English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russo → Turco / [ P ] / Pr

Pr tradutor Turco

108 parallel translation
- Со Ми из PR-отдела...
Halkla İlişkiler bölümünden Bayan So Mi söyledi.
Недавно звонили из PR-отдела твоего универмага, сказали, что я выиграла пылесос.
Arayan sizin mağazanın halkla ilişkiler bölümünden olduğunu söyledi. Elektrikli süpürge kazanmışım.
Иначе как в PR-отделе узнали твой номер?
Yoksa Halkla İlişkiler bölümü telefonunu nereden bilip seni arasın?
Нельзя сказать жид, еврейская рожа, жидомасон, гой... испашки, итальяшки, черномазые, латиносы,... бобоеды, ой-ей, тигер, PR, инглизы...
( etnik kökenler için aşalağıyıcı kelimer ) yid, heeb, zeeb, kike, mackie, dego, ginny, wop, ginzo, greaser, greaseball, spick, beaner, oya, tiger, PR, Mick, donkey, turkey, limey,
Видите ли, мы познакомились, когда я раскручивала их хоккейную команду и я знаю, что вы сейчас скажете :
Biliyor musunuz biz ben hokey takımı için PR yaparken tanıştık... Ve biliyorum ki "hokey ve kadın" diyeceksiniz.
- Я владелица PR-агентства, ты известный журналист.
Benim kendi halkla ilişkiler firmam var. Sen de köşe yazarısın.
Команда численностью около 3 000 - в большинстве семьи, включая мою - которые искали новый мир для колонизации, но они повстречались с нашим другом и он показал им то, что они хотели увидеть - переливающийся зеленый рай.
3,000 ne yakın müretebat- - çoğunluğu aile, benimkilerde dahil.- - Yerleşecek bir yeni dünya ararken, ama arkadaşlarım bununla karşılaştı ve onlara görmek istedikleri şeyi gösterdi- -... prılprıl bir yeşil cennet.
- Фактический и PR.
İki sorunumuz var :
И с этой точки зрения лучшее, что Президент может сделать, это указать тебе на дверь.
Ve bir PR bakış açısıyla Başkan'a tavsiye olarak yapacağı en akıllıca şeyin sana kapıyı göstermesini söylemektir.
Я проконсультировался с директором по общественным связям.
PR Başkanımıza danıştım.
Эти идеи продвигались его дочерью Анной и племянником Фрейда - Эдвардом Бернайсом, который изобрёл "отношения с общественностью" ( PR ).
Bu düşünceler, Freud'un kızı Anna ve halkla ilişkileri icat eden yeğeni Edward Bernays tarafından pazarlanmıştı.
- Шеф был близок к инфаркту.
- PR Kalp krizi geçirdi.
Слушай, может ты и знаешь алкоголиков, но я знаю этих белых воротничков.
- Sen Alkolikler derneğini bil, ben PR'ı.
Это от PR-агентства Warner Brothers.
Warner'ın Reklamcılıktan.
Местный телеканал берет две. Слушайте, я всего лишь PR-менеджер "Матушки Полы".
Ama, ben sadece Paula Ana'nın Halkla İlişkilerinde çalışıyorum.
Мой кузен работает в PR-службе "49ers". - Вы не шутите?
Kuzenim 49ers için anket yapan bir şirkette çalışıyor.
Чтобы поддержать нашу материнскую компанию, у который сейчас небольшие трудности с PR-ом.
Şu sıralar biraz halka ilişkiler sorunu yaşayan ana firmamıza biraz destek olmak için. 1997'DEN BERİ NEHİRLERİ ZEHİRLEMİYOR
Это просто PR, чтобы выставить его в лучшем свете.
Bu savunmada işlerine yarayabilir.
PR PR PR
Altyazı Çeviri, Düzenleme ve Zamanlama REvER Sunar!
Haшa пoслeдняя стapшaя стaлa гуpy peклaмы.
Son elebaşımız, şu an PR gurusu.
Компании American Greeting, PR Donnelly Sons и Proctor Gamble все они имеют проблемы со смертностью.
" American Greetings, RR Donnelley and Sons ve Proctor Gamble şirketlerinin hepsi, ölüm oranlarıyla konusunda sorunlar yaşıyorlar.
Ты и твоя бригада должно быть потеряли пиар-кампанию
PR kampanyasını kaybettin.
Если это правда, то это очень плохая реклама, потому что он - новый председатель комитета по этике.
Şimdi eğer bu gerçekse, bu bir PR kabusu olacak çünkü o Meclis Ahlak Komitesi'nin yeni başkanı.
Я дам вам. - Где ваша PR-группа?
Şu anda, H.U.D ile telefondayım.
Ну, PR-служба непременно использует твой политический опыт.
Evet, halkla ilişkiler senin politik yeteneğinden faydalanabilir.
Да, они потрясающие и огромные.
Evet. Çok prıltılı ve kocaman.
Не двигайся!
Kıprıdama!
Это PR-инициатива спортивной кафедры.
Bu Atletizm Bölümü'nün bir halkla ilişkiler atılımı.
'Как я стал заниматься PR-ом больницы? '
Nasıl oldu da hastanede uzman haline geldim?
PR-отдел её выбрал.
Halk tanıtım ekibi seçti!
Я похож на Со Ми из PR-отдела.
Böyle duygularıma rağmen ben sadece aynı işte çalıştığın bir Bayım!
Пауни нужен новый PR менеджер в Департаменте Здравоохранения и я внесла твою кандидатуру.
Sağlık Departmanı için yeni bir Halkla İlişkiler müdürü aranıyor.
Нам нужно собеседовать нового PR менеджера Департамента Здравоохранения.
Sağlık Departmanı için yeni bir müdür bulmamız gerekiyor.
Когда ты мне рассказал в клубе про цель твоего визита, я была в шоке. О том, что центральным персонажем твоего документального фильма будет Ходорковский. Это, типа, бесплатный PR для виновного человека получится что ли?
Kulüpteyken Rusya'ya neden geldiğini Kodorkovski'nin belgeselinin bir karakteri kahramanı olacağını söylediğinde çok şaşırdım.
По совету американской PR-фирмы Ходорковский основал фонд "Открытая Россия" в 2000 году. Целью организации была поддержка образования в России.
Kodorkovski, 2000'de bir Amerikan halkla ilişkiler şirketinin tavsiyesi üzerine Rusya'daki eğitime destek olan "Open Russia" vakfını kurdu.
Я создал эту PR фирму в 1983 году. И я тогда понял, что мы живем в странное время.
Bu Halkla İlişkiler firmasını 1983 yılında kurduğumda, çok tuhaf bir zamanda yaşadığımızı düşünmüştüm.
В ходе PR-акции, Apple объединилась с Best Buy и доктором Филом, чтобы подарить первую многоножку нуждающемуся мальчику который был изнасилован своей матерью.
Halkla ilişkilerin marifeti olarak, Apple, Best Buy ve Dr. Phil ilk KırkayakiPad'i annesi tarafından tecavüze uğrayan fakir bir çocuğa vermek için birleşti.
Вы - в PR битве, а я - хит лета, приятный и милый
Bir halkla ilişkiler savaşının içindesin ve bende yaz için iyi hissetmeni sağlayacak şeyim.
PR-менеджер спросила меня что я тут делаю, но я с этим справилась.
Halkla İlişkiler temsilcisi bana Ne yaptığımı sordu. Ama hallettim.
Мистер Аль-Саид, вы знаете, что я не PR-менеджер.
Bay Al-Said, benim PR uzmanı olmadığımı biliyorsunuz.
Это PR-война.
- Bu bir PR savaşı.
Это PR-война, и они побеждают.
Hadi. Bu bir PR savaşı ve kazanıyorlar.
Он даже поставил меня во главе PR-кампании.
- Beni de halkla ilişkilerin başına koydu.
Она здесь занималась продажами и PR.
Satış ve Halkla İlişkiler'de çalışıyordu.
И тут Джудит, из PR-отдела, которая, походу, никогда не смеется, говорит :
Hiç gülmediği söylenen Halkla İlişkiler'deki Judith dedi ki...
Вы пытаетесь сорвать мне всю PR-кампанию?
Bana nasıl bir reklam yüklemeye çalışıyorsun?
Или ты хочешь провести 5 часов за рулем, чтобы карабкаться с ней по скалам, а потом от тебя еще и будут ожидать секса?
Peki beş saatli yol gidip onunla kaya tırmanışı yapıpr ardından ise sex beklemek istermiydin?
Нанять PR-агента.
Girişken olursun.reklam yaparsın. Yeni müşteriler bulursun.
Назвавшись крупным PR агентством, мы предложили Ли Рэймонда, экс ген. директора Exxon, в качестве ключевого докладчика.
Bu mumlu ayin, diğerlerine benzemeyecek.
Уолтер. - Да? Переговори с PR-отделом.
Halkla iliskiler'le görüs ve bu haberin baska bir yerde yayimlanip yayimlanmadiğini öğrenip beni ara.
Его PR-служба рассказывала о социальных и молодежных программах, благотворительности, инвестициях политикам и политическим партиям.
Halkla ilişkiler makinesi tam gaz çalışıyordu ve Kodorkovski sosyal programlardan, gençlik programlarından yaptığı hayır işlerinden, siyasetten partilerden ve enstitülerden bahsediyordu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]