Walk tradutor Turco
111 parallel translation
"Любишь кататься? Люби и саночки возить."
You're gonna talk the talk, you walk the walk.
* Мы так напивались, Чтo шли и спoтыкались * Да еще и сквернo ругались
# Too tired to jog # # and you could barely walk, # # swearin'for the hell of it. #
When she walk that walk
O endamınla yürüdüğünde
Walk your walk Talk your talk
Endamınla yürü Dillerinle konuş
# Call my name or walk on by #
# Call my name or walk on by #
# As you walk on by #
# As you walk on by #
# When you walk away # #
# When you walk away #
Хм, 14 по горизонтали, 3 буквы - "Быстро идти ; управлять, или шефствовать." "To walk at speed ( = run ) ; manage or oversee ( syn. - run )."
Soldan sağa 14, üç kelime : "Hızlı yürüme."
* Like a drifter I was born To walk alone
Yalnız adam gibi Yalnız yürümek
Уолкер перехватывает мяч.
Walk er topu çaldı!
И он написал текст объявления, мы вышли через парадную дверь. So he wrote out the announcement, we walk out the front door.
O duyuruyu yazdı, ön kapıdan çıktık.
I just reach for mother mary and I shall not walk alone
I just reach for mother mary and I shall not walk alone
With everything you've told me about your father, it should be a walk in the park.
Baban hakkında anlattıklarından sonra, parkta yürümek kadar kolay olacaktır.
Oh, won't you come with me and walk this land?
Haberiniz olsun. Kurbanı bulduk. Yaşıyor.
"Индианс" выиграли сегодня на двойном выходе.
Hintiler 2 kere walk-off'ı kazandı.
Я прошелся "лунной походкой" мимо бухгалтерии раз десять, наверное.
"Moon walk" yaptım, on kere filan.
Мисс Уолкер, откройте дверь!
Bayan Walk, kapıyı açın.
Gonna walk on water
# Su üstünde yürüyeceğim
Пойду гулять прямо сейчас. Летнее солнце зовет меня...
Think I'll go for a walk outside now The summer sun's calling my name...
И мы вместе сможем пойти...
"And if we could walk away..."
I'll walk around like I'm in a trance'til I'm with you
♫ Seninle olana dek transta gibi dolanıyorum?
Он прославился утиной походкой, которую украл у Чака Берри.
Chuck Berry'den çalıntı "Duck-Walk" şarkısı ile meşhur oldu.
I had to walk so slow.
Çok yavaş yürüdüm.
6235 River Walk Lane, Catskill, штат Нью-Йорк.
6235 River yürüyüş yolu. Catskill, New York.
- "Closer Walk With Thee" О! Мать твою!
Olur şey değil!
- Бен Джоунс. "Closer Walk" для начала.
Cioser Walk'la başlıyoruz.
* I'm gonna walk away * * my trouble, yeah... * * strutting on Sunday, sunny July... *
* Uzaklaşacağım bütün dertlerimden * * Pazarları cakayla dolaşarak * David için bir mum yakacağım.
Уолт никогда не говорил насколько ему повезло до недавних печальных событий.
Walk bana ne kadar şanslı olduğunu söylememişti geçirdiğimiz talihsiz olaylardan önce tabii.
It's the simple things like taking a walk or dancing with your wife, tucking in the kids that make us human.
Yürümek gibi basit şeyler. Karınla dans etmek, çocuklarınla oynamak bizi insan yapan şeylerdir.
That's what you called my sister when they let you walk away!
Sizi serbest bıraktıklarında ablama da böyle demiştin!
I try to say good-bye and I choke try to walk away and I stumble though I try to hide it, it's clear my world crumbles when you are not here
Macy Gray - I Try
I'm gonna walk down the hall and I'm gonna say, "wow, I can't believe this is real, but it is."
Ben holde yürüyüp şöyle diyeceğim : Gerçek olduğuna inanamıyorum.
They just love a good perp walk, Reggie.
Zanlının içeri girişini çekmeye bayılırlar, Reggie.
Это как в фильме "Спеши любить"?
A Walk to Remember filmindeki gibi mi?
И мы ставим записи с его нового диска "Walk Up" от Quartal Records.
Yeni CD'si Walk - up'tan şarkılar çalıyoruz. Quartal Records'tan çıktı.
Это была небольшая композиция из нового альбома "Без лифта".
Teşekkür ederim. Yeni albüme adını veren parça olan Walk-Up ı çaldık.
Walk away with a little something or a whole lot of nothing.
Ya elimde küçük de olsa birşeylerle çekip gidecektin ya da koca bir hiçle geri dönecektin.
You can still walk away from this if I back your story.
Hikayeni değiştirirsem hala bir şey olmamış gibi çekip gidebilirsin.
I'm too old to walk down another midway, son.
Bir yolun yarısından geri dönmek için çok yaşlıyım evlat.
Скажи, Джоуи, а Википедия права насчет того, что песня "Walk this way" создана под влиянием фильма "Молодой Франкенштейн"?
Joey, Wikipedia'da "Walk This Way" i yazarken Genç Frankenstein'dan etkilendiğiniz yazıyor, bu doğru mu?
Well, I'm just going to do a walk-through.
Ben de bir gezip göreyim.
Walk around going... "Psst, drugs over here"?
Etrafta dolaşıp "pişt, uyuşturucu var" mı diyeceksin?
Your brother has a chance to walk away from this and start clean, and so do you.
Ağabeyinin bu işi bırakıp yeniden başlama şansı var, senin de öyle.
За последние 4 месяца, это было моей честью и привилегией быть частью чего-то столь важного и я действительно горжусь этим.
d We said we'd walk together d d Baby, come what may d d That come the twilight d d Should we lose our way d d If as we're walking d d A hand should slip free... d Son dört ay boyunca, bu kadar önemli bir şeyin parçası olmak benim için bir onur ve ayrıcalık oldu ve bundan gerçekten onur duyuyorum.
Хорошо, Мы на аллее Оушен парка, со стороны южного входа.
Tamam, tamam, Ocean Park Walk, güney girişindeyiz.
I gotta go out and walk around.
Ben çıkıp dolaşacağım.
Всё хорошо?
# Yo, ye pharaohs, let us walk - İyi misin?
Директора заело на песенке "Гулять, как египтянин".
Müdür Snyder'ın aklına "Walk Like an Egyptian" şarkısı takıImıştı.
- Грейс Уол... "
Grace Walk- - "
She didn't get to walk away!
O serbest kalamadı ama!
* * and come on and walk with me * * oh yeah. * Старик, не знаю, почему я так взбесился.
Seni neden o şekilde tersledim bilmiyorum, dostum.