı biri değil.
Part of me thinks you must be the luckiest halfwit in the colonies, the way this all played out.
İçimden bir ses, bu olanlardan sonra sömürgelerdeki en şanslı yarım akıllı olduğunu söylüyor.
Y-You could've played football.
Futbol oynayabilirdin.
Max played well.
Max iyi oynadı.
Hey, I just wanted you to know the bases have changed since you last played ball.
Bu arada en son topla oynadığından bu yana başlangıç sayıları değişti.
Well played, Raymond.
Aferin, Raymond.