Ways tradutor Turco
21 parallel translation
And keep them from the stranger's ways
Koru onları yabancılardan
- Ways and means, Bolly. - Have you got a light there, mate?
- Yollar ve yöntemler, Bolly.
I'm not so set in my ways that I can't appreciate the way you stood up to me earlier.
Yaptığım şeyler karşısında o şekilde durmanı takdir ediyorum.
I confess recently I've mended my mischievous ways.
İtiraf ediyorum son zamanlarda zarar verici taraflarımı düzelttim.
Мылись что ли? - Heaven Must Have Sent You " * d I cried through many endless nights d d Just holding my pillow tight d d Then you came into my lonely days d d With your tender love and sweet ways d * The Elgins
Ne yapıyorsun, banyo mu?
Пышка любит сидеть под диваном, потому что жена прячет там шоколадки.
Her neyse, Poundcake kanepenin altına girmeyi sever. Tam olarak nedendir, bilmiyorum. Eşim Milky Ways bırakır kanepenin altına hamburger yapıcı'sı ile birlikte.
I'm still learning the ways of you sophisticated city folk.
Siz, sofistike şehir insanlarının hayatına alışmaya çalışıyorum.
Since you're not familiar with our big city ways, that was a "yes" for this weekend.
Büyük şehir hayatına alışık olmadığın için söylüyorum bu "evet" demekti.
Министр Чу, министерство путей сообщения прислала свой предварительный бюджет.
Bakan Chu, Ways ile Means başlangıç bütçesi gönderdi.
Пародийная песня на "50 способов оставить любовника".
"50 Ways to Leave Your Lover" ın parodisi.
Now we have to go our separate ways.
Burada yollarımız ayrılıyor.
I'll be sorry if he means to revivethe ways of his grandpapa, winking at every beautyin an opera box.
Büyükbabasının yolundan gidip önüne çıkan herkese göz kırpmasa şaşardım.
По секрету : он носит Хэйнс.
Hanes His Ways markasından giyiyormuş.
Man could jack a car a dozen ways, then drive away like a bat out of hell. And you were sued for, what, over a million dollars on a repo job he did for you? Right.
Bir arabayı bir düzine farklı şekilde çalıştırıp son sürat kaçardı.
See, you don't get to have it both ways.
İkisi birden olamayacağını anla.
Our place is just around here down the road a little ways.
Kaldığımız yer hemen şu yolun sonunda.
Попробуй обратиться к постоянной бюджетной комиссии Конгресса.
- Ways and Means kurulunu dene.
'Cause I could think of 50 other ways you could've handled this scenario.
Çünkü bundan daha farklı 50 tane olabilecek farklı senaryo geliyor aklıma.
Yeah, that's because he was concealing his car-stealing ways.
Evet, araba çalmasını da bu yönüyle gizliyordu.
Ну же, это "50 Ways to Leave Your Lover".
Hadi ama. 50 Ways to Leave Your Lover.
Нужно поговорить с ней об "Миллионе способов потерять голову".
"A Million Ways to Die in the West" i soralım.