Trish tradutor Turco
866 parallel translation
Понимаете, Триш говорит, что не стоит обсуждать прекрасную литературу с таким вульгарным акцентом.
Anlarsın, Trish'in dediği gibi, güzel edebiyatı... çirkin bir sesle tartışmanın pek bir anlamı yok.
- Да кто такая, в конце концов, эта чертова Триш?
- Her neyse, Trish kimin nesi?
Мы скоро встречаемся с Триш, у нас билеты на "Чайку".
Birazdan Trish ile buluşacağım, "The Seagull" için biletlerimiz var.
И Триш тоже так считает.
Trish ve ben bunu beraber okuduk ve o da aynı fikirde.
Как, как это сказала Триш?
Şimdi, ne demişti Trish?
Триш!
Trish!
Триш?
Trish?
Ох, Триш, ну не надо. Ну же, все хорошо, не плачь.
Ah Trish, yapma. hadi her şey yolunda, ağlama.
Триш.
Trish.
Триш, но так оно и есть.
Trish, öylesin.
Это как с Триш.
Trish gibi.
- Моя жена Триш.
- Karım, Trish.
- Меня впустила Триш.
- Trish kapıyı açtı.
Триш нашла ручку в стиралке.
Trish çamaşırlarda altın dolmakalemi buldu.
Триш и дети?
Trish ve çocuklar?
- Где Триш держит моё бельё?
- Trish çamaşırlarımı nereye koydu?
Почему они не подложили бомбу в духовку Триш?
Neden bu adi bombayı Trish'in mutfağına koymadılar?
Триш об этом знает?
Trish biliyor mu?
Доброе утро, Триш.
Günaydın Trish.
Тебя Триш прислала?
Seni kim gönderdi? Trish mi?
Триш тут ни при чем.
Trish göndermedi.
Триш обстирывает меня.
Trish çamaşırlarımı yıkıyor.
- Хуже. Машина Триш.
- Daha da kötüsü Trish'in arabası olabilirdi.
Мне дала её Триш.
Trish verdi.
- Триш знает?
- Trish biliyor mu?
Но Триш знает.
Ama Trish biliyor.
Триш сейчас спустится.
Trish birazdan inecek.
У Триш что-то на плите.
Trish yemek hazırlıyordu.
Эй, Триш!
Merhaba, Trish!
Триш даёт мне деньги.
Parayı bana Trish verdi.
Триш, моя жена.
Trish, eşim.
- Я заберу Триш, ты - Лорну.
- Ben Trish'i, sen Lorna'yı.
Эбони Кларк - Триш.
Ebony Clark Trish'in kendisi.
В любом случае, я положил глаз на Триш.
Benim gözüm Trish'ten başkasını görmüyor.
Эй, где Триш?
Hey, Trish nerde?
А Триш действительно под тридцатник?
Hey, Trish 30 yaşlarında gibi değilmi?
Это Триш!
Bu Trish.
Итак, Триш, вечером встретимся?
Yani Trish daha sonra mı dışarı çıkacağız?
Я продал себя Триш за 36 баксов.
36 papele kendimi Trish'e sattım.
Поздравляю, Триш, хорошая сделка.
Wow, Trish, iyi anlaşma.
Крутое дерьмо. Я взяла его у Триш.
Bu b * k güzel. bunu Trish'ten aldım.
- Как думаешь, они любят друг друга?
Bob ve Trish. - Sence aşıklar mı?
Вопрос о Бобе и Триш засел в моей голове. Действительно ли они любили друг друга?
Bob ve Trish hakkında aklımda beliren soru...
- Ты и Триш.
- Kim? - Sen ve Trish.
Да, я думаю, что люблю Триш.
Evet, sanırım Trish'i seviyorum. Tuhaf adamım.
Фрики-Дики, Боб ошивался с Триш.
Tüm uyumlular ordaydı. Seni gidi, Bob Trish'le takılıyordu.
Триш была как конфетка, чувак, и...
Trish sertleştirilmiş şekerlemeler gibiydi, ahbap, ve...
У меня сердце не большое, Триш.
Büyük bir kalbim yok, Trish.
Я хочу жениться на Триш.
Trish'le evlenmek istiyorum.
Сумасшедший дом.
Trish Montreal'e gidiyor.
Триш взяла у Марка.
Trish'te Mark'tan almış.